Kılıçdaroğlu, TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlarken, mayınlı arazilerin temizliğini öngören
yasanın, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül tarafından onaylandığını anımsattı.
Kendilerine düşen görevin, yasayı,
Anayasa Mahkemesine götürmek olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, toplumun vicdanının da bu yasanın kabul edilmesine onay vermediğini öne sürdü.
Kılıçdaroğlu, bir çok ülkenin yap-işlet-devret modelini uygulamazken, Türkiye'nin, mayınlı arazinin temizlenmesi karşılığında burayı 44 yıllığına başkalarına vermesine sıcak bakmadıklarını, doğru görmediklerini belirtti.
Kişiye, konuya özel yasaların olamayacağına işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Yasalar, genel ve evrenseldir. Ama bu yasa, birilerine belli bir araziyi vermek için düzenlenmiştir'' dedi.
Anayasa Mahkemesine ne zaman başvuracaklarına ilişkin soruya Kılıçdaroğlu, ''Hazırlıklarımız devam ediyor. Daha önceden de bazı hazırlıklarımız vardı. Sanıyorum, önümüzdeki hafta netleşir, Anayasa Mahkemesine başvururuz'' karşılığını verdi.
-''İLKE OLARAK, TAM GÜNE KARŞI DEĞİLİZ''-
Kılıçdaroğlu,
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın, üniversite ve
sağlık personelinin
tam gün çalışmasına ilişkin yasa tasarısına
destek için kendisiyle yaptığı görüşmenin sorulması üzerine, tam güne ilke olarak karşı çıkmadıklarını belirtti. Kılıçdaroğlu, tam günü, parti programı ve
seçim bildirgelerinde savunduklarını vurguladı.
Tasarıya yönelik çekincelerini Akdağ'a ilettiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, tam gün çalışacak hekimlere ödenecek ek ödemenin,
emekli aylıklarına yansımadığını, hekimin çalışırken 5-6 bin lira, emekliye ayrıldıktan sonra bin-bin 200 lira aylık aldığını, bu uçurumun giderilmesi gerektiğini ifade etti.
Kılıçdaroğlu, görüşmede, Bakan Akdağ'a, şu görüşleri dile getirdiğini söyledi:
''Eğitim
hastaneleri ve üniversitelerde eğitimin aksamaması için performans ile düz aylık arasında yüzde 20, yüzde 80 gibi ciddi bir açık var, bunun giderilmesini, düz aylığın yükseltilip, performansın düşürülmesi gerektiğini, böylece, eğitim ve araştırmaya daha fazla zaman ayrılmasının olanaklı olduğunu ifade ettik. Sadece hekimler için getirilen sigortanın, tüm sağlık personeli için olmasını, böylece hasta haklarının daha fazla güvence altına alınabileceğini söyledik. Hastanın, hekimini seçme özgürlüğü dikkate alınarak, kişilerin arzu ettiklerinde, özel muayenehanelere gidebilmesinin yolunun açılmasını, hekimle hasta arasına para girmeyerek, sosyal güvenlik kurumlarının yaptığı
anlaşma çerçevesinde, hekim seçme özgürlüğünün güçlendirilmesini talep ettik.
Sayın Bakan, bunları not aldı, ilgili
bakanlarla görüşeceğini söyledi. Halkımızın çıkarlarına uygun bir sağlık yasasının parlamentodan çıkmasını umuyoruz.''
-''İKİSİ DE VAHİMDİR''-
Kılıçdaroğlu, Genelkurmayda hazırlandığı iddia edilen
belgeye ilişkin değerlendirmesinin istenmesi üzerine, kriminolojik araştırma sonuçlanmadan, belgenin sahte veya doğruluğunun söylenemeyeceğini vurguladı.
Belgenin doğruluğu ve sahteliği konusunda ciddi iddialar bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Bunun saptanması çok kolay. Kriminoloji laboratuvarlarına gönderirsiniz,
imza mı, belge mi sahte, nerede, kimler tarafından yazıldığını ortaya çıkarmak çok kolaydır. Sanıyorum önümüzdeki günlerde ortaya çıkacaktır. Doğru da sahte de olsa ikisi de vahimdir. Hükümetin, ikisinin üzerine de kararlılıkla gitmesi gerekiyor'' diye konuştu.
AA