C.Başkanı'ndan duygu yüklü konuşma

Cumhurbaşkanı Gül, Ramazan ayının ilk iftar yemeğini, daha önceki yıllarda olduğu gibi Dolmabahçe Sarayı'nda şehit yakınları ve gaziler onuruna verdi.

C.Başkanı'ndan duygu yüklü konuşma

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen iftar yemeğinde 39 ilden gelen 77 şehit ailesi ile 9 gazi ve ailesiyle bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Dolmabahçe Sarayı Has Bahçe'de kurulan çadırda ki iftar öncesinde davetlileri karşılayarak tek tek tokalaştı. İftardan önce bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte şehit yakınları ve gazilerle beraber olmaktan büyük bir şeref duyduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, şehit yakınları ve gaziler onuruna özellikle iftar düzenlediğini belirtti. Gül, "Şehitlerimizin acısı sadece düştüğü yeri yakmıyor, şehitlerimizi sadece belirli günlerde hatırlamıyoruz. Cumhurbaşkanlığı katı başta olmak üzere devletimizin bütün katlarında şehitlerimize ve gazilerimize daima ayrı bir yer vardır ve ayrı bir özen gösterilmektedir." dedi. Gül, cumhurbaşkanı olduğu günden itibaren şehit ve gazilere çok özel ve ayrı bir değer verdiğini kaydederek bunu büyük bir sorumluluk olarak hissettiğini sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı olduğu günden bu yana 5. kez şehit ve gazi aileleriyle beraber iftar düzenlediğini söyleyen Gül, şöyle devam etti: "Bir kez daha bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, hepsinin mekânı cennet olsun. Biraz önce hepinizi tek tek karşılarken, tokalaşırken, kucaklaşırken, hepinizin acısını bir kez daha tazeledik, ama biz de bir kez daha hepinizin acısını çok derinden duyduk ve hissettik. Bugün uzun bir konuşma yapmak istemiyorum, çünkü hepimiz büyük bir hissiyatla doluyuz. Aslında ne sizin ne de bizim dayanacak halimiz var." Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir daha acılar yaşanmaması için elden gelen her türlü yolların denendiğini belirterek, "Ama terörle mücadele de kolay olmamaktadır." dedi. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un Çanakkale şehitlerine yazdığı destanda "Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber/Sana avucunu açmış duruyor peygamber" dizelerini anımsatan Gül, şöyle konuştu: "Buradan bütün Türk milletine, bütün milletime seslenmek istiyorum ve onlara bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Herhangi bir mahallede, köyde, ilçede, şehirde nerede bir şehit ve gazi varsa, onların aileleri varsa, onlar hepimize emanettir. O şehrin, beldenin, mahallenin en şerefli ve onurlu insanları da sizlersiniz. Her sene verdiğim iftarda şunu söylerim, 'Benim en değerli misafirlerim sizsiniz' derim. Sizler vatan ve millet için en sevdiğiniz evlatlarınızı, eşlerinizi feda ettiniz. Vatan ve millet için herkes bir şey yapıyor ama bunların içinde 'en onurlu olanlar sizlersiniz' derken, şunun için söylüyorum, herkes elinden geldiği kadar bir şeyler yaparken vatan ve millet için siz en çok sevdiklerinizi, evlatlarınızı, onları feda ediyorsunuz, feda ettiniz. Onun için bu söylediğim sözlerin hepsi gönülden gelen ve inanarak söylediğimiz sözlerdir. Şunu hatırlatmak isterim. Bütün kamu görevlilerimiz bilmektedir, bütün valilerimiz ellerinden geleni yapmaktadırlar, kaymakamlarımız, komutanlarımız, emniyet görevlilerimiz, müdürlerimiz hepsi... Sizler hiç bir zaman yalnız değilsiniz. Bunu cumhurbaşkanınız olarak ben söylüyorum ve herkes de bunu en işi şekilde biliyor.'' Cumhurbaşkanı Gül, her masada kendisini ve Cumhurbaşkanlığı'nı temsilen arkadaşları olduğunu belirterek, "Hepiniz iftar yaparken herhangi bir arzunuz, talebiniz varsa, herhangi bir şekilde dile getirmek istediğiniz husus varsa hiç çekinmeden bunları masanızdaki temsilcilerime lütfen söyleyiniz. Bana karşılarken verdiğiniz notları, hepsini çok dikkatli bir şekilde okuyup, hepsini takip edecek ve sizlere döneceğiz. Masa etrafında söyleyeceğiniz herhangi bir talep ve istek olursa onların hepsine döneceğiz. Daha önceki bu buluşmalarda ne yaptıysak aynısını yapacağız. Bir kez daha sizlerle gurur duyuyoruz. Bir kez daha sizler acı haberleri aldığınızda acıları içinize akıttınız ve hepiniz 'vatan sağ olsun' dediniz. Bu kolay bir laf değildir. Ama bunları her şehit merasiminde hep duyduk. Bize bir gece sabahın erkeninde telefon geldiğinde içimiz sızlayarak telefonu açarız. 'Bugün acaba nerede bir şehidimiz var, nereden bir kara haber geliyor' diye... Ama şu da bir gerçektir ki, tarih boyunca vatanın birliği, bütünlüğü için, milletin selameti, inançlarımızın korunması için bu ülke şehit vermiştir. Ümit ve arzu ederiz ki, bu acılar tekrar yaşanmasın. Devletin görevlileri hepimiz, hükümet, komutanlarımız, emniyet müdürlerimiz herkes bir daha acı olmasın diye uğraşmaktadır. Bir daha acılar olmasın diye elden gelen her türlü yollar da denenmektedir. Ama terörle mücadele de kolay olmamaktadır. Verdiğiniz evlatlar vatan için verilmiştir. Onların değeri hepimizce malumdur. Hepinizin yeri başımızın üstündedir. Bir kez daha hepinize ayrı ayrı 'hoş geldiniz' diyorum, küçüklerin gözlerinden öpüyorum. Sadece burada değil döndükten sonra da bize ulaştırmak istediğiniz notunuz, talebiniz olursa, kendinizi yalnız hissederseniz, bulunduğunuz yerin vali ve kaymakamına veya direkt bana yazın ve bunları yakından en büyük sorumluluk duygusu içinde takip ettiğimizden emin olun.'' ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün konuşmasının ardından Kur'an-ı Kerim okundu ve yemeğe geçildi. Cumhurbaşkanı Gül'ün masasında iftar açanlar arasında Kastamonu'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mitinginden dönen polis otomobiline yapılan silahlı saldırıda şehit olan polis memuru Recep Şahin'in annesi ve eşi, 22 Haziran 2010 tarihinde İstanbul Halkalı'da askeri servis aracına teröristlerce düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan uzman jandarma çavuş Çağlar Bölük'ün anne ve babası, 20 Temmuz 2010 tarihinde Hakkâri'nin Çukurca ilçesi Hantepe mevkiinde çıkan çatışmada şehit olan piyade uzman çavuş Ayhan Say'ın babası, 19 Temmuz 2010 tarihinde Üzümlü'de mayın patlaması sonucu gazi olan jandarma er Eser Özer ve babası, 26 Haziran 2011 tarihinde Van Keçiyakası'nda pusu sonucunda şehit olan piyade başçavuş Erkan Durukan'ın oğlu, eşi ve annesi, 27 Nisan 2010 tarihinde Giresun'da askeri aracın geçişi sırasında mayın patlaması sonucu şehit olan jandarma başçavuş Ahmet Eryılmaz'ın eşi vardı. İftar yemeğine geçen yıl Ocak ayı ile bu yıl Haziran ayı arasında şehit olan asker ve polislerin yakınları ile gazi ve maluller davet edildi. Yemeğe, 54'ü asker, 25'i emniyet mensubu olmak üzere 79'u şehit, 9'u gazi ve malul ailesi olan 229 kişi katıldı. Şehit yakını ve gazilerin ulaşımı bulundukları şehirlerin valilikleri tarafından sağlandı. Davetliler, İstanbul'da Cumhurbaşkanlığı görevlileri tarafından karşılandı. İftar yemeği sırasında daha önceki yıllarda olduğu gibi her masada bir Cumhurbaşkanlığı temsilcisi yer aldı. Temsilciler, davetlilerin ilettiği talep, dilek ve sorunları not aldı. Ayrıca iftar yemeğine ihtiyaç olduğunda danışılmak üzere Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik Kurumu temsilcileri de katıldı. İftarda ayrıca İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'da bulundu. İftarın verildiği Dolmabahçe Sarayı etrafında polis yoğun güvenlik önlemi aldı. Özel Harekât ve Çevik Kuvvet polisleri Dolmabahçe Sarayı önünde ve etrafında görev alırken deniz polisi de denizden botlarla koruma sağladı. İftar menüsü ise; iftariyelik, zeytinyağlı tabağı, kuzu pirzola, közde patlıcan beğendi, firik pilavı, ızgara domates ve biber, yaz salatası, incirli hurma tatlısından oluştu. CİHAN
<< Önceki Haber C.Başkanı'ndan duygu yüklü konuşma Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER