Özgür medyayı sindirme operasyonunda adliyeye sevk edilenlerden sekiz kişinin serbest bırakılması ve dört kişinin tutuklanmasını değerlendiren Özfatura, "Ekrem kardeşimiz için sevindim ama Hidayet için çok üzüldüm. Hidayet Bey'i delikanlılığından beri, 30 yılı aşkın süredir tanıyorum. Hakikaten içinde hiçbir kötülük olmayan, insanlara hizmet için koşan, melek gibi bir çocuk. Birtakım olmayan gerekçelerle zulme uğraması fevkalade üzücü." diye konuştu.
'İKTİDAR MENSUPLARI SÜREKLİ İFTİRA ATIYOR'
Suçlamalar arasında iftiranın da bulunduğunu ancak iktidar mensuplarının devamlı olarak milyonlarca insana hakaret ettiğini, iftira attığını ve aşağıladığını ifade eden deneyimli siyasetçi, "Bu suç olmuyor mu?" diye sordu. Özgür medyayı susturmaya yönelik operasyonda silahlı suç örgütü kurma ve mensubu olma gibi inanılmaz saçma suçlamalar olduğunu vurgulayan Özfatura, bunun ne mantığa ne hukuka sığacağını vurguladı.
'İSTİKLÂL MAHKEMELERİNİ ARATMAYAN UYGULAMALAR VAR'
İnsanlara böylesine iftira atılmasının ne mantıkla ne vicdanla ne de ahlâkla bağdaşacağının altını çizen Burhan Özfatura, "Türkiye'de inanılmaz bir şekilde bir bölünme, ayrımcılık başladı. Bir cumhurbaşkanı, 'Bitaraf olan, bertaraf olur.' diyebilir mi? Bu müthiş bir bölücülük. Sizin gibi düşünmeyenlere ne yapacaksınız, sürgün mü edeceksiniz? Ülkenin yüzde 50'sini hapse mi atacaksınız, soykırım mı yapacaksınız? Şu an hakikaten darbe dönemlerini geçen bir baskı ve zulüm var. İstiklâl mahkemeleri ve Yassıada'yı aratmayan yargı uygulamaları var." dedi.
'TÜRKİYE DÜNYADA TAMAMEN YALNIZ KALIYOR'
Türkiye'nin dünyada tamamen yalnız kaldığını ve itibarının da sıfırın altına düştüğünü üzülerek gördüğünü de kaydeden Özfatura, bunun ülkeye politik ve ekonomik çok ciddi faturaları olacağı uyarısında bulundu. Özfatura, "Ama maalesef ülkeyi yönetenlerin, daha doğrusu Cumhurbaşkanı'nın hiç umurunda değil. Yurtiçinde herkese bağırıp çağırmakla ülke idare edilemiyor. Nitekim Putin'i gördük; Rusya, Türkiye'den kat kat fazla imkan, kaynak ve potansiyele sahip ülke ama Ukrayna ve benzeri konulardaki umursamaz tavrıyla ne hale düştü. Türkiye'ye onun da etkileri olacak. Şimdiden birçok ihracatçımız zarara uğradı. Ruble yerlerde sürünüyor. Turizmde en önemli ülke Rusya idi, orada da ciddi eksilmeler görülüyor. Ülkem benim için çok önemli, iktidar değil de; ama bu ülkeyi yönetenler maalesef tek kişinin ağzının içine bakıyorlar ve bütün ahlâki ve hukuki değerler, demokrasi şu an Türkiye'de tamamen yerlere serilmiş durumda." dedi.
'ADALET GİDİNCE ÜLKE GİDER'
Gazete ve televizyon haberlerinde ele geçirilen, HSYK'nın kendileri gibi düşünmeyen kişileri tenzil-i rütbeyle tayin ettiği haberlerini okuduğunu da dile getiren Özfatura, şunları söyledi: "Adalet sarayından bahsediyorsun. İçinde adalet olmayan sarayın içine tüküreyim. Saray değil, gecekonduda hizmet etsin ama içinde adalet olsun. Adalet mülkün temelidir. Adalet gidince ülke gider. Çok inanılmaz günler yaşıyoruz. İnanılmaz baskı dönemi yaşıyoruz ve maalesef hem AKP'nin müntesipleri ve bugüne kadar dindar geçinenler suskunluk içinde."
Bütün ümidi ve dileğinin 2015 seçiminde, bu yapılan zulüm ve haksızlıkların, adaletsizlerin, antidemokratik tablonun faturasının kesilmesi olduğunu belirten Özfatura, aksi bir durum halinde, Hz. Muhammed (SAV)'in, "Her toplum, layık edildiği yönetimle idare edilir." sözünü hatırlatarak, toplumun bu çileleri çekmeye devam edeceğini söyledi. Özfatura, "Zenginler daha zengin olur. Fakirler, işsizler daha da perişan hale gelir. Şu an güya adı Adalet ve Kalkınma Partisi. Ne büyük tenakuz, ne adalet var ne kalkınma. Adalet de çöktü ekonomi de." sözleriyle tepkisini dile getirdi.
AK Parti'ye çok ciddi destekler verildiği dönemde, sevdiği kardeşlerine, "Lütfen, bunlar sizi aldatıyor. Asıl hedefleri farklı, demokratik bir sisteme gönülden arzulu değiller." dediğini kaydeden Özfatura, ilk günden beri bütün tekliflere rağmen AK Parti'de ne kurucu olduğunu ne de adaylık kabul ettiğini açıkladı.
(CİHAN)