Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen Almanların geleneksel festivaline Büyükşehir Belediyesi'nin öncülük etmesinin kabul edilemez olduğunu beliren AK Parti Büyükşehir Meclis Üyesi Yaşar Tabur, "Belediyenin görevi bira festivaline sponsor olmak ya da sosyal bir meşruiyet kazandırmak değildir." dedi. Festivalin bir gencin ölümüyle sonuçlandığını ifade eden Tabur, Belediye Başkanı Akaydın'ı sorumsuzlukla suçladı. "Belediye başkanı olarak yaptığınız her türlü eylem ve söylevden sorumlusunuzdur." diyen Tabur, şöyle devam etti: "Kişisel yaşam tarzınızı, makamınızı kullanarak 'en doğru yaşam benim gibi yaşamaktır' noktasında gösteremezsiniz. Sizin bira festivalinde söylediğiniz cümlelerden kitleler etkilenebilir. Hiçbir festival ve festivalin tanıtım sonuçları bir gencimizin hayatından daha önemli değildir." ifadelerini kullandı. Akaydın'ın tavırlarını "şuursuzca" olarak nitelendiren Tabur, bu olaydan CHP'lilerin bile aşırı derecede rahatsız olduğunu kaydetti. Tabur, şunları söyledi: "Buna rağmen kol kırılır yen içinde kalır mantığıyla hareket ettiklerinden ses çıkarmamaktalar. Teşbihte hata olmaz mantığıyla söylemek gerekirse Akaydın Antalya'yı Salazar'ın mantığıyla yönetmek istiyor. Salazar da halkını yıllarca futbol, fado (müzik) festivaller ile yönetmeye kalkmıştı. Akaydın sağ olsun Antalyaspor ile ilgilenmediği için geriye sadece müzik ve festivaller kalıyor. Bir konserin biri bitmeden diğeri başlıyor. Milletin Antalya'da Büyükşehir hizmetlerinin yapılamadığını düşünmesine olanak tanımamak için bu telaşlı konserlerin yapıldığını biliyorum." CHP'li Mustafa Akaydın'ın yakında Antalya'yı ucube festivaller kentine çevirmesinden korktuğunu ifade eden AK Partili Tabur, turizm şehrinin çukurlar kentine döndüğünü kaydetti. Akaydın'ı Antalya'nın fiziksel değişimi için bir adım atmamakla suçlayan Tabur, aksine geçmişte yapılan çalışmaları baltaladığını ifade etti. Tabur, sözlerini şöyle tamamladı: "Bira festivaline ayırdığı zaman kadar somut sorunlara zaman ayırabilseydi belki de festivallerin bir anlamı olabilirdi. Yoksulluğu önlemek, işsizliği önlemek gibi sloganlar ile iş başına gelen Akaydın sanırım bu festivallere hep yoksulları çağırmıştır. Bir gencimizin yaşamını yitirmesi bu festivale damgasını vurmuştur. Bütün haber bültenlerinde bu konu öne çıkmıştır. Akaydın'ın acemi er dönemi askerlerin yaptığı hataları tekrarlaması artık sinir bozucu bir durumdan öte Antalya'da yaşayan biri olarak kaygı verici noktadadır. Söyleyecek bir şey bulamıyorum. Sussam gönlüm razı değil, söylesem tesiri yok, ancak biz her zaman olduğu gibi uyarı görevimizi yapmak zorundayız."