Çelik, "Bir Amerikalı
bilim adamının
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Leyla Tavşanoğlu ile röportajı vardı.
Bilim adamı 'Bir daha dünyaya gelsem Deniz
Baykal olmak isterim diyor. Çünkü sabah kalkacaksın, yürüyüşünü yapacaksın, gelip duşunu alacaksın, tıraşını olacaksın,
mükellef kahvaltını yapacaksın, sonra gidip televizyonlarda konuşmalar yapacaksın, hiçbir konuda karar vermen gerekmeyecek, seçimi kaybetsen de sana bir şey olmayacak, böyle hayata can
kurban. Birisi konuşuyor, birisi ise iş yapıyor. Bundan dolayı sayın Baykal'ın iktidara gelmesi hayal mahsulüdür." ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı olduğu dönemde Van'da Baykal'ın hırçınlığı ile ilgili bir vatandaşın 'Kısa süreliğine
Başbakan olsun' talebini hatırlatan Çelik, sözlerini şöyle tamamladı; "Van'daki bir programda dediler ki sayın Baykal kısa bir süreliğine Başbakan olsa bu hırçınlığı geçecek. Valla dedim ben onun formülünü biliyorum. Ankara'ya gider gitmez arz edeceğim dedim. 23
Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı'nda
Başbakanlık koltuğuna Baykal'ı oturtalım dedim. Bundan başka çaresi yok bu işin."
Demokratik
açılım sürecinin 5. viteste devam edeceğini söyleyen Çelik, filozof Eflatun'un 'Korkaklar hiçbir zaman
zafer abideleri dikemezler' sözünü hatırlatarak, "Kendi problemlerimizle yüzleşme cesaretini kendimizde bulamazsak bunları torunlarımıza
miras olarak bırakmaya devam ederiz. Bu sürecin önüne tıkaç olanlara 'Eğer çözümün parçası değilseniz sorunun bir parçası haline gelirsiniz.' diyoruz. Bu mesele sadece
AK Parti ve iktidarın meselesi değil. Mesele 72 milyona aittir. Muhalefeti, sokaktaki vatandaşı, üniversitedeki profesörü herkesi ilgilendiriyor. Gündüz ortasında gözünü kapatan sadece kendisine gece yapar. Bu meseleyi yok saymak gibi bir lüksümüz de yoktur. Çünkü Yıllarca bu meseleleri yok saydık. Siyasiler kendi elini taşın altına koyma yerine Mehmetçiği taşın altına koydu. Cız eder elimi dokundurmayayım dediler." diye konuştu.
Türkiye'de hem terörün, hem
demokrasi standartlarının artmasının hem de 72 milyonun mutlu insanlar olması için çabaladıklarını bildiren
Hüseyin Çelik, bu çabalarına karşın kendilerini hıyanetle, bölücülük ve PKK'nın yol haritasına göre hareket etmekle suçlayan muhalefeti milletin ferasetine ve basiretine
havale ettiklerini kaydetti.
Demokratik açılımda hükümetin yol haritasını MHP'nin belirleyemeyeceğini söyleyen Çelik, "Bu süreç parti içinde konuşulup tartışılacak. Türkiye için karar neyse onu alacağız. Bu meseleler duygusallık kaldırmaz. Hayati meselelerle duygusallık aklınızın önüne geçerse kaybedersiniz. Duygusal yaklaşamayız. Aklın ve bilimin ışığında meselelere yaklaşacağız. Toplum psikolojisini ve
siyaset bilimini yok sayamayız." açıklamasında bulundu.
(CİHAN)