Bugün itibariyle nasıl bir Türkiye'nin bizi beklediğini köşesine taşıyan Bugün Gazetesi Yazarı Adem Yavuz Arslan, "17 Aralık yolsuzluk soruşturması ve ortaya dökülen telefon tapelerinin sokağı çok etkilemediği de ortaya çıktı. Buradan hareketle iktidar 'aklandığını' iddia edecektir. " diye yazdı.
Gerçi daha önce de defalarca yazdım. 17 Aralık operasyonu ile ortaya dökülen rüşvet, yolsuzluk ve usulsüzlüklerin aklanacağı yer mahkeme.
Tarihi öneme sahip bir seçimle ilgili taşra baskısına yazı yazmak hiç kolay değil.
Yazıyı teslim etmem gereken saatte yani akşam 21:00 sularında açılan sandık oranı daha yüzde 20'lerde ve ortalık duman vaziyetteydi. Çünkü sonuçlarla ilgili ajanslar, partiler arasında ciddi veri farklılıkları vardı.
O yüzden sonuçlardan ziyade mevcut durum üzerine analiz yaparsak herkesin kazandığı bir seçim oldu diyebiliriz. Çünkü mevcut verileri çok farklı yorumlamak mümkün.
BDP yerel seçimi referandum olarak görüyordu, sandığa da bu yansıdı. Oy oranını artırdı.
İlk sonuçlara göre AKP kazançlı diyebiliriz. Çünkü bir önceki yerel seçimdeki oy oranını muhafaza etmiş oldu. Hatta arttırmış gözüküyordu.
Eğer bir önceki yerel seçimi baz alırsak hükümet başarılı sayılabilir.
Ancak Başbakan Erdoğan'ın yerel seçimi bir referanduma çevirdiğini düşünüp bir önceki genel seçimi baz alırsak oy oranında hatırı sayılır bir düşüş var demektir.
Erdoğan'ın kutuplaştırma taktiğinin de tuttuğu görülüyor. DP ve Saadet gibi partilerin oyları başta AKP olmak üzere diğer partilere kaymış.
CHP ve MHP'nin de oyunu artırdığı ortada.
CHP'nin aday tercihinin doğru olduğu görülmüş oldu. Ankara'da Mansur Yavaş, İstanbul'da Mustafa Sarıgül CHP'nin oylarında ciddi oy artışına neden oldu.
Oy hesaplama sistemleri de değiştiği için tam anlamıyla kaos yaşandı.
CHP akşam 21:00 sularında İstanbul ve Ankara'yı kazandığını iddia ederken aynı şeyi AKP de yaptı.
Cihan Haber Ajansı'na yapılan siber saldırı, kesilen elektrikler, gün boyu yaşanan hile iddiaları sebebiyle bu seçim öncekilere oranla çok tartışmalı olacak.
Kuvvetle muhtemel çok sayıda ilde seçim mahkemelik olacak.
Peki bugün itibariyle nasıl bir Türkiye olacak?
BDP'nin aldığı oy oranıyla birlikte özerklik tartışmaları artacak. BDP'nin tek taraflı olarak bu süreci zorlayacağını öngörmek mümkün. Her şekilde çözüm süreci ve Kürt meselesi ile ilgili hararetli bir sürece girdiğimiz muhakkak.
AKP tabanını muhafaza ettiğini gösterdi.
17 Aralık yolsuzluk soruşturması ve ortaya dökülen telefon tapelerinin sokağı çok etkilemediği de ortaya çıktı.
Buradan hareketle iktidar 'aklandığını' iddia edecektir.
Gerçi daha önce de defalarca yazdım. 17 Aralık operasyonu ile ortaya dökülen rüşvet, yolsuzluk ve usulsüzlüklerin aklanacağı yer mahkeme.
İktidar sandıktan ne alırsa alsın sonuç itibariyle bu ağır iddialardan kurtulması mümkün değil.
Seçmen kazandı diyebiliriz. Çünkü herkes sandığa koştu. Katılım yüzde 97'leri buldu ki bu bir rekor.
Ayrıca şaibe iddiaları nedeniyle herkes sandıklara sahip çıkmaya çalıştı. Gerçi birçok ilde ciddi sorunlar da çıktı. Bugünün teknolojik imkanlarıyla birçok ilde elektrik kesintilerinin yaşanmasını izah etmek mümkün değil.
Anadolu Ajansı'nın verileri de ciddi anlamda manipülasyon mu yapılıyor endişelerine neden oldu.
Sonuç itibariyle sandıkların yüzde 25'lerde açıldığı saatlerde herkesin kendini kazanmış sayabileceği bir tablo ortaya çıktı.
Fakat Türkiye seçim öncesinde çok gerilmişti. Şimdi gerilimi düşürme zamanı. Çünkü yaşanan bu gerginliğin sürdürülebilmesi mümkün değil.
En büyük sorumluluk da iktidarda. Tırmandırılacak bir gerginlik telafisi mümkün olmayan sıkıntıları da beraberinde getirir.
