İŞTE BAŞBUĞ’A ÇAĞRI YAPAN O MANŞET
Geçen yıl
Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla düzenlenen gecede, kız çocuklarının başörtülü olarak
ilahi okumaları, 27
Nisan'da yayınlanan
Genelkurmay Bildirisi'ne konu olmuştu. Genelkurmay, muhtırasında yapılan etkinlikleri
hedef gösterirken,
Kutlu Doğum Haftası'nda çocukların başörtülü olarak ilahi okumalarını “irtica” belirtisi olarak dile getirmişti.
Org. Başbuğ ise geçen hafta
Harp Akademileri Komutanlığı'nda düzenlenen ‘Yıllık Değerlendirme Konuşması'nda ordunun dine saygılı olduğunu belirterek,“TSK hiçbir zaman din karşıtı olmamıştır. TSK, Türk
Milleti ile aynı hassasiyetlere sahiptir. Türk milletinin ordusu halktır, halktandır” diye konuşmuştu. Yine Başbuğ konuşmasında “
Türk Silahlı Kuvvetleri ‘millete
hizmet etmek' ortak amacı için vardır” demişti. Başbuğ'un “
Türkiye Halkı" sözünü ilk defa kull
anması ve “Dağdaki de bu
ülkenin evladıdır” ifadesi ise “büyük bir
açılım” olarak yansıtılmıştı.
İŞTE GERÇEK AÇILIM TEKLİFİ
Diyanet-Sen Genel Başkanı
Ahmet Yıldız da Vakit'e yaptığı açıklamada Org. Başbuğ'un sözlerini olumlu karşıladıklarını ve toplumda ‘açılım' olarak kabul gördüğünü belirterek, “Şimdi bu fırsat kaçırılmamalı. Gelin Kutlu Doğum Haftası'nı ‘Peygamber Ocağı'nda düzenleyelim. Bu, Başbuğ'un samimiyetini de ortaya çıkarır” dedi.
“PEYGAMBER OCAĞINDA ANALIM”
Yıldız, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Yakalanan bu fırsatı TSK kaçırmamalı... Konuşmayı biz de olumlu olarak değerlendiriyoruz. Kutlu Doğum Haftası vesilesi ile Peygamber
Efendimiz'in örnek hayatını kendimize örnek ve
rehber edinmenin yollarını aramalıyız. İsmini Efendimiz'den alan ordumuzun da buna katkı sağlamasını temenni ediyoruz. Bu temennimizi ise bir
çağrı olarak dile getirip, ‘Gelin Kutlu Doğum Haftası'nı Peygamber Ocağımızda analım' diyoruz. İşte gerçek açılım böyle olur. Bu açılım ise şer odaklarının oyunlarını tarihe gömer. Zaman zaman yapılan hataların da unutulmasına vesile olur. En basiti
27 Nisan muhtırasının tahribatı ortadan kalkar.”
“KARDEŞLİĞİ PEKİŞTİRELİM”
Org. Başbuğ'un dev bir organizasyona ev sahipliği yaptığı takdirde tüm imkanlarını seferber edeceklerini de Vakit'e açıklayan Yıldız, “Bu organizasyon kardeşliği pekiştirir, ülke genelinde meydana getirilmek istenen şiddet olaylarının önüne set çekilmiş olur. Aynı zamanda Sayın Başbuğ'un vurguladığı konular sözde kalmamış uygulamaya geçmiş olur. Biz atılacak adıma maddi ve manevi olarak
destek vermeye hazırız.
Ordumuz, bünyesinde nasıl sayısız anma programı ve töreni gerçekleştiriyorsa bunu da öyle görmelidir. Milletin isteği de bu yöndedir” diye konuştu.
“KUR'AN VE SÜNNETE SARILMALIYIZ”
Yıldız, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “O'nu tam olarak anlayamadığımız için bugün Müslümanlar perişan ve himayeye muhtaç durumdadır. Efendimiz bizlere iki büyük emanet bırakmıştır. Kur'an ve Sünnet. Efendimiz'e tabi olmak istiyorsak Kur'an ve
sünnetine sımsıkı sarılmalıyız. O'nunla yaşamaya gayret etmeliyiz. Hiçbir insan onun ulaştığı kulluk seviyesine ulaşamaz. Âlemlere rahmet olarak gönderilmiş Yüce Peygamberimiz'in şefaatini istiyorsak, örnek bir yaşayış tarzı sergilemeliyiz. Bunu millet olarak yapmalıyız.”
TİYEMDER: “ORDUMUZ TARİHE GEÇER”
Tüm
İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek
İslam Enstitüleri Mezunları Derneği (TİYEMDER) Genel Başkanı Selahattin Yazıcı ise,
“TSK'nın Kutlu Doğum programı düzenlemesi, devlet-millet kaynaşması açısından çok olumlu bir vesile olur” dedi. “Bu ordu milletin gönlünde Peygamber ve Mehmetçik Ocağıdır” diyen Yazıcı, “Mehmetçik Ocağı küçük Muhammed (sav) ocağı anlamına gelmektedir. Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinde askerimizin bulunması bütünlüğümüze en büyük katkı sunar. İslam dünyasında da büyük mutluluk sağlar. Genelkurmay Başkanımız Başbuğ, Türkiye'nin dört bir tarafında düzenlenen görkemli Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine katılırsa ordumuzu tarihe geçirir. Sanal kaygıları ve korkuları boşa çıkarır” diye konuştu.
“HUZUR GELİR”
Yazıcı, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Böyle bir adım ayrıca ordu-millet kaynaşmasına en büyük katkıyı sağlar. Olması gereken ve ordumuza yakışan da budur. Kutlu Doğum etkinliklerine katılan Genelkurmay Başkanımız ülkemizin dört bir tarafında
nöbet tutan Mehmetçiğe de en büyük morali vermiş olur.
Şiddet olaylarının yaşandığı bölgelerimizde ise çatışmanın yerini huzura bırakacak en büyük adımı atmış olur. Böyle bir başlangıç aynı zamanda geçmişte yapılan hataları ortadan kaldırır ve ordumuz adına milletimizin tertemiz bir sayfa açmasını sağlar.”
VAKİT