Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç,
Harp Akademileri Komutanı
Orgeneral Bilgin
Balanlı'nın "
Balyoz Planı" soruşturması kapsamında tutuklanmasıyla ilgili,
"Bu konumdaki insanların, yani üzerinde rütbe taşıyan, üniforma taşıyan insanların, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde belli bir noktada görev yapan insanların, kamuoyunda bir itibarı, ismi bulunan insanların tutuklanması cihetine gidilirken çok daha fazla düşünmek, çok daha ince düşünmek ve tutuklamayı bir kenara koyarak daha çok serbest bırakılma yönünde bir karar vermek gerekir diye düşünüyorum" dedi.
NTV'de katıldığı canlı yayında, Balanlı'nın tutuklanmasıyla ilgili değerledirmesi sorulan Arınç, tutuklamanın hangi delillere dayanılarak gerçekleştiği konusunda bilgi sahibi olmadığını, bu karara karşı
itiraz yolları bulunduğunu söyledi. Hukuk açısından, eldeki bilgi ve
belgelerin ağırlığının Balanlı'nın tutuklanmasına yol açmış olabileceğini kaydeden Arınç, şunları söyledi: "Ancak, vicdani açıdan ve bir kamu yararının da aranması gerekçesiyle, ben şahsen gönlümden şöyle geçiriyorum: Tutuklamalar mutlaka istisnai olmalı. Bu konumdaki insanların, yani üzerinde rütbe taşıyan, üniforma taşıyan insanların Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde belli bir noktada görev yapan insanların, kamuoyunda bir itibarı, ismi bulunan insanların tutuklanması cihetine gidilirken çok daha fazla düşünmek, çok daha ince düşünmek ve tutuklamayı bir kenara koyarak daha çok serbest bırakılma yönünde bir karar vermek gerekir diye düşünüyorum. Ama buna hakim karar verecek. Yani ben sadece tavsiyede bulunabiliyorum. Tutuklamayı bir kenara
koyun, hiç akınıza getirmeyin, kim olursa olsun. Ama çok ciddi, kamuoyunu sarsabilecek, hakikaten verilecek ceza nispetiyle çok büyük bir cezanın delilleri elinizdeyse buna hiç kimse bir şey demez. Türk Silahlı Kuvvetlerinin bugün üst düzey kademe komutasındakilerin hukuka bağlı olduklarını, yargılanması gereken kişiler noktasında hiçbir ayrım yapmadıklarını, kendilerinden istenen belge ve bilgileri zamanında, anında yargıya gönderdiklerini de biliyorum. Dolayısıyla bu takdir edilecek davranışa karşı, gelişi güzel tutuklamalar, ince ayar yapmadan verilecek tutuklama kararları, hatta bir kişi için değil, geçmişte 100 kişi, 103 kişi için de tutuklama kararları verildi. Bir şeyin arifesinde tutuklama kararları verilmesi, sonra salıverilmeleri bir yıpranmaya yol açıyor. Bu hukukun da yıpranmasıdır, Türk Silahlı Kuvvetlerinin de o kişilerin de yıpranmasıdır.
Kamuoyunda itibar kaybediyorlar."
İddia edilen şeylerin hazmedilecek şeyler olmadığını, bunların demokrasilerde yeri olmadığını, Türk
Ceza Kanunu'nda öngörülen karşılığının mutlaka uygulanması gerektiğini belirten Arınç, "Ama görev başındaki veya rütbe taşıyan insanların, kamuoyunda belli görevleri yapan insanların tutuklanmalarına yol açacak kararı verirken daha özenli, daha dikkatli olmamız lazım ve bazı kurumları yıpratılmaktan kurtaracak bir hassasiyeti göstermemiz lazım" diye konuştu.