CHP sözcüleri, her
operasyonda sanıklarla
dayanışma içine giriyor. CHP'liler dün
erken saatlerden itibaren Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek'e
destek için ART'ye
akın etti.
İki genel başkan yardımcısı, genel sayman ve çok sayıda milletvekili yargı sürecini sert bir dille eleştirdi. CHP dışındaki
siyasi partiler ise
soruşturma sürecinde 'yargıya saygı' gösterilmesi gerektiği görüşünde.
CHP,
Ergenekon sürecinde yargıyı
baskı altına almaya dönük bir strateji izledi. Deniz
Baykal,
AK Parti'ye yönelik
kapatma davasında
Başbakan Tayyip Erdoğan'a "Şeriatın kestiği
parmak acımaz. Bırak, şeriat işlesin, parmağın acısın..." diye seslenmişti. Şimdi, "Sessiz kalanlar, sorumluluğun parçası haline gelir." diyerek herkesi yargı sürecine karşı durmaya çağırıyor. Ergenekon'un dün gerçekleşen 11. dalgasında yine CHP'liler sahnedeydi.
Sabah saatlerinden itibaren
arama yapılan ART Televizyonu'nun önüne gelen CHP'liler, hükümeti ve yargıyı suçladı. Parti sözcüsü ve genel sayman Mustafa
Özyürek, yeni dalgayla yıldırma ve korkutma anlayışının giderek yaygınlaştığını savundu. Özyürek, "Medyaya,
sendikalara dönük bu girişim, sendikaları etkisiz hale getirmeyi ve medyayı korkutmayı amaçlıyor.
Türkiye giderek korku imparatorluğuna dönüşüyor." dedi.
Genel Başkan Yardımcısı
Cevdet Selvi, gelişmeleri 'hukuk dışı ve yasalara aykırı' olarak nitelendirirken, toplumda
kaos oluştuğunu öne sürdü. Genel Başkan Yardımcısı
Yılmaz Ateş, "AKP karşısında sesini yükseltenlerin hepsi gözaltına alınıyor. Bizler dayanışma için buradayız." diye konuştu. CHP
İstanbul Milletvekili ve eski
Türk-İş Başkanı
Bayram Meral, "Bugün yapılan şey, bir
sivil 12
Eylül türü baskıdır. Türk Metal Sendikası'nın genel başkanı demokratik, laik Cumhuriyet'i savunan bir kişidir. Vurguna, talana, soyguna karşı tavır koyan bir insandır. Böyle bir insanı susturmak ülkeye yarar değil, zarar getirir." ifadelerini kullandı.
Manisa Milletvekili
Şahin Mengü ise "Ülkede ne kadar Kemalist,
Atatürk devrimi ilkelerine bağlı, siyasal iktidara muhalefet eden insan varsa bu ister basın kuruluşu, ister sendika olsun, susturulmaya çalışılıyor." iddiasında bulundu.
Parti yönetiminde Ergenekon telaşı
Ergenekon kapsamında gerçekleşen dünkü operasyon CHP'yi tedirgin etti. Parti yöneticileri ve birçok milletvekili, sabahın erken saatlerinden itibaren ART Televizyonu'na akın etti. Genel Sayman Özyürek, Türkiye'nin korku imparatorluğuna dönüştürüldüğünü iddia etti. Genel Başkan Yardımcısı Selvi, gelişmelerin 'yasalara aykırı' olduğunu ileri sürerken, bir diğer genel başkan yardımcısı Ateş, antidemokratik bir ortama gidildiğini savundu. İstanbul Milletvekili
Bayram Meral, "
12 Eylül türü sivil bir baskı unsuru" tanımlamasını yaptı. Manisa Milletvekili Mengü ise Atatürk ilkelerine bağlı ve siyasal iktidara muhalefet eden insanların susturulduğunu ileri sürdü.
Liderler ne düşünüyor?
AK Parti lideri Tayyip Erdoğan: Süreç tamamen hukukî ve anayasal çerçevede işliyor.
Hükümet, siyasetçi ve vatandaş olarak bize düşen, hukukun sağlıklı bir şekilde işlemesine yardımcı olmaktır.
CHP lideri
Deniz Baykal: Ergenekon operasyonuyla AKP, derin devletini kuruyor. Bunlar deli saçması, Aziz Nesin'lik hikâye. Abuk sabuk işler. Geri zekâlıların bile inanmayacağı şeyler,
masal bunlar.
MHP lideri
Devlet Bahçeli: Ergenekon denilen davanın, varsa demokrasimiz üzerindeki gölgesini ortadan kaldıracak, sorumlularını bulup ortaya çıkartacak adil
yargılanma süreci, önemli ve ciddiye alınması gereken bir gelişmedir.
DTP lideri
Ahmet Türk: Bizim endişemiz, Ergenekon'un sadece kuyruğunu koparmakla, yarın Ergenekon'u daha tehlikeli, daha güçlü hale getirmenizdir. Yılanın başını ezmek için bir siyasî iradeyi ortaya koymanızı istiyoruz.
DSP lideri
Zeki Sezer: Suçlu olanın üzerine hep beraber gidelim. Ama hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını göz ardı etmeden bunu yapalım. Türkiye'nin sorunları demokratik, sosyal, laik hukuk devleti anlayışı içinde, bağımsız yargı ile çözülebilir.
BBP lideri
Muhsin Yazıcıoğlu: Yasadışı oluşumların tümünün üzerine gidilmesi gerekir. Çok derin bir cuntalaşma ve derin bir çeteleşme söz konusu.
Yargıya güç verelim.
ÖDP lideri
Ufuk Uras: Demokratik hukuk anlayışından uzaklaşmadan derin devletin üzerine sonuna kadar gidilmeli. Bütün yasadışı örgütlerin üzerine gidilmeli. Aksi halde şeffaflık olmaz.