CHP İstanbul Milletvekili Mustafa
Özyürek, önerinin lehinde söz alarak, Hükümetten felakete ilişkin bilgilendirme beklediklerini fakat bunun yapılmadığını söyledi.
Özyürek, sürekli olarak ülkeyi ilgilendirmeyen yapay sorunlar
icat edildiğini öne sürerek, ''Sorun yağmur, sel,
doğal felaket sorunu değil,
yönetim sorunudur. İstanbul'daki dereler, her yağmurda taşıyor ve
halk kaderiyle baş başa bırakılıyor. Sayın
Başbakan, her felaketin ardından güzel konuşmalar yapıyor ama halk artık icraat bekliyor'' dedi.
Eskişehir Bağımsız Milletvekili
Tayfun İçli de
AK Parti'nin,
Meclis'te sayısal çoğunluğu bulunduğu için denetlenemediğinden yakındı. İçli, ''
TBMM, asli görevini yerine getiremiyor,
Anayasa ihlal ediliyor. Türkiye'de
iktidarın istediği konular konuşuluyor. Sorunlar büyük'' diye konuştu.
İçli'nin ardından yerinden söz alan AK Parti Grup
Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı da 2 yıl 11 aylık sürede, 2 bin 96 sözlü sorunun bin 324'ünün, 14 bin 858 yazılı sorunun ise 7 bin 555'inin yanıtlandığını ifade etti.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet
Şandır da İstanbul'da her yıl sel faciası yaşanmasının ülkeye yakışmadığını belirterek, ''Bundan herkes utanç duymalı'' dedi.
Sürdürülebilir çevre anlayışı olmadan
ekonomik büyümenin bir anlam taşımayacağını ifade eden Şandır, ''İnsanlar, İstanbul'da korkarak yaşıyorsa, bunu kime nasıl anlatacağız? Bu duruma ilişkin Hükümetin ortaya koyduğu gerekçeler gerçekten komedi' diye konuştu.
AK Parti
Hatay Milletvekili Mustafa
Öztürk, 1994 öncesinde İstanbul'da musluklardan su akmadığını, çöplerin doğru düzgün toplanamadığını ve vatandaşın musluktan akan lağım suyunu içmek zorunda kaldığını öne sürdü.
Konuya ilişkin bir Meclis Araştırması yapıldığını ve
rapor hazırlandığını anlatan Öztürk, şöyle konuştu:
''CHP'li arkadaşlar uyuyor, haberleri yok. Bu tip şiddetli yağışlar küresel iklim değişikliğinin sonucu. İstanbul'a 30 dakika içerisinde metrekareye 45 kilogram yağış düştü, insaflı olun biraz. 'Bu tip olaylar neden
Almanya'da olmuyor' deniliyor. Hayretle izliyorum bu konuşmaları. Almanya, bu tip iklim olaylarının sık aralıklarla gerçekleştiği ülkelerdendir. Dere yataklarındaki evlerin tamamını kaldırsanız bile küresel ısınmadan dolayı bu sel felaketleri yine olacaktır.''
CHP Grup Başkanvekili
Muharrem İnce de ''sataşma'' olduğu gerekçesiyle söz aldı. Öztürk'ü tanımadığını belirten İnce, şöyle devam etti:
''Kendisini daha önce de görmedim ama az önce öğrendim Hatay milletvekiliymiş ve İstanbul ekibindenmiş. 'CHP grubu uyuyor' diyor.
Uyumak insana özgü bir şeydir ama sizin grupta da çok fazla uyanık var. Eski
Maliye Bakanı'nın kızlarının aldığı ihaleler ortada. Hatta çok fazla uyanıksınız.
Sizler,
Ulusal Kurtuluş Mücadelesi'ni gerçekleştiren CHP zihniyeti sayesinde buradasınız. Sonrasında ülkeyi çok partili yaşama hayata geçiren CHP sayesinde buradasınız. Dere taşar 'derenin intikamı feci olur',
madenci ölür 'kader', deprem olur 'suçlu kerpiç' dersiniz. Dere yataklarını 17 yıl içinde imara kim açtı?
Mevlana, 'cömertlik ve yardımda akarsu gibi ol' diyor. Sizin yaptığınız elektriği olmayan köye
buzdolabı,
çamaşır makinesi dağıtmak.''
İnce, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde en fazla imar komisyonunun çalıştığını ileri sürerek, ''Rant var,
rant var da ondan'' dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin
Canikli de ''sataşma'' gerekçesiyle söz alarak, ''CHP sayesinde buralarda olduğumuz doğrudur. Ben de bu sözü destekliyorum. Ülkeyi o kadar kötü yönetti ki millete o kadar tepeden baktı ki AK Parti iktidar oldu. Bizim buralarda olmamızda CHP'nin halkın inancına, tarihine saygı göstermemesinin, düşüncelerine itibar etmemesinin katkısı var'' diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinde imar komisyonunun çok çalışmasının doğal olduğunu ifade eden Canikli, komisyonun, Nurettin Sözen'in belediye başkanlığı yaptığı dönemde bozulanların
tamir edilmesiyle meşgul olduğunu söyledi.
Konuşmaların ardından yapılan oylamada, CHP'nin grup önerisi kabul edilmedi.