-İSRAİL CUMHURBAŞKANI İLE GÖRÜŞME KONUSU-
İsrail Cumhurbaşkanı
Şimon Perez ile görüşüp görüşmeyeceğine yönelik bir soru üzerine, Cumhurbaşkanı Gül, "Doğrusu benim programım uymuyor zaten. Bu söylediğiniz şey basında da gördüm,
Clinton Global Initiative'de bir davet var, birçok kişilere, bana da ona da dolayısıyla ben oraya gitmeyeceğim" diye konuştu.
"Görüşmemek için mi gitmeyeceksiniz?" sorusu üzerine Gül, "Programımız elvermiyor" dedi.
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül, "65. Dönem toplantılarının bizim açımızdan çok önemli bir tarafı,
BM Güvenlik Konseyi üyeliğimiz sırasında BM
Güvenlik Konseyi'ne
başkanlık yapmamızdır" dedi.
Abdullah Gül, BM'de yarın başlayacak temasları öncesinde Türkevi'nde
basın toplantısı düzenledi.
65. Dönem
BM Genel Kurulu Genel Görüşmelerine katılmak için
New York'a gelen Cumhurbaşkanı Gül, BM'deki görüşmelere,
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu,
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın da aralarında bulunduğu büyük bir heyetle katılacaklarını bildirdi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un 65. Dönem BM Genel Kurulu Genel Görüşmeleri öncesinde BM Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi'ni düzenlediğini kaydeden Gül, bu zirveye 139 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katılacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, 2000 yılında eski Genel Sekreter Kofi Annan'ın
yoksulluk gibi dünyanın en önemli sorunlarıyla mücadele edebilmesi amacıyla tüm dünya liderlerini BM'ye davet ettiğini ve o toplantıda pek çok önemli ilkenin benimsendiğini hatırlattı. "Bu kapsamda 2015'e kadar ölçülebilir bir ilerlemenin olması kararlaştırılmıştı" diyen Gül, yarın başlayacak zirvede, dünyanın en önemli meseleleri olan
açlık, yoksulluk, hastalıklarla mücadelede 2010 yılında gelinen mesafenin değerlendirileceğini ve gözden geçirileceğini belirtti. Yarından itibaren yoğun çalışmaların başlayacağını bildiren Cumhurbaşkanı Gül, şöyle konuştu:
"65. Dönem toplantılarının bizim açımızdan çok önemli bir tarafı,
BM Güvenlik Konseyi üyeliğimiz sırasında BM Güvenlik Konseyi'ne başkanlık yapmamızdır.
Perşembe günü Güvenlik Konseyi'ni bir zirve toplantısına davet ettik ki bu da her zaman olan birşey değildir, bu BM'de olağanüstü durumlarda söz konusudur. Bu zirve toplantısının açılışını yapacağım ve bu toplantıyı da yöneteceğim. Bütün bunlar tabii
Türkiye'nin dünya sahnesinde oynadığı rol, ağırlığı, Türkiye'nin diplomasisinin takdir edilmesiyle çok
direk ilgilidir. Bunun dışında başka toplantılar da olacak, ama Güvenlik Konseyi'ndeki toplantıda benim başkanlığımda yapılacak toplantıda, barışı yapmak, barışı gerçekleştirmek, krizlerden kurtulma yöntemleri gibi bir tema işlenecek. Böyle bir tema, taa 1992 yılında Barış Ajandası adıyla konuşulmuştu, o günden bugüne ilk defa böyle büyük bir mevzu tekrar ele alınıyor."
BM Güvenlik Konseyi'nde yine Türkiye'nin girişimiyle terörizm konusunun ele alınacağını ve o toplantının da
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığında düzenleneceğini ifade eden Gül, bunun dışında BM'de pek çok ikili görüşmeler yapacağını, BM Genel Kurulunda dünya liderlerinin dünya meseleleri hakkında fikir alışverişinde bulunacaklarını kaydetti. Kendisinin de pekçok devlet başkanıyla görüşeceğini bildiren Cumhurbaşkanı Gül, bu ikili toplantıların Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'ndeki başkanlık odasında yapılacağını söyledi.
BM Genel Kurulunda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da yükünün ağır olduğunu, şu anda 50'nin üzerinde ikili görüşme programının bulunduğunu, ancak bu sayının 60'ı geçip 70'e ulaşacağını tahmin ettiğini belirten Gül, şöyle devam etti:
''Dolayısıyla yoğun bir ikili ve çok taraflı görüşmeler olacaktır. Ümit ederiz ki bütün bunlar dünya barışına, huzuruna, dünyanın temel sorunlarına hep katkı sağlayacak şekilde cereyan eder. Bizim Türkiye olarak politikamız, hep problem çözmeye, problemlerin halline, onlara yapıcı şekilde yaklaşma olduğu için, bizim de muhakkak ki bu büyük problemlerin çözümünde katkımız olacaktır.''
Cumhurbaşkanı Gül, BM Toplantıları dışında başka faaliyetlere de katılacağını, bazı önemli düşünce kuruluşlarında ve üniversitelerde konuşmalar yapacağını, ayrıca Boston'da çok seçkin Türk akademisyenlerle görüşeceğini, onların da buradan Türkiye'ye katkılarının olabileceğini,
yurt dışındaki Türk akademisyenlerle irtibatı devamlı canlı tutmanın önemli olduğunu kaydetti. Gül, hafta sonunda Türkiye'ye döneceklerini belirtti.