İddianamenin açıklanan bölümlerinde çok ciddi suç isnatları ve bağlantılar bulunduğunu ifade eden
CHP Grup
Başkanvekili Hakkı
Suha Okay,
Danıştay Davası ile
Cumhuriyet Gazetesine yapılan bombalı saldırıları buna örnek olarak gösterdi. Okay, Danıştay saldırısıyla ilgili
Ankara Ağır
Ceza Mahkemesinin verdiği bir karar bulunduğu, ancak
iddianamede bu olayla ilgili ayrı bir bölüm açıldığının söylendiğini belirterek, ''Hangisi doğru? Ankara
Ağır Ceza Mahkemesinde yargılama sürecinde bir şeyler mi saklandı? Yoksa 13 aydır süren bu iddianame çerçevesinde Danıştay saldırısıyla ilgili olarak
savcılık elinde bazı bilgiler vardı da onu mu gizledi?
Yargı birbirini baypas mı ediyor?'' diye sordu.
Başsavcı Engin'in, iddianamede tanımlanan örgütle ilgili olarak, ''Bildiğiniz anlamda
terör örgütü değil'' dediğini söyleyen gazeteciyi yanıtlarken de Okay, Terörle Mücadele Yasası (TMY) ile Türk Ceza Kanununun (TCK) kimi maddelerinin harmanlanarak iddianamenin hazırlandığını söyledi. İddianamenin hazırlanma sürecinde TMY'nin verdiği kimi haklardan yararlanma amaçlı olarak bu
yasa kapsamında bir
soruşturma sürdürüldüğünü anlatan Okay, ''Bildiğimiz anlamda bir terör örgütü değil... Nasıl bir
terör örgütü? 'Bir siyasi kalkışma, anayasal düzeni cebir ve şiddetle ortadan kaldırmadan' bahsediliyor... Daha sonra 'bildiğiniz anlamda bir terör örgütü değil' deniliyor. Peki bu örgütün 'lider kadrosu' diye adlandırılan kişilerle ilgili bugüne kadar niçin gecikildi? Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz'' diye konuştu.
-''SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİ İHLAL EDİLDİ''-
Okay, ''Bilgi sızmasının, Başsavcı tarafından da kabul edildiğini görüyoruz. Bu durumda soruşturmayı yürüten savcıların görevde kalması uygun mu?'' sorusu üzerine, ''
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının kendi iç düzeni, işleyişi içinde bir soruşturma açıp, bugüne değin kimlerle ve hangi vasıtalarla
servis edildiğini tespit etmesi lazım. Çok ciddi anlamda soruşturmanın gizliliği ilkesi ihlal edilmiştir'' dedi.
Bir dergide geçen yıl ''
Darbe Günlükleri'' adı altında yayınlayan iddiaların iddianamede yer almamasına ilişkin soruları yanıtlarken de Okay, Başsavcı Engin'in günlüklerle ilgili soruşturma olmadığını ifade ettiğini anımsattı. Eğer böyle bir şey varsa, bununla ilgili soruşturma yapılması gerektiğini anlatan Okay, eski
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in günlüklerin kendisine ait olmadığını açıkladığını anımsattı. Ancak günlüklerin,Örnek'in bilgisayarında çıktığının iddia edildiğini ifade eden Okay, ''Bu, işin muamma taraflarından biri. Eğer bu
darbe günlükleri var da delillerle tevsik (belgelendirme) ediliyorsa, o zaman bu niye görmezden geliniyor? Ama yok da böylesine gerçek dışı iddia ortaya atıldıysa ve bu ülkedeki kimi kurumları yıpratma amacına yönelikse o zaman g
özden geçirilmesi lazım. Eğer o darbe günlükleri var da ve ona yönelik kimi iddialar varsa, bu konuda
Genelkurmay Adli Müşavirliğinin de olaya el atması gerekirdi'' diye konuştu.
Okay, ''İddianame, siz de hayal kırıklığı mı yarattı?'' sorusunu üzerine, iddianamenin içeriğini bilmeden, kimi medyaya servis edilen bilgilerle değerlendirme yapmanın yanlış olacağını söyledi
Türkiye'de çok ciddi anlamda birilerinin,
Ergenekon soruşturmayla ilgili bilgi servisi yaparak hem soruşturmayı yönlendirdiğini, hem bir
baskı oluşturduğunu hem de sindirme yaşandığını ileri süren Okay, ''Türkiye'de 13 aydır hep bu tartışıldı. Birileri bunu çok önemsedi. Böylece o bilgi kirlenmesinden veya yönlendirmesinden dolayı Türkiye'de bir Ergenekon muamması doğdu'' dedi.
-GİZLİ TANIKLAR-
Hakkı Süha Okay, ''20 gizli
tanıktan söz ediliyor. Bu
gizli tanıkların ifadeleriyle iddianame hazırlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' diye sorulması üzerine de 20 gizli tanık olup olmadığını bilemediklerini söyledi.
''İddialı olarak piyasaya sunulmak istenen Ergenekon soruşturmasının gizli tanığa bırakılacak tarafı olmadığını'' anlatan Okay,
''O zaman kafalarda bunun bir komplo olduğu tescil edilmiş olur'' dedi.
Okay, kimi gizli tanıklarının ifadelerine dayanılarak iddianame hazırlanmasının, kamuoyu vicdanında soruşturmanın sağlıklı olarak yürütüldüğü inancı doğurmayacağını söyledi.
CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek'in de Ergenekon soruşturmasına ilişkin ana hatları açıklanan iddianameyi değerlendirirken "Dağ fare doğurdu" sözleri bugün birçok basın kuruluşunda yer almıştı.