Eski Genel Başkan Deniz
Baykal cephesi, yeni parti tüzüğünün son kurultayda bir önerge ile ertelenmesi konusunda
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın harekete geçmesi gerektiği görüşünü dile getiriyor.
Baykal, yeni tüzüğün uygulanması için
kurultay çağrısı yaparken,
CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu ise kurultaya delegenin karar vereceğini belirtti. Baykal'ın kurultay çağrısı, parti kulislerini hareketlendirirken,
Önder Sav ekibinin Baykal'a tepkili olduğu belirtiliyor.
ÖNERGE İLE REDDEDİLEMEZ
Baykal cephesinde, 21
Aralık 2008'de gerçekleştirilen Olağanüstü
Kurultay'da kabul edilen ve "parti
yönetiminin başkan yardımcılarından oluşması, genel sekreterlik makamının sadece temsil nitelikli olacak şekilde lağvedilmesini" öngören tüzük değişikliklerinin, önerge ile reddedilemeyeceği görüşü dile getiriliyor.
21 Aralık 2008'de gerçekleştirilen kurultayda kabul edilen yeni tüzüğün uygulaması, Parti Meclisi (PM) tarafından, 22-23
Mayıs 2010 tarihindeki kurultaya kadar ertelenmiş ve bu tarihten itibaren uygulanması yönünde karar alınmıştı. Ancak genel başkan değişikliğinin gerçekleştiği son kurultayda, yeni tüzük uygulaması bir önerge ile reddedildi.
DELEGE FARK ETMEDİ
Önergenin kurultaya sunuluşu da
tartışmalı oldu. Delege, ertelemeye onayını "fark etmeden" verdi. Divan Başkanı Kemal
Anadol, tüzüğün, yürürlük maddesi olan 87. madde kapsamında verilen önergenin oylamasını gerçekleştirdi. Delege de, önergenin kapsamını bilmeden kabul etti. Böylece, Genel Sekreter
Önder Sav'ın yetkilerini kısıtladığı için muhalefet ettiği tüzük değişikliklerinin uygulanması ertelendi. Kılıçdaroğlu ekibi, tüzük değişikliklerinin uygulanmasından yana idi.
SPY'YE AYKIRI
Baykal cephesine göre, tüzük değişikliklerinin ertelenmesi için, parti karar organlarının, tüzük değişikliği gerçekleştirilirken izlenen yolu aynen tekrarlaması gerekiyor. Bu kapsamda MYK'nın karar alıp tüzük komisyonu kurması, bu komisyonun illerden ve akademik çevrelerden gelen önerileri de dikkate alarak
taslak metin hazırlaması, ardından MYK ve PM onayına sunması gerekiyor.
Aylara yayılan bu çalışmanın yapılmadan, kurultayda verilen bir önerge ile tüzük değişikliğinin ertelenmesinin Siyasi Partiler Yasası'na (SPY) aykırı olduğu belirtiliyor.
ER'İN BAŞVURUSU NE OLDU?
Baykal cephesi, Siyasi Partiler Yasası çerçevesinde kurultayın ardından CHP üyesi Özcan Er'in Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı başvuru ile ilgili incelemeyi bekliyor.
Er, PM'ye seçilen
Sencer Ayata,
Nihat Matkap ve Enver Aysever'in CHP üyesi olmadıkları iddiasıyla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulunurken, partiye üye olmayan birinin PM'ye seçilmesinin CHP Tüzüğü ve Siyasi Partiler Yasası'na aykırı olduğunu savunmuştu. Er, başvurusunda,
delil olarak kayıp olduğu iddia edilen "MYK karar defterini" de sunmuştu. Karar defterinde PM'ye yeni giren isimlerin üyeliklerine ilişkin yeterli
imzanın olmaması durumunda Başsavcılığın, CHP'den üyelik bildirimi istemesi ve ardından uyarı yapması gerekiyor. Yargıtay incelemesinde, PM'ye yeni giren isimlerin en az 20'sinin partiye üye olmadığı ortaya çıkarsa, kurultayın yenilenmesi de
gündeme gelecek. Yargıtay kaynaklarının bu inceleme ile ilgili sessizliği dikkat çekiyor.
Baykal cephesi, bu başvurunun dışında, kurultay sonrası medyada yer alan haberlerin de Yargıtay tarafından otomatik olarak dikkate alınması gerektiği görüşünde.
İmza toplanırsa kurultay yapılır
Deniz Baykal'ın kurultay çağrısı, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun
Brüksel gezisine de damgasını vurdu. Kılıçdaroğlu, bu yöndeki sorulara, "Kurultaya delegeler karar verir. Delegelerin takdiri, imza toplanırsa kurultay yapılır"
yanıtı vermekle yetindi.
Baykal'ın kurultay çağrısına yanıt veren CHP'nin çiçeği burnunda Genel Başkan Yardımcısı
Gürsel Tekin ise kurultayın söz konusu olmadığını söyledi. NTV'ye konuşan Tekin, konuya ilişkin soru üzerine, "Bir kurultayın söz konusu olacağını düşünmüyorum" diye konuştu.
Tekin, Baykal'ın genel sekreterin yetkilerini kısıtlayan yeni tüzük uygulanması gerektiği yönündeki sözleri ile ilgili olarak da "CHP'de parti içi
kavga olmayacaktır. Eksikliklerimizi Genel Başkan biliyor. Brüksel gezisi sonrası eksikliklerimiz tamamlanacaktır" dedi.
ESKİ TÜFEKTEN OLAĞANÜSTÜ KURULTAY ÇAĞRISI
Bir dönem CHP'yi yöneten kadronun baş aktörlerinden olan, ancak
referandumda
evet oyu verilmesi gerektiğini savunduğu için parti yönetiminin
ihraç kararı vermesi üzerine
istifa eden
Ankara Milletvekili Eşref
Erdem, CHP lideri Kılıçdaroğlu'na olağanüstü kurultayı toplama çağrısında bulundu.
Referandum sonuçlarını değerlendiren Erdem, CHP'nin, özellikle de Kılıçdaroğlu'nun tabloyu doğru okuması gerektiğini belirtti. Erdem, "Seçmen CHP'ye 'Toplumdaki değişime ayak uydurun, bu değişim talebine ayak uyduramayan
siyaset sahnesinde ayakta kalamaz' mesajı vermiştir. Statükodan yana tavır koymak kimseye yaramaz. Toplum değişmek ve dönüşmek istiyor" dedi.
YÖNETİMİ YENİLEMELİ
"CHP ile gönül bağım var. 40 yılımı verdim. Emek harcadım. Solcu bir insan olarak, CHP'li olarak, CHP, bu sonuçlardan gereken dersi almalıdır" diyen Erdem, "Genel Başkan'a buradan bir çağrıda bulunuyorum. Önümüzde, olağanüstü önemde genel
seçim var. Genel Başkan, hiç kimseyi beklemeden, partiyi olağanüstü kurultaya çağırmalı. Yeni liste ile yeni döneme açılmalı. Referandum sonuçlarını doğru okumalı. Genel Başkan'ın ismi ile ilgili bir tartışma söz konusu değil. Kılıçdaroğlu, parti yönetim kadrosunu ve Parti Meclisi'ni tepeden tırnağa yenilemeli. Olağanüstü kurultayda kendisi dışındaki tüm parti organlarını yenilemeli" diye konuştu.
CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun
topluma yeni bir vizyon sunması gerektiğini söyleyen Erdem, "Partide, ulusalcı çizgi ve statükodan uzaklaşan, değişimi öngören çizgideki bir kadro iş başına gelmeli. CHP'den beklenen odur. Partide isimlerden ziyade çizgi, anlayışın değişmesi gerek. CHP ancak ve ancak yeni kadro ile yeni değişim anlayışı ile önümüzdeki dönemde iktidara seçenek olur. Türkiye'yi yönetmeye talip olur. CHP kendisine çeki düzen vermeli. Aksi takdirde AKP tek başına, ezici çoğunla işbaşına gelirî dedi.
BAŞKA YERE GİDECEK DEĞİLİM
Eşref Erdem, Kılıçdaroğlu'nun değişim yönünde adım atması durumunda CHP'ye dönüp dönmeyeceğine ilişkin soru üzerine, "CHP'ye dönüşüm ayrı bir şey. CHP'de olması gereken dönüşüm, şahsımla ilgili değil. Ben hayatım boyunca tüm damarları ile solda olan bir insanım. Başka yere gidecek değilim. CHP, Türkiye'nin geleceğinde var olmak istiyorsa toplumu kucaklaması gerekir" diye konuştu.
GENEL MERKEZ'DE 8. KAT OPERASYONU
MYK'nın hemen ardından "genel başkan yardımcısı" yazısı, yenetim katının yerine MYK üyesi Tekin'in odasının kapısına asıldı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, MYK üyesi Gürsel Tekin'i genel başkan yardımcılığı görevine getirmesinin hemen ardından yaşanan "oda operasyonu", parti kulislerinin birinci gündem maddesi oldu. BUGÜN'ün kamuoyuna duyurduğu önceki akşamki gelişme, CHP Genel Başkan Yardımcılığı'na getirilen Gürsel Tekin'in bilgisi dışında gerçekleşti.
MYK'nın hemen ardından "genel başkan yardımcısı" yazısı, bir
genel merkez görevlisi tarafından Tekin'in odasının kapısına asıldı. Parti görevlisi, olaya
tanık olanların "Bu ne acele" sorularına gülerek "Elimizde yazı vardı zaten" yanıtını verdi. Rutin işlem gibi görünen olayı ilginç hale getiren ise parti yönetim kademesinin, 12. kattaki genel
başkanlık makamının altındaki 9, 10 ve 11. katları kullanıyor olması oldu.
Mevcut genel başkan yardımcılarının odaları 11. katta bulunurken, genel sekreter yardımcıları 10. katı, Genel Sekreter ve Genel Sayman ise, 9. katı kullanıyor.
Tekin'in şu anki odası ise, düz MYK üyelerinin odalarının yer aldığı 8. katta bulunuyor. Genel başkan yardımcılarının makam odaları, düz MYK üyelerinin odalarına göre daha konforlu olanaklara sahip.
Genel Sekreter Önder Sav'ın muhalefeti nedeniyle gecikmeli olarak Genel Başkan Yardımcısı olan Tekin, oda sıkıntısı ile ilgili sorusu üzerine, "Hiç önemli değil. Odam olmasa da çalışırım. Gelişmeyi tam olarak bilmiyorum. Gittiğimde bakacağım ve konuşacağım. Gerekirse genel merkezde toplantı odalarımız var. Onları kullanırız. Sıkıntı değil" dedi.
MYK'daki görevlendirme sırasında ve sonrasında ilginç diyaloglar yaşandı. Kılıçdaroğlu, "Arkadaşlar, Sayın Tekin'i
sivil toplum, meslek odaları ve halkla ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcılığına atadım" derken, diğer MYK üyelerinin yorum yapmaması dikkat çekti. Kılıçdaroğlu'nun sözlerine sadece "hayırlı olsun" yanıtı verildi.