Orgeneral Büyükanıt, ''Tüm bu gayretlere rağmen
yurt savunmasında dış bağımlılığımız ciddi boyuttadır. Silahlı Kuvvetler olarak ana hedefimiz, milli sanayimizin sağladığı imkanlar, ARGE kuruluşlarımız ve üniversitelerimizin iş birliği ile silahlarımızı kendi fabrikalarımızda tasarlayıp üretmek, hatta savunma araçlarını
ihraç eden
ülke durumuna gelmektir'' dedi.
Pendik'te bulunan
İstanbul Tersanesi Komutanlığında ''
Akçakoca'' isimli
mayın avlama gemisi ile ''Zıpkın'' adlı hücumbota
bayrak çekme ve ''
Anamur'' adlı mayın avlama gemisinin
denize indirilmesi dolayısıyla düzenlenen törende konuşan Orgeneral Büyükanıt,
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ile birlikte Atatürk'ün direktif ve görüşleri ışığında ulusal sanayinin sağladığı imkanlarla bir gemi daha inşa etmenin haklı gururunu yaşadıklarını söyledi.
Orgeneral Büyükanıt, ''Deniz Kuvvetlerimiz, öncü denizci Emir Çakabey ve
mavi enginliklere yelken açan Barbaroslar, Uluç Reisler ile
Akdeniz'i bir Türk gölü haline getirerek dünya coğrafyasında çok etkili olan Türk ulusu için tarih boyunca vazgeçilmez unsur olmuştur.
Küresel güç olarak karşımıza çıkan ülkelerin ileri bir denizcilik kültürüne sahip olmalarının yanı sıra güçlü bir deniz kuvvetine sahip olduklarını da görüyoruz. Çünkü küresel ekonominin işleyiş ve güvenliği büyük bir ölçüde dünya denizlerinin güvenliğine bağlıdır'' dedi.
Orgeneral Büyükanıt, kara, deniz, hava ve
jandarma genel komutanlıkları ile
Sahil Güvenlik Komutanlığının oluşturduğu silahlı gücün caydırıcı yapısı ile barışın da garantisini oluşturduğunu söyledi.
Orgeneral Büyükanıt, ''Günümüzün politik,
ekonomik ve güvenlik konjonktürü mülteci ve
yasa dışı göç hareketlerini alışılmamış biçimde artırmış ve denizler sık kullanılan
kaçakçılık,
ulaşım platformu haline gelmiştir'' diye konuştu.
-COĞRAFİ ÖNEM-
Türkiye'nin 3 denizin birleştiği bir coğrafi bölgede yer aldığını söyleyen Orgenaral Büyükanıt, şunları kaydetti: ''Akdeniz, Ege Denizi ve Karadeniz'i birbirine ve dünyaya bağlayan su yollarının
kontrol edildiği, krizlere müdahale için bu bölgelere çok yakın kıymetli, aynı zamanda riskli bir coğrafi bölgede yer alıyoruz. Bu sebeple ülkemizin bölgesindeki istikrarlı yapısını sağlamak ve muhafaza etmek için her zaman güçlü silahlı kuvvetlere ihtiyaç vardır. Türk Silahlı Kuvvetleri tarihi süreç içerisinde sahip olduğu sorumluluğu büyük bir başarı ile yerine getirmiştir.
Tarih boyunca yurdumuzdan batıya açılan bir pencere olarak bilim, teknoloji ve her türlü yeniliğin öncülüğünü yapmış olan silahlı kuvvetlerimiz, günümüzde de kendi alanında meydana gelen teknolojik gelişmelerin takipçisidir.''
Türkiye Cumhuriyeti'nin, çevresindeki her 3 denizde hayati menfaatleri olduğunu ifade eden Orgeneral Büyükanıt, şunları söyledi:''Tüm dünya ülkelerinin denizlerde giderek artan oranlarda hak ve menfaatler sağlama çabaları, ülkemizin jeostratejik ve jeopolitik önemi göz önüne alındığında her zaman göreve hazır,
modern, vurucu gücü ve eğitim düzeyi yüksek bir deniz kuvvetinin gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Deniz Kuvvetlerimizin 1960'lı yıllara kadar onarım için gemilerini yurt dışına gönderiyorken 1970'li yılların başlangıcından itibaren kendi tersanelerinde gemiler inşa eder duruma gelmesi, güven ve memnuniyet vericidir. Askeri tersanelerimizin ulaştığı altyapı, harp kültürü, her türlü gemiyi inşa edecek bilgi ve tecrübe seviyesi, mühendislik ve işçilik, bizleri gururlandıracak seviyeye gelmiştir.''
AA