Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin (
AKPM)
CHP ve MHP'li üyeleri, AKPM'de bugün genel kurulda tartışılarak oylanacak olan "
Türkiye'de demokratik kurumların işleyişi" konulu
rapor ve buna bağlı karar tasarısına tepki gösterdi.
CHP milletvekilleri Birgen Keleş,
Haluk Koç ile MHP milletvekilleri
Ertuğrul Kumcuoğlu ve
Tuğrul Türkeş, bugün raporun aleyhinde ortak bir
bildiri yayımladı.
Bildiride, raporun, AKPM'nin, "
Avrupa Konseyi'nin savunduğu değer ve standartların uzağında olduğu" belirtildi.
Anayasa Mahkemesi'nde
AK Parti hakkında açılan
dava sürecinin devam ettiği hatırlatılan bildiride, "Türk yargısını etkilemeye yönelik her türlü girişimin, uluslararası hukuk ve yargının bağımsızlığı ilkesine aykırı olduğu" görüşü savunuldu.
Bildiride, Avrupalı siyasetçilerin yargıyı etkileme yolunda tehdit edici bir dil kullanmalarının, Türkiye'deki yargıyı siyasileştirme yolunda bir girişim olarak görülmesi gerektiği ifade edildi.
İmzası bulunan milletvekillerinin, raporun oylanması sırasında değişiklik önergeleri sunmayacakları belirtilen bildiride, "Biz, yargı süreci devam ettiği sürece, bu tür bir
tartışmanın gündeme alınmaması gerektiğine inanıyoruz" denildi.
Bildiride, "Avrupa'da partiler aleyhine
kapatma davası açılmasının çok olağan dışı olduğunun farkındayız, ancak belirli düzeyde bir oya ulaşmış partilerin de kendi ülkelerinin anayasaları sınırında hareket etmeleri ve kendi toplumları ile çatışma içine girmemeleri konusunda da hassas olmaları gerektiği düşüncesindeyiz" ifadelerine yer verildi.
Bugün tartışılarak oylanacak raporda, "Türkiye için
izleme süreci mekanizmasının, gerektiği takdirde ciddi bir biçimde tekrar gözden geçirilmesi" isteniyor.
AKPM'nin Belçikalı üyesi Luc Van den Brande tarafından hazırlanan
taslak rapor ve buna bağlı karar tasarısında, AKPM'nin izleme komitesinden, Türkiye'deki anayasa hazırlama çalışma süreci, devlet kurumlarının demokratik işleyişinin yakından izlenmesi isteniyor ve Türkiye ile izleme süreci sonrası diyaloğun yoğunlaştırılması çağrısında bulunuluyor.
Anayasa Mahkemesi tarafından AK Parti hakkında açılan
kapatma davasına geniş biçimde atıfta bulunulan taslakta, "Sonucu ne olursa olsun,
iktidar partisi ile başbakan ve
cumhurbaşkanı hakkında açılan davadan endişe duyulduğu ifade ediliyor ve bu davanın ülkenin siyasi istikrarını etkiyeceği" görüşüne yer veriliyor.
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin önemine vurgu yapılan karar tasarısında, Türkiye'deki bütün devlet kurumlarına birbirlerinini
yetki alanına saygı göstermeleri ve Türkiye'nin daha
modern bir
demokrasiye kavuşması için ihtiyacı duyulan siyasi ve
ekonomik reform çabalarına katılmaları çağrısında bulunuluyor.
Türkiye'de hükümetin yeni anayasa yapma çalışmalarına da atıfta bulunan karar tasarısında, bu çalışmaların, toplumun bütün taraflarının katımıyla geniş çaplı ulusal bir tartışma için yeni bir fırsat penceresi oluşturması temennisinde bulunuluyor.
Hükümete bu çalışmalarında
Venedik Komisyonu ile yakın
işbirliği içine girmesi istenen tasarıda, Avrupa standartlarına uygun, temel hak ve özgürlüklerle
insan haklarının korunması, bu yeni anayasanın ana merkezini oluşturması çağrısında bulunuluyor.
Tasarıda, AK Parti hakkında açılan davanın sonucu ne olursa olsun Türkiye'de
parti kapatmalarının yasal dayanakları konusunda canlı bir tartışma yarattığı ifade ediliyor ve bu konuda anayasada reform yapılmasının gerekli olduğu görüşü dile getiriliyor.
Türkiye ile ilgili izleme sürecinin daha önceki yıllarda kapatılması sonrasında alınan karara da atıfta bulunan taslakta, siyasi partilerin kapatılmaları konusunda AKPM'nin göstermiş olduğu hassasiyete yeniden dikkat çekiliyor.
Taslakta, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin parti kapatma davalarıyla ilgili verdiği kararlara da dikkat çekilirken, yine "AİHM'in parti kapatmanın gerçekten çok ciddi hallerde düşünülmesi gereken bir çare olarak görülmesi" yolunda verdiği görüşe de atıfta bulunuyor.
Kuvvetler ayrılığı ve bağımsız yargı ilkesinin hukuk devleti temelinde demokrasinin temel ilkeleri olduğu hatırlatılan taslakta, Anayasa Mahkemesi üzerinde hiçbir
baskı oluşturulmaması çağrısında bulunulurken, mahkemenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin
ifade özgürlüğü ve örgütlenme hakkına uygun ve parti kapatma ile ilgili
Venedik Komisyonu kararları çerçevesinde Avrupa standartlarına uygun karar vereceği inancı içinde olunduğu vurgulanıyor.
-İZLEME SÜRECİ-
AKPM, 2004 yılında Türkiye üzerindeki izleme sürecinin kapatılmasını kararlaştırmıştı. Denetim süreci, daha çok Avrupa Konseyi'ne yeni üye olmuş ve insan hakları alanında eksiklikleri olan ülkeler için uygulanan bir mekanizma. Türkiye üzerindeki izleme sürecinin 2004 yılında kalkması, Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerinin başlamasında önemli rol oynamıştı.
AA