İstanbul Emniyet Müdürü
Celalettin Cerrah, Dink’in öldürülmesinden sorumludur. Cinayetten sonra “
örgüt işi değil” açıklamaları nedeniyle
delilleri karartmış, sorusturma ve yargılamaya müdahale etmiştir
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından geçen 3 aylık süreci AKŞAM’a değerlendiren avukatı
Erdal Doğan,
soruşturma kapsamında İstanbul Emniyet Müdürü
Celalettin Cerrah’tan İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu’ya kadar sorumluluğu olan herkesin iddianamede
sanık olarak yer alması gerektiğini savundu. İşte Doğan’ın, Dink Suikastı soruşturmasına ayna tutacak çarpıcı açıklamaları:
SUİKASTI PLANLAYANLAR HUKUKU BİLİYOR: Hazırlanacak iddianamenin daha başından beri yazılan hikaye örgüsüne uyarlanması kuvvetle muhtemeldir. Kanaatime göre bu soruşturma iki ay önce bitti. Çünkü
tetikçi O.S. ve Pelitli’deki gençlerden öteye gidilmedi veya gidilmek istenmedi. “Tetikçi, onu azmettiren ve hatta onu da azmettiren büyük abi de yakalandı, daha ne istiyorsunuz” havası var. Peki neden 17 yaşındaki bir çocuğun merkezde gösterilme inadını sorgulamazsanız? Bu suikastı planlayan daha büyük abiler, ceza yargılama hukukunu iyi biliyor ve olacakları çok iyi hesapladılar. Şu anda sahne gerisinde olan biteni büyük keyifle izlediklerine şüphe yoktur.
KERİNÇSİZ YARGILANMALI: Dink, yargılandığı bütün davalarda
linç edilmek, dövülmek istendi, tartaklandı. Kemal Kerinçsiz başta olmak üzere diğer avukatlar, bu suç fiillerini fütursuzca işlemeyi kendilerinde birer hak olarak gördü. Davalara müdahil olmak isteyen herkes Dink’i
hedef gösterme,
hakaret ve tehdit etmekten yargılanmalıydı, bu yapılmadı.
YASİN HAYAL’İN AVUKATI: Fuat Turgut’un
cinayetteki rolü araştırılmadı. Tek başına bu şahsın, Dink’i hedef göstermek, tehdit ve yargılanmanın adil yürütülmesine müdahaleden yargılanması gerekirken kalkıp cinayet faillerinden birinin avukatlığına soyunması, hukukun ve sözün bittiği noktadır.
İÇİŞLERİ BAKANI DA SORUMLU: Hrant’ın öldürülmesinde ihmali olanlar, bunu bilen insanlar ve görevlerini yapmayanlar, önlem almayanlar, kısmen destekleyenler, suç faillerini övenler ve failleri gizleyenlerin sanık olarak yargılanması gerekmez mi?
Trabzon Valisi’nden tutun da Emniyet Müdürü’ne kadar,
Ankara’daki
İstihbarat Daire Başkanı’ndan, İstanbul Emniyet Müdürü’ne kadar, bu şahısların hepsi Dink’in öldürülmesinden sorumludur.
Samsun’daki konuyu bilen, bu faillerle ilişkisi olan ilgili
jandarma ve polislerin doğrudan doğruya sanık olmaları gerekir. Aynı şekilde cinayetin hemen ertesinde Celalettin Cerrah’ın “örgüt işi değil” açıklamaları nedeniyle delil karartma bakımından, soruşturma ve yargılamaya müdahale bakımından sanık olmasını gerekir. Hiçbirinin ne ifadesi alınıyor ne de haklarında etkin araştırma ve soruşturma yapılıyor. Bu işte sorumluluğu olduğuna inandığımız
emniyet ve jandarmadan ilgili kişiler doğrudan
İçişleri Bakanlığı’na bağlı değil midir? Bu durumda
bakanlık görev ihmali ve siyaseten sorumludur. O görev yerini boşuna işgal etmektedir. Bu işi müdürlere ve alt birimlere atarak sorumluluktan kurtulamaz. Hâlâ görevde olması da ayrı bir vahamettir.
AKŞAM