Balyoz, Kafes, Sarıkız gibi planlarının Türkiye’deki darbe düzeninin derecesinden memnun olmayanların daha ağır bir darbe özlemlerinin yansıması olduğunu belirten USAK Başkanı Doç. Dr. Sedat Laçiner “Darbeler döneminin bittiğini düşünmemizi gerektirecek herhangi bir gelişme olmadı. Darbe yapmak isteyen askerler de var, onları destekleyen kitleler de. Şartların değiştiği doğru, ancak değişen şartlar darbe dönemine son verecek bir güce değil, şeklini değiştirebilecek bir etkiye sahiptir” diye konuştu. HİLMİ ÖZKÖK OLMASA YENİ DARBE OLURDU 28 Şubat’ın üzerinden sadece 13 yıl geçtiğini ve bu süre zarfında da çok sayıda darbe hazırlığının yapıldığının anlaşıldığını hatırlatan Laçiner, “Hilmi Özkök’ün yerine başka bir general Genelkurmay Başkanı olsaydı 27 Nisan’ı, Balyoz’u, Kafes’i vs. yeni darbeler olarak eklemek mümkün olabilirdi. Bu şartlar altında bazı askerlerin ‘Biz darbeye karşıyız, bu kelimeyi kullanmaktan dahi hicap duyarız’ demesi memnuniyet verici, ancak yeterli değil” dedi. HEPSİ DARBELERİN MİRASI “Darbeler sonrası anayasa ve yasalar değiştirilmiş, darbeyi meşru ve kalıcı hale getiren düzenlemeler yapılıp, yeni kurumlar ihdas edilmiştir” diyen USAK Başkanı “Anayasa, yasaların çoğu, Anayasa Mahkemesi gibi pek çok kurum darbelerin, EMASYA gibi pek çok düzenleme de 28 Şubat’tın yadigârdır” dedi. “Bu tabloda darbe döneminin bittiği söylenemez” diyen Laçiner şöyle devam etti: “Türkiye’deki yasal ve kurumsal yapı darbe ürünü. Bunlar durduğu sürece fiili darbe devam edecek. Fark etmesek de kesintisiz bir darbe düzenini yaşıyoruz. Balyoz, Kafes, Sarıkız gibi planlar olmayan bir darbeyi yapma planları değildir. Bunlar, darbe düzeninin derecesinden memnun olmayanların daha ağır bir darbe özlemlerinin yansıması.” CİHAN