Meclis Araştırma Komisyonu’nun isteği üzerine 33 kamu vakfına bağlı 46 şirketi incelemeye alan
Sayıştay, üniversite
vakıfları eliyl
e devletin parasının eşe dosta nasıl aktarıldığını belgeledi. Sadece 11 üniversite, 110 milyon YTL kaçırmış.Sayıştay, 3 yıl önce
TBMM'nin talebiyle başlattığı
Kamu Vakıfları Araştırma Raporu'nu tamamladı. Yüzlerce kamu vakfı arasından
ekonomik büyüklüğü trilyonları bulan vakıfları mercek altına alan Sayıştay, birbirinden ilginç sonuçlara ulaştı. En çarpıcı sonuçlar ise üniversite vakıflarına ait. Sayıştay'ın üniversite
raporlarındaki tespitlere göre kimi üniversite vakıfları şahsı harcamalardaki dozu o kadar aşmış ki; biradan iç çamaşırına kadar birçok kişisel harcama vakıflar üzerinden gerçekleştirilmiş.
DEVLETİN MALI DENİZ...
Kamuoyundan gelen şikâyet üzerine TBMM bu kurumlardaki yolsuzlukların ortaya çıkarılması ve önlenmesi için 2004'te
Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına karar verdi. Komisyon, gündeme alınan vakıf,
dernek ve sandıkların daha geniş kapsamlı ele alınması için 12.11.2004'te 8177/25655 sayılı yazıyla denetimi Sayıştay Başkanlığı'ndan talep etti. İncelemeler sonucunda bu kurumlarda 'devlet malı
deniz...' sözünü haklı çıkartacak manzaralar ortaya çıktı. Sayıştay'ın incelemesinde aralarında
Ankara Trafik Vakfı,
Devlet Tiyatroları Vakfı,
Gümrük Vakfı, Adalet Teşkilatı Güçlendirme Vakfı'nın da yer aldığı toplam 33 vakfa bağlı 46 şirket masaya yatırıldı.
TOPLAM ZARAR 200 TRİLYON
Bunların içinde Türkiye'nin en büyük üniversitelerine ait vakıflar da bulunuyor.
ODTÜ Geliştirme Vakfı ve bağlı (4 ayrı şirket), Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı, Boğaziçi Üniversitesi Vakfı, (2 ayrı şirket) Çukurova Üniversitesi Geliştirme Vakfı, Dokuz Eylül Üniversitesi Vakfı, Ege Üniversitesi Güçlendirme Vakfı, Hacettepe Üniversiteleri Kalkındırma ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı, İTÜ Geliştirme Vakfı (2 ayrı şirket), Selçuk Üniversitesi Vakfı, Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı dahil olmak üzere 11 üniversite vakfı onlara bağlı 16 şirketle ilgili birbirinden ilginç tespitler yer alıyor.
İnceleme kapsamına alınan kurumların tümünde çok sayıda yolsuzluk ve suiistimal yapıldığı tespit edildi. Sadece 46 işletmede yapılan yolsuzlukların devlete
maliyeti ise ortalama 200 milyon YTL . İncelemeye alınan kurumlar arasındaki en önemli kısmı ise üniversite vakıfları teşkil ediyor. İlk etapta 28 üniversite ve bağlı vakıflarında inceleme yapılması talep edilen, ancak Sayıştay denetçisinin sayıca yeterli olmaması nedeniyle
sermayesi 500 bin ila 1 milyon YTL arasında olan şirketlerin denetlenmesine karar verildi.
YARISI ÜNİVERSİTE VAKIFLARININ
Bu kapsama giren 11 üniversitedeki vakıflarda yapılan incelemelerde kamu kaynaklarının kullanımında kişisel çıkar sağladıkları, kaynakların heba edildiği, kamuya ait gayri menkullerin bedelsiz ya da çok düşük bedellerle başka şirketlere kullandırıldığı saptandı. Kamuya dönmesi gereken paraların başka kurumlara aktarıldığı da tespit edildi. Kamu vakıflarında yaşanan yozsuzluklarda en büyük pay üniversite vakıflarına ait. Örneğin incelemeye alınan 33 kamu vakfına bağlı 46 şirket ve işletmelerde devletten 200 milyon YTL kaçırılırken, üniversite vakıflarının bunun içindeki payı yarıyı geçiyor: 110 milyon YTL.
21 MİLYON YTL’LİK ŞAHSİ HARCAMA
38 denetçinin yürüttüğü çalışma ile hazırladığı ve 20 Mart'ta bitirdiği 1033 sayfalık raporda tespit edilen
usulsüzlüklerden 21 milyon 409 bin YTL'si şahsi harcamalarla ilgili. Raporda, vakıf tarafından toplanan bu paraların herhangi bir mevzuata dayanmadan kanunlara aykırı olarak harcandığını bilgisine yer verilirken, ilgililer hakkında yasal işlem yapılmasına ve söz konusu zararın sorumlular tarafından karşılanması dikkat çekiliyor. Sayıştay Genel Kurulu'na teslim edilen rapor önümüzdeki günlerde Meclis Araştırma Komisyonu'na sunulacak.
DÖNER SERMAYE YERiNE VAKIFLARA
Raporda
Boğaziçi Üniversitesi'nde doğrudan "para aktarma" olayının yaşandığı belgelenmiş. Buna göre, üniversitenin Hisar Kampüsü ve Yabancı Diller Yüksekokulu'nda düzenlenen dil kursları ve seminerlerden alınan ücretler, üniversite kasasına gitmesi gerekirken BÜ Yaşamboyu Eğitim Merkezi ile BÜVAK'ın ortağı olan BÜTEK AŞ'ye devredilmiş. Bu şekilde, sadece 2005 ila 2006 yılları arasında tam 4 milyon 503 bin 703 YTL'lik gelirin, üniversitenin
döner sermayesinden kaçırıldığı tespit edildi. Yine BÜ'de, üniversite bütçesinden sağlanan ödeneklerle bastırılan kitaplar, bir yayınevine bedelsiz ya da çok cüzi bir maliyet bedelle verilerek zarar edildi. Mesela, 655 bin 302 YTL'lik harcama yapılarak basılan kitapların satışından sadece 104 bin YTL'lik gelir elde edildi. Üstelik alınan bu ücretler
döner sermaye yerine vakıf şirketi olan BÜTEK AŞ'nin hesabına yatırılmış.
YOLSUZLUKLAR TEK TEK SIRALANIYOR
11üniversiteye bağlı 11 vakıf ve 17 şirkette yapılan incelemelerde kurumların tümünde yolsuzluk ve usulsüzlük ortaya çıkartılırken bunlar tek tek rapor edildi. 246 ayrı tespitin yer aldığı raporda, bunların en önemli kısmını ise vakıfların en gözde kaynakları olan üniversitelerdeki ihaleler ve kamu "taşınmaz tahsisleri" teşkil ediyor. Dolayısıyla üniversite vakıflarının karıştığı yolsuzlukların başında bu tahsis kıyakları ya da ihaleler geliyor. Zira raporda hemen tüm üniversitelerde, yasal hükümler çiğnenerek sahip olunan gayri menkul ve mülkler ya ücretsiz ya da sembolik ücretlerle vakıf şirketlerine yaptırılıp kiralandığına yer veriliyor. Üniversitelerdeki para
kaçırma yöntemleri sadece usulüne uygun olmayan ya da kılıfına uydurulan yolsuzluk vb. hukuk dışı işlerle sınırlı değil. Hızlarını alamayan üniversite yöneticileri, zaman zaman kendilerine bağlı çalışan vakıf şirketlerine ya da çeşitli derneklere doğrudan paralar da aktarmış.
BUGÜN