Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili olarak, ''Çoğulcu sistemlerde seçimler olur. Siyasi partiler yarışırlar. Ondan sonra da
ümit ederim ki yeni bir anayasa yapma dönemi olur." dedi. Bu tip temel konuların o zaman daha geniş bir şekilde tartışılabileceğini kaydeden Gül, "Geçen sefer de söylemiştim, bunların tartışılması şu açıdan faydalıdır: Herkes ne istediğini, ne olduğunu bilir. Ona göre nihayetinde tercihler yapılırken o doğrultuda tercihler yapılır.'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül,
Tokat Valiliği'nde basın mensuplarının gündemdeki konulara ilişkin sorularını
cevapladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın,
başkanlık sistemini referanduma götürülebileceği yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine Gül, daha önce bu konudaki görüşlerini paylaştığını söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, başkanlık sisteminin şu anda
Türkiye'nin gündemindeki bir konu olmadığını, Başbakan Erdoğan'ın da bir soru üzerine daha önceki düşüncelerini ifade ettiğini anlattı. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bunlar, demokrasinin temel unsurlarıdır. Çoğulcu sistemlerde seçimler olur. Siyasi partiler yarışırlar. Ondan sonra da ümit ederim ki, yeni bir anayasa yapma dönemi olur. Bu tip temel konular o zaman daha geniş bir şekilde tartışılır, konuşulur. Geçen sefer de söylemiştim, bunların tartışılması şu açıdan faydalıdır. Herkes ne istediğini, ne olduğunu bilir. Ona göre nihayetinde tercihler yapılırken o doğrultuda tercihler yapılır.''
Cumhurbaşkanı Gül, bir
gazetecinin basın mensupları üzerinde 'yargı dışı
baskılar olduğu' yönündeki sözlerini ise şöyle değerlendirdi: "
Yargı dışı bir baskı söz konusuysa bu suçtur. Mahkemeler, kanunlar, yasalar ne gerektiriyorsa herkes buna uymak zorundadır. Bu konuda da tabii ki
mahkemeler, savcılar, konuyu takip eder, mahkemeler nihai kararı verirler. Herhangi bir suç var mı, yok mu, bunlar hep mahkeme kararlarıyla ortaya çıkar. Ama bunun ötesinde basın hürriyeti,
basın özgürlüğü, demokrasinin en önemli vasıflarından biridir. Hepimiz de Türkiye'de doğrusu basın özgürlüğüne çok önem veriyoruz.''
Gül, kendisini takip eden gazetecilerin çokluğuna dikkati çekerek, ''Anadolu'nun doğrusu Tokat büyüklüğündeki bir şehrindeki şu canlılığı görünce, bu basını görünce, bu Türkiye'nin ne kadar açık
toplum olduğunu gösteren en güzel örnektir. Türkiye'de yüzlerce televizyon var.'' ifadelerini kullandı.
Ulusal yayın yapan televizyon kanallarının yanında yerel televizyon kanallarının da çokluğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, Tokat'ta 9 televizyon, 10 da günlük gazete olduğunu belirterek, böyle bir toplumun açık toplum olduğunu vurguladı.
Basın özgür olmasa bunların hiçbirinin olamayacağını ifade eden Gül, şunları dile getirdi: ''Tabii ki sıkıntılar söz konusu olabilir. Bütün bunları da hep beraber aşacağız. Ama Türkiye'de yapılmış olan Basın Yasası, altını çizerek söylüyorum gerçekten en gelişmiş demokrasilere yakışacak bir Basın Yasası'dır.
Basın Konseyi, basınla ilgili cemiyetler, dernekler, onlarla beraber bu hazırlandı ve kanunlaştı. Bugün gördüğümüz bazı olaylar Basın Yasası'ndan değil, Terörle Mücadele Kanunu'ndan kaynaklanan veya başka kanunlardan kaynaklanan bazı konular söz konusu. Bunları tabii birbirinden ayırt etmemiz gerekiyor. Ama basın özgürlüğü herkesin düşündüğünü yazması, çizmesi, ifade etmesi, demokrasinin en önemli konularındandır. Şüphesiz ki bunlar yapılırken basının saygınlığına da halel getirmemek, onu da muhafaza etmek basın hürriyetini, basın özgürlüğünü başka konulara alet etmemek de basın dünyasının görevi. Dolayısıyla basın dünyasının kendi oto kritiğini kendisinin yapması lazım. Kendi etik kurallarını kendisinin geliştirmesi lazım. Basına daima önem veriyorum. Basın özgürlüğü de Türkiye için en önemli konulardan biridir.''
Gazeteci Ahmet Şık'ın kitap taslağının internet üzerinden yayılmasına ilişkin soru üzerine de Gül, ''İşte dünya böyle bir dünya. Bu konuyla ilgili söyleyeceklerimi zaten söylemiştim. Gördüğüm kadarıyla herkes ulusal meselelerle ilgileniyor. Tokat'ta da bölgesel meselelerinizde gördüğüm kadarıyla tatminkarsınız. Ama yine de bölgenize çok sahip çıkın. Bir şehirde sadece Vali Bey, Belediye Başkanı, siyasetçiler değil, basının da şehrine çok sahip çıkması lazım. Bu konuda dayanışmanın çok önemli olduğunu da hatırlatırım." karşılığını verdi.
Gül, bir gazetecinin, 'İstanbul'daki
Birleşmiş Milletler toplantısına
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'i çağırdığınız söyleniyor. Çağırdıysanız nasıl bir cevap aldınız?' sorusuna da şunları söyledi: "Türkiye bu ay çok önemli bir toplantıya ev sahipliği yapacak.
Birleşmiş Milletler ile beraber 'En Az Gelişmiş Ülkeler Zirve Toplantısı' da gerçekleşecek. Bu toplantıyı BM ile beraber yaptığımız için BM'ye üye olan bütün ülkelerin hükümet v
e devlet başkanlarına
mektup gönderdim ve davet ettim. Bu çerçeve içerisinde İsrail Cumhurbaşkanı'nı da davet ettim. Henüz kimlerden ne
yanıt geldi, bunları doğrusu bilemiyorum.
Dışişleri Bakanlığımız takip ediyor.''