Daha güvenilir, daha konforlu ve daha
tercih edilir bir
havayolu şirketi olma yolunda ilerliyor. Dünya'da yaşanan
ekonomik krize rağmen kar marjını artırmayı başarmış bir şirket THY. Önceki gün her
havayolu şirketinin başına gelebilecek talihsiz bir olay yaşadı. "
Tekirdağ" uçağı
Amsterdam havaalanına inerken düştü.
Kazayla ilgili bir çok iddia ortaya atıldı, atılıyor, atılacak.. Ancak kesin sonuçlar incelemelerden sonra anlaşılacak. Yani daha suçun kimde olduğu, nerede hata yapıldığı THY'nin eksikleri yada eksik yaptıklarının ne olduğuyla ilgili hiç bir bilgi yok...
Ancak anamuhalefet partisi suçluyu çoktan buldu.
CHP Grup Başkenvekili Kemal
Anadol müfettişlerden önce araştırmasını bitirip "resmi sonuçları" açıkladı ve THY yönetimini ve
Ulaştırma Bakanlığı'nı suçlu ilan etti. Bunu yaparken de peronda kesilen
deve haberine sarıldı. Anadol'a göre
kazanın nedeni apronda deve kesen zihniyetti: "Hacdan gelirken, ayaklarında plastik terlikler, darmadağın bir
kıyafet, 2 metre arkasında yürüyen eşi ve THY'nin Genel Müdürü... Birleşik kaplar gibi bunlar''.
Ulaştırma Bakanlığı'nın kazanın ilk saatlerinde "ölü yok" açıklaması elbetteki eleştirilebilir, eleştirilmelidir de... THY yönetiminin kaza sonrası kriz yönetimi de mercek altına alınmalı... Yaptıkları yanlışlar gerekirse meclis gündemine getirilmeli. Ancak
Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta yaptığı çıkışın iç siyasette kullanılmasını etik bulmayan bir partinin (ki bu taleplerinde son derece haklılar) yaşanan bir dramı daha cenazeler toprağa verilmeden "siyasi malzeme" yapması en hafif deyimle "Apronda deve kesmek" kadar "absürd" ve "skandal" olsa gerek. "Deve kesmek" ile "deve siyaseti" yapmak arasında da bir fark olmasa gerek.
Osman İridağ - ZAMAN ONLİNE