CHP Grup
Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ''
Ordunun büyüklüğü dikkate alındığında laikliğe karşı hiçbir
dosyanın Yüksek Askeri Şura'ya (YAŞ) gelmemesi ilginç. Hükümetle
Genelkurmay arasında oldukça sıcak bir ilişkinin olduğu kanısındayım'' dedi.
Kılıçdaroğlu, TBMM'de düzenlediği sohbet toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. KEY ödemelerinin yıllardır kangren haline geldiğini belirten Kılıçdaroğlu,
AK Parti hükümetinin, KEY ödeme listelerini hazırladığını ve ödemelere başladığını hatırlattı.
Kılıçdaroğlu, ''Bu kadar büyük olayda bazı
uygulama hatalarının, eksikliklerin olabileceğini
doğal karşıladık. Fakat, bugün geldiğimiz noktada bu aksaklıkların boyutunun hiç de küçümsenmeyecek notlara ulaştığını görüyoruz'' diye konuştu.
Binlerce KEY'zede yaratıldığını iddia eden Kılıçdaroğlu, alacaklıların haklarını aramak için nereye başvuracağını bilmediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Bizim bilgimizin dışında kimlik numaralarımız yayınlanmıştır.
Bilgisayar teknolojisini biraz iyi kullanan birileri, bizim bütün bilgilerimize,
banka hesaplarımıza girip, işlem yapabilecek konuma getirilmiştir. Bu da AKP'nin belli alanlarda ne kadar duyarsız olduğunu açıkça göstermektedir'' dedi.
-YAŞ KARARLARI-
Gazetecilerin YAŞ kararlarında, irticai ve bölücü faaliyetler dolayısıyla hiçbir personelin
ihraç edilmediğini hatırlatması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Hükümetle Genelkurmay arasında oldukça sıcak bir ilişkinin olduğu kanısındayım. Çünkü, tüm ordunun büyüklüğü dikkate alındığında laikliğe karşı hiçbir dosyanın YAŞ'a gelmemesi ilginçtir. Medyada bu konuda belli pazarlıklardan söz edilmektedir. Hatta Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'böyle bir dosya gelirse ben YAŞ kararlarını imzalamam' diye bir söylemi internet sitelerine düşmüş vaziyette. İşin ilginç tarafı,
emekli olan bir Genelkurmay Başkanına olağanüstü boyutlara ulaşan bir fiyatla özel bir aracın alınmasıdır. Orduya karşı görünüp de ordu ile aynı süreci yaşayan garip bir yapıyla karşı karşıyayız. Biz 'herhalde ordunun F
tipi örgütlenmenin dışında olduğuna dair kesin imareler, kesin bulgular vardır' diye düşünüyoruz. F tipi örgütlenmeyi başarmak isteyenler, AKP süreci içinde ordudan tümüyle temizlenmiş ki yeni bir dosya YAŞ'a gelmemiş oluyor.''
-ÇUKURAMBAR GÖRÜŞMESİ-
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ile
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın Çukurambar'da bir milletvekilinin evinde yaptığı görüşmeye ilişkin
Anayasa Mahkemesinin yaptığı açıklamanın sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, ''
Anayasa Mahkemesinin yaptığı açıklamayı doğru bir açıklama olarak görüyoruz. Sayın Başkan ve üyeler bu toplantıda olmadıklarını ifade ediyorlar'' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın açıklama yapmama geleneğinin sürdüğünü savunan Kılıçdaroğlu, ''
Ergenekon iddianamesinde Sayın Mehmet Ağar'a 60 milyon dolarlık bir rüşvet verildiği de iddia edilmişti. Bu iddianamemin savcısı olan Sayın Başbakan, 60 milyon dolarlık bir rüşveti verdi mi, vermedi mi? Şu ana kadar açıklama yapmış değil. Bizim garibimize giden, bu soruyu Başbakana hiçbir gazeteci de sormuyor. Sizin aracılığınızla ben sormuş olayım. Sayın Başbakan, Sayın
Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Mehmet Ağar'a Ergenekon iddianamesinde yazılı olan 60 milyon doların verilip verilmediği konusunda ne düşünüyorsunuz?'' diye konuştu.
-CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ OKAY'IN AÇIKLAMALARI-
Kılıçdaroğlu, bugün gazetelerde yer alan CHP Grup Başkanvekili Hakkı
Suha Okay'ın açıklamalarına da değinerek, şöyle konuştu:
''Gazetelerde Anayasa değişikliğine ilişkin Okay'ın yaptığı açıklama biraz çarpıtılmış olarak yer aldı. '12
Eylül Anayasasına CHP sahip çıktı' deniyor. Böyle bir şey yok, söz konusu olamaz. O dönemin ve bu dönemin CHP'lileri, Anayasanın oylanması sırasında referandumda 'hayır' oyu vermişlerdir. Ama önümüzde değiştirilmesi istenen Anayasa, 1980 anayasası değildir. Yüzde 50'si değiştirilmiş bir Anayasadır. Bu anayasanın değişmesi gereken pek çok hükmü vardır. Öteden beri dillendirdiğimiz, milletvekili dokunulmazlığı, bakanların yargılanmasıyla ilgili madde, Türk Dil ve Türk
Tarih Kurumlarının Atatürk'ün vasiyetine uygun hale getirilmesi, yargının bağımsızlığı, Yüksek Hakimler ve Savcılar Kuruluyla ilgili maddenin değiştirilmesi gibi...
Eğer AKP uygun görürse ve cesaret ederse
12 Eylül generallerinin yargılanması... Biz, bu konularda herhangi bir tereddüt duymuyoruz. Ama hiçbir
demokrasi kendini yok etmek isteyen mekanizmaya kendisini teslim edemez. AKP, Anayasa Mahkemesi tarafından laikliğe karşı eylemlerin odağı olarak kanıtlanmıştır. Dolayısıyla bu siyasal partinin Anayasanın önemli maddelerini
düzenleme konusunda işlevini kaybettiği düşüncesindeyiz. AKP dönüp kendisine bakmalı ve kendisine çeki düzen vermelidir.''
-İRAN CUMHURBAŞKANI'NIN TÜRKİYE ZİYARETİ-
Kemal Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin ''
İran Cumhurbaşkanı'nın
Türkiye'ye ziyaretinde
Anıtkabir'e gitmeyeceği, ziyaretin İstanbul'a kaydırıldığı belirtiliyor.
Dışişleri Bakanı da Anıtkabir ziyaretiyle ilgili 'Ufak tefek detaylara girmeyelim ve ziyaretin özüne girelim' dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna ise şu yanıtı verdi:
''AKP'nin kendi kafasındaki arka plana ve hedefe uygun bir değişiklik. AKP bu süreçte İran'a teslim olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti'nden bir yetkili nasıl İran'a gittiği zaman, İran hükümetinin ve devletinin koşullarını benimserse, aynı koşulları, aynı protokolü Türkiye Cumhuriyeti için de İran'ın kabul etmesi lazım. Ama İran, AKP hükümetinden güç alarak, onun desteğini alarak, kendi koşullarını Türkiye Cumhuriyeti'ne dayatmıştır ve kabul ettirmiştir. CHP olarak biz bunu içimize sindiremiyoruz.''