18 gün boyunca ve 100 saatten fazla bir süreyle
Meclis Genel Kurulu'nda en çok kalan isim,
Anayasa Komisyonu Başkanı
Burhan Kuzu'ydu. Her zaman farklı üslubu, mizahi yaklaşımı, yerinde çıkışları ancak zaman zaman sert tavırlarıyla 18 günü aşan maratonda partilerin de takdirini kazandı.
Burhan Kuzu'yu bu süreçte belki de en fazla yoran ve sert çıkışına neden olan isim ise
Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç'ti.
Kuzu'nun en sert çıkışı
Kamer Genç'in "Bay Kuzu! Sen ne biçim hocasın, senin
Anayasa Komisyonu Başkanlığı'ndan utanıyorum. Senin kafan neye erer? Sana Anayasayı okuturum. Yüreğin yetiyorsa çıkalım bir televizyon kanalına tartışalım. Sen kendine çeki düzen ver'' sözleri üzerine oldu. Kuzu, kendisinden beklenmeyen bir tavırla "Sen benim dengim değilsin. Seni perişan ederim" dedi ve şaşkınlığa sebep oldu.
Anayasa Komisyonu Başkanı, maratonun son birkaç saatinde Kamer Genç'in ismini anmak istemedi ama mesajını yolladı. "O benim muhatabım değil, seviyemde de değil. Aklı yetmez onun, benimle televizyona çıkmak istiyor. İsmim üzerinden
reyting alacak. Ayıp olmasın, bir şey demiyorum, belli bir yaşı var."
Ancak Burhan Kuzu'nun bu sözlerin ardından mizahi yaklaşımıyla anlattığı anekdot, bu kadar da olmaz dedirtecek kadar ilginç.
Anayasa görüşmelerinin ilk turunun 10 gün sürmesinin ardından iki gün zorunlu mola verilmişti. Kuzu, bu molada İstanbul'a gitmeye karar veriyor. Gerisini Burhan Kuzu'nun ağzından dinleyelim:
"Uçak 21.00'de, tamamen dolu ama benim yanım boş. Son dakikada yanıma Kamer Genç oturdu. Dedim ki, 'Gökte, havada, karada senden bana rahat yok mu? Niye seni benim yanıma verdiler, ben ne yaptım?' Kamer Genç bana
cevap olarak kendisine bu koltuğun gösterildiğini söyledi ve yanıma oturdu.
Kamer Genç 10 dakika uyuduktan sonra uyandı ve Meclis'teki o sert
tartışma yerine İstanbul'a varıncaya kadar sohbet ettik. Ancak bu sohbet hiçbir şeyi değiştirmedi. Ankara'ya tekrar döndüğümüzde Kamer Genç 'Bay Kuzu' diyerek bildik çıkışlarını sürdürdü." (NTV)