Kocaeli Üniversitesi
Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Onur Hamzaoğlu, dünyada
kanserden ölenlerin oranı yüzde 12
Türkiye genelinde yüzde 13
Dilovası'nda ise yüzde 30” dedi.
TBMM Dilovası
Araştırma Komisyonu'na hazırladıkları raporu sunan
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, yaptığı açıklamada, riskin sadece
Gebze ilçesi Dilovası beldesinde olmadığını Kocaeli'nin genelinde aynı oranda bulunduğunu söyledi.
Dilovası'ndaki
kirlilik riskinin gündemlerine 2002 yılında girdiğini ve bölgedeki
ölüm kayıtlarını incelediklerini ifade eden Hamzaoğlu, şunları kaydetti:
“Dilovası'ndaki ölümler dünyadaki ve Türkiye genelindeki ölümlerden farklılık gösteriyor. Dünyada kanserden ölenlerin sayısı yüzde 12, Türkiye genelinde yüzde 13, Dilovası'nda ise yüzde 30. Dilovası'nda 10 yıldan daha fazla yaşadığınız takdirde daha az yaşayanlara oranla kanserden ölüm riski 4,5 kat daha fazla. Sigaranın kansere olan etkisi kanıtlanmış durumda ancak Dilovası'nda sigara içmemenin akciğer kanseri üzerinde etkisi yok.
2005 yılı Ocak ayı itibarı ile ölümlerin gerçekleştiği tüm evleri ziyaret ettik. Kanserden ötürü ölenlerin,
hastane ve pataloji raporlarını gördük. Bunun yanında sigara içip içmediklerini ve kaç yıldan beri beldede yaşadıklarını ne ile ısındıklarını, nerede çalıştıklarını araştırdık.
Ortaya çıkartığımız tablo, ölümlerin yüzde 33'unun kanser, kanserli ölümlerin yüzde 44'ü akciğer kanseri ve yüzde 12'si de
prostat kanseri.”
SORUN İL GENELİNDE
Sorunun sadece Dilovası'nda olmadığını Kocaeli genelinde bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hamzaoğlu, Kocaeli'nde her 100 ölümden 19'unun sebebinin kanser olduğunu belirtti. Hamzaoğlu, şöyle devam etti:
“Dilovası'nı oradan alıp götürmek çözüm değil. Bizim önerimiz, sorunun kaynağından çözülmesidir. Yapılması gereken, var olan sanayi kuruluşlarının kullandığı hammaddenin bilinmesidir. Bunların ticari sır olmaması lazım. Nasıl kullanılıp, hangi işlemlerden geçirildiği, havaya verilen emisyonların bilinmesi gerekiyor.
Beldedeki kirlilik sadece kanserle ilgili değil. Kanseri ön plana çıkartmamızın nedeni öldürücü oluşu ile birlikte dikkati beldeye çekmektir. Dilovası bir affet bölgesi değildir. (Sağlıkta affet bölgesi) ifadesi yanlıştır. Öncelikli müdahale edilmesi gereken
halk sağlığı sorunu vardır. Buradaki insanlar diğer insanlara göre daha çok hastalanıyorlar. Sorunu da kaynağından çözmemiz gerekiyor. Beldedeki mahallelerin kaldırılması çözüm değildir. Yangını söndürmek için iki ağacı sökmek değil, yangını kökünden söndürmek lazım.”