CHP de bu konuda sessiz kalıp süreci yargıya taşımayarak normalleşmeye katkı sağladı.
Gazeteci Fikret Bila, CHP'nin bu tutumunu, Kılıçdaroğlu'nun, "
Anayasa ve YÖK Yasası'nda başörtüsünü yasaklayan bir hüküm yok." sözlerine bağladı.
Referandum sürecinde başörtüsü sorununun çözümü için olumlu mesajlar veren CHP lideri
Kemal Kılıçdaroğlu, tavrını sürdürüyor. '
Öğrencilerin
kıyafetinden dolayı dersten atılmaması'nı isteyen YÖK'ün yazısına karşı sessiz kalma kararı aldı. Kılıçdaroğlu'nun yaklaşımını dün Milliyet'teki köşesine taşıyan Fikret Bila, "Türbanı kafasında çözmüş." dedi. Daha önce yaptıkları bir televizyon programına atıfta bulunan Bila, CHP liderinin şu cümlesine dikkat çekti: "Anayasa'da veya YÖK Yasası'nda yasaklayıcı bir hüküm yok. Konu,
Anayasa Mahkemesi'ne götürüldüğü için bu karar çıktı."
Yazısında Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Anayasa'yla kıyafet düzenlenmez' görüşünün de altını çizen Fikret Bila, bundan sonraki süreci de şöyle yorumladı: "Anamuhalefet Partisi'nin itirazı olmadığına göre,
türban serbestisinden yana olan YÖK ve bazı üniversite
yönetimleri kısmen uyguladıkları serbestliği daha da genişleteceklerdir."
CHP'nin YÖK genelgesiyle ilgili suskunluğu, bu yorumu doğrular nitelikte. Anamuhalefet partisinin, bu tutumuyla çözüme dolaylı katkı sunduğu ifade ediliyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde derse
şapka ile giren bir
kız öğrenci,
öğretim üyesi tarafından dersten atılınca şikâyetçi olmuş, görüşü sorulan YÖK de
İstanbul Üniversitesi'ne bir yazı göndermişti. Bu yazıda,
disiplin yönetmeliğine uymayan öğrencilerin cezalandırılmaması istenmiş, öğrencilerin dersten atılmaması, sadece haklarında
tutanak tutulması yönünde uyarılarda bulunulmuştu. Bunun, üniversitelerdeki başörtüsü sorununun yasal
düzenleme olmadan da çözülebilmesinin yolunu açtığı öne sürülüyor.
Anamuhalefet partisi, 2008 yılında TBMM'de kabul edilen ve üniversitelerde özgürlüğün yolunu açan düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi'nde iptal ettirmişti. Kılıçdaroğlu, Yusuf
Ziya Özcan'ın 2 yıl önceki benzer içerikli bir genelgesi için de,
Grup Başkan Vekili sıfatıyla suç duyurusunda bulunmuş ve YÖK Başkanı'nın hapsini talep etmişti. Ancak başvuru, başsavcılık tarafından '
görevsizlik' kararıyla reddedilmişti.
Başörtüsü meselesi, dünkü CHP
Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında da ele alındı. Ardından bir
basın açıklaması yapan Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Hakkı
Suha Okay, üniversitede öğrenim gören kızların türbanla üniversiteye girmesine karşı olmadıklarını belirtti. Okay, bir soru üzerine, "Eğer yükseköğrenimde türban bir engelse biz yükseköğrenimde
özgürlük bağlamında bu engelin olmamasını ifade ediyoruz. Şu anda zaten fiilen Türkiye'deki mevcut üniversitelerin belki yarısından fazlasında bu engel uygulanmıyor." dedi. "Yani bu aşamada bir yasal engel yok, bu bir idari tasarrufla çözüldü mü demek istiyorsunuz?" sorusu üzerine de, "Bakın, güvenceye almak başka bir şey, fiilî
uygulama başka bir şey. Şu anda ben fiilî uygulamadan bahsediyorum." karşılığını verdi. CHP Sözcüsü, "YÖK Başkanı'nın yazısına göre, türbanın önünde yasal bir engel var mıdır, yok mudur?'' sorusunu da şöyle cevapladı: "Ben bu konuda yasal engel tartışmasını yapmam ama yargı kararlarını ifade ederim. Bu konuda hem
AİHM hem Anayasa Mahkemesi kararı varsa hukuktaki bütünlük uyarınca bu kararlarla, diğer yasal düzenlemelerin çelişmemesi lazım. O yazı tek başına bu sorunu çözen bir yazı değildir.'' Okay, başörtüsünü,
dokunulmazlık ve YÖK gibi konularla bir paket halinde ele almak istediklerini de tekrarladı.
CHP'Lİ MECLİS ÜYESİNDEN 'BAŞÖRTÜSÜNE ÖZGÜRLÜK' ÇIKIŞI
Öte yandan CHP'li
İzmir İl Genel
Meclisi Üyesi Mehmet Arısoy da başörtüsüyle ilgili ilginç bir çıkış yaptı. Arısoy, İl Genel Meclisi'nde yaptığı konuşmada, başörtüsü konusunda değişimi savundu. Türkiye'nin artık eskisi gibi yönetilemeyeceğini belirterek,
baskı rejimlerinin tarihe karıştığını savunan Arısoy, yeni bir toplumsal anlaşmanın oluştuğuna dikkat çekti. Arısoy, "Herkes savaş istese de savaş bitecek. Türkiye'de barış şartları oluştu, onun gerekleri yerine getirilecek.
Kürtçe konuşmayı yasaklamaya kalktılar, olmadı. Anadilde öğrenim yasağı da olmayacak. Başörtülü kızlar üniversitelere girecek. Aleviler, çocuklarını istedikleri gibi eğitecek. İbadethaneleri kabul görecek, düşünce ve
inanç özgürlüğü gelecek." dedi.