Eski bakanlardan
Hasan Celal Güzel, 2 gün önce
Türkiye'de rejim değişikliği olduğunu, demokrasiden jüristokrasiye geçildiğini söyledi.
Seyhan Belediyesi'nin 'Seyhan Konferansları'nın konuğu olan Güzel, Seyhan
Kültür Merkezi'nde Adanalılara hitap etti.
Anayasa Mahkemesi'nin son iptal kararını değerlendiren Güzel, 2 gün önce yaşanan rejim değişikliğinin ardından Türkiye'de artık demokrasiden söz edilemeyeceğini kaydetti.
"Ahmet Necdet Sezer'in seçtiği,
CHP'li 9
Anayasa Mahkemesi üyesi hükümranlıklarını ilan etti." diyen Güzel, "Biz buna suskun mu kalacağız. Birlik olalım, tepkimizi demokratik yollarla dile getirelim. Telefon edilebilir,
mektup yazılabilir, internetten
mail atılabilir. Bu haksızlığı yapanlara var olduğunuzu buna izin vermeyeceğinizi göstermeliyiz. Bizim 70 milyonumuzu Suudi
Arabistan çöllerine sürerek Fransa'dan laikçi
halk mı
ithal edecekler. Gerekirse onu da ithal ederiz diyorlar ama onlar bunu yapamadan biz onları Sibirya'ya sürmeyi biliriz." dedi.
Şu haliyle
Yargıtay'ın da, Anayasa Mahkemesi'nin de Danıştay'ın da saygıya layık bir halinin kalmadığını ileri süren Güzel, "Bu kurumlar sanki CHP ile
koalisyon kurmuşlar ona göre hareket ediyorlar." şeklinde konuştu.
Rektörlere de yüklenen Güzel, Anayasa Mahkemesi'nin kararından sonra bazı rektörlerin hemen açıklamalarda bulunduğunu ifade ederek, "Halkımız bunlara kitap yüklü merkepler diyor. Hem halkı cahil göreceksin kendini alim göreceksin hem de halka dayatmada bulunacaksın. İnsanın arif olması için ilada alim olması gerekmez. Bu kişiler alim değildir, irfanın yanından geçmemiştir. Türkiye'de bir yargı darbesi vardır.
Cumhuriyet çalışma gurubu kurulmuştur. Silahlı kuvvetlerimizin içinde de bu tip darbeciler maalesef mevcuttur. " diye konuştu.
18 yaşındaki bir
genç kızın başını neyle örtüp örtmeyeceğine kimsenin karar veremeyeceğini anlatan Güzel, komünist ve faşist rejimlerde bile bu tip uygulamaların görülmediğini vurguladı.
Türkiye'de çağ dışı rezaletin, jakoben oligarşinin, bir
takım hekimlerin, savcıların, devlet kuruluşlarının yaptığı haksızlıklarla iyice tespit edildiğine dikkat çeken Güzel, "Bir avuç genç kıza yüksek öğretimde
okuma hakkı vermemek için Türkiye'nin içerisine sokulduğu duruma bakın. Bundan büyük bir
vahşet, bundan büyük bir haksızlık, bundan büyük bir adaletsizlik düşünebilir misiniz? Basiret sahibi, vicdan sahibi bir kişi bunu yapabilir mi? Ama bunda bir
kan davası anlayışı var. Bu jakobenler başörtülü birini gördüklerinde kırmızı görmüş boğaya dönüyorlar." diye konuştu.
Süleyman
Demirel'i eleştiren Güzel, "83-84 yaşındaki
Süleyman Demirel, hala Abdullah Gül'ü oradan indirirler de beni çıkarırlar mı diye
hesap yapıyor. Onlara yaranmak içinde başörtülü kızları Arabistan'a göndermeye kalkıyor. Türkiye'nin ve dünyanın en büyük
siyaset münafığı Süleyman Demirel'dir. Öbür tarafa gittiğinde burada yaptıklarının hesabını ona da soracaklar." ifadelerini kullandı
Şuanda bile Türk ekonomisi milyarlarca dolarlık zarar uğradığını, Türkiye'nin fakirleştiğini dile getiren Güzel, şunları söyledi: "Türkiye tam önünü açmış gelişirken bir anda işler değişiyor. Eğer 1960'tan itibaren darbeler yapılmasaydı, fert başına düşen milli gelirimiz 30 bin dolar olacaktı. Türkiye, dünyada ilk 10 büyük ekonomi arasına girecekti."
Cihan