Bir çok
gazete ve
internet sitesi bu iddiaları haberleştirirken
Milliyet gazetesi ise manşetten TRT'yi suçladı.
Gazeteye göre TRT,
tahliyesinden sonra hiçbir basın kuruluşunun yüz vermediği Abdi İpekçi'nin
katilini ekrana çıkartarak ona
şefkat göstermişti. "
Kozmik Oda'da bir katil" ara başlığıyla sunulan haberde Ağca'yı canlı yayına çıkartmanın gazetecilik başarısı olamayacağı, bir katile söz hakkı verilmesinin sadece
jest anlamına geleceği iddia edildi. Gazetenin bu iddialarına programın yapımcısı Rıdvan Memi Ağca'yla
röportaj şansı yakalayıp yapmayan kişinin gazeteciği bırakıp limon satması gerektiğini söyleyerek
cevap verdi.
Ağca üzerinden TRT'ye yüklenen Milliyet'in bir ay önceki manşetinde ise on binlerce insanın ölümüne neden olan
PKK elebaşı Murat
Karayılan vardı. Aynı Karayılan 2009 yılı mayıs ayında da yine Milliyet'in manşetindeydi. Üstelik gazetenin en çok okunan yazarlarından Hasan
Cemal bizzat görüşmüş ve röportaj günlerce gazetenin birinci sayfasından yayınlanmıştı. O da tıpkı Ağca gibi katildi ama ikisinin durumu aynı değildi. Çünkü Karayılan bir kişinin değil, binlerce insanın ölümünden sorumluydu. Üstelik yaptığı hiçbir eylemin cezasını da çekmemişti. Oysa Ağca bir katil olarak 30 yılını cezaevinde geçirerek, İtalyan ve Türk kanunlarının verdiği cezayı tamamlamıştı.
Mehmet Ali Ağca bu yılın Ocak ayında cezasını tamamlayıp cezaevinden çıktığı gün
Kanal D'de özel bir program yapıldı. Mehmet Ali
Birand yayın günü olmadığı halde özel bir
32. Gün programıyla izleyicinin karşısına çıktı ve programı şu anonsla sundu: "Bugün özel bir gün. Özel 32. gün yapacağız. Abdi ipekçinin katili ve papaya suikast girişimi tutuklusu dün tahliye oldu. Yeniden gündeme oturdu.
Medya ordusu gün boyu peşindeydi. Cezaevinde 3 kez görüştüm ama hiçbirinde 5
kuruş para vermedim." Sonrasında da Ağca'yı tanıyanlarla konuşuldu. Cezaevinden kaçışı anlatıldı.
Yani Milliyet'in bugünkü ifadesiyle
Kanal D o gün katil Ağca'ya şefkat gösterdi
Son bir not daha. Bugün Ağca'yı
hedef alan başta Milliyet ve bağlı olduğu yayın grubunun önde gelen isimlerinin İmralı'daki Abdullah
Öcalan ile görüşmek için denemedikleri yol kalmadığını hatırlatmakta fayda var.