İçişleri Bakanı Beşir
Atalay,
CHP lideri Deniz
Baykal'ın
Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman
Paksüt'ün dinlendiğine yönelik iddiasını da yalanladı.
Dinleme cihazlarını polise bildirmeyen Baykal, 'polis teşkilatına güvenmediğini' açıklamıştı. Baykal'ın bu sözlerinin devlet terbiyesine
ders düştüğünü söyleyen Bakan Atalay, "CHP lideri çıkacak sonuçtan rahatsızlık duymayacaksa cihazları polise versin." demişti. Baykal, dünkü grup toplantısında polise güvenmemesinin sebebini Paksüt olayına bağladı. Baykal,
Hükümet Sözcüsü
Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü'nün Paksüt'ün dinlenmediğini söylemediklerini belirtti. Savcılığın incelemesinden sonra, dinleme yapıldığının tespit edildiğini ileri süren Baykal, "Savcının açıklamasıyla tekzip yiyen hükümet sözcüsü, ilgili
bakan ne hisseder, bunları gören vatandaş ne hisseder?
Güven duygusu mu doğar?" diye sordu. Baykal'ın sözlerine İçişleri Bakanlığı'ndan jet
cevap geldi. Bakan Atalay, bu iddianın gerçeği yansıtmadığını belirterek söz konusu olayı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın incelediğini ve 'Paksüt'ün dinlendiğine dair herhangi bir
delil bulunamamıştır' şeklinde karar verdiğini hatırlattı. Atalay, şöyle devam etti: "Bu olayın akabinde Sayın Paksüt'ün herhangi bir şekilde dinlenmesinin söz konusu olmadığını açıkladım. Konuyla ilgili Sayın Çiçek ve Emniyet Genel Müdürü'müz de aynı paralelde açıklama yapmışlardı. Biz, sözlerimizin arkasındayız. Tekrar ediyorum, Sayın Osman Paksüt'ün dinlenmesi ve izlenmesi kesinlikle söz konusu değildir. Sayın Baykal, zannediyorum eksik ve yanlış bilgilendirilmiştir."
Savcılık: Somut hiçbir delil yok
Bakan Atalay, Paksüt'ün dinlenmediğiyle ilgili açıklamasını Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararıyla destekledi. Başsavcılığın 14
Kasım 2008 tarihli kararında şu ifadeler yer alıyor: "Toplanan bütün deliller değerlendirildiğinde Osman Paksüt'ün dinlendiğine veya izlendiğine dair herhangi bir delil bulunamamıştır." Paksüt'ün dinlendiğine dair basında yer alan soyut iddialar dışında herhangi bir delil bulunmadığından olay hakkında CMK 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.