Bu sorular cevap bekliyor

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast hazırlığı iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda (ÖKK) görevli 2 albay ve bir binbaşının savcılıktaki ifadeleri çelişkilerle dolu.

Bu sorular cevap bekliyor

Dün bazı gazetelere yansıyan ifadeler kamuoyunu tatmin etmedi. Kafalarda oluşan soru işaretlerinden bazıları şöyle: Albay Erkan Y.B, yakalandıkları sırada su içmek istemesi üzerine kâğıdı yutacağının sanıldığını ileri sürdü. Ancak bu notun polisler tarafından cebine konulduğu iddiasını neden tutanağa geçirmediğinin cevabı yok. Askerlerin aracından çıkan krokinin TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in evinin bulunduğu bölgeyi, üzerlerinden çıktığı söylenen adres yazılı notun Arınç'ın oturduğu apartmanı işaret etmesi bir tesadüf mü? Albay Erkan Y.B., araçta bulunan krokinin bilgisayar tamiri için Astsubay M.U.'nun askere çizdiği bir kroki olduğunu ileri sürdü. Tamir için çizildiği iddia edilen kroki araçta ne arıyordu? Seferberlik Bölge Başkanı Albay Yusuf A. "Bir yıldır izliyorduk." derken, neden diğer subaylar "İzlemeye temmuzda ara verip ekimde yeniden başladık." dedi? Albay Erkan Y.B. ifadesinde söz konusu askeri personeli Albay Yusuf A.'nın şifahi emri ile izlemeye başladıklarını belirtiyor. Peki ona emri kim verdi? Yazılı görev emri var mıydı? Bu emir kim tarafından imzalandı? Albay yakalandığı sırada üzerinden çıkan basın kartını kayınbiraderinin kendisine 15 yıl önce maçlara serbest girebilmesi için verdiğini ve hiç kullanmadığını söyledi. Albayın bir başkasına ait basın kartını kullanması ne derece doğru? 15 yıldır hiç kullanmadığını iddia ettiği sarı basın kartının cüzdanında bulunması tuhaf değil mi? Gözaltına alınıp bırakılan subayların geçmiş telefon görüşmelerinin kaydı da çıkarıldı. Bu kayıtlarda suça karışmış veya haklarında iddialar bulunan kişilerle bazı görüşmeler yaptıkları görüldü. Subayların Ergenekon zanlısı Muzaffer Tekin, hem PKK, hem de DHKP-C ile bağlantılı kişilerle irtibatlı olmaları normal mi? İstihbarat toplama yetkisi jandarma, MİT ve Emniyet'e aittir. Bu birimlerden herhangi bir talepte bulunulup bulunulmadığı belli değil. Takibi yaptığı iddia edilen kişiler görevlerini, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın ve seferberlik bölge başkanlıklarının hangi mevzuatına göre yapmaktadır. Bu personelin görev tanımları arasında askeri personel ve sivil şahıs takibi var mıdır? Sahte kimlik kullanma yetkisini kimden aldılar? Kiralama için yapılan harcamalar nereden karşılanmaktadır? Bu kişilere verilen görevin (sıralı komutanlarca verildiğine dair) evrakları nelerdir? Böyle bir görevlendirme yapıldıysa 9 ay boyunca yapılan teknik takibin görev raporları nerededir? Genelkurmay Askeri Mahkemesi tarafından verilmiş bir teknik takip kararı var mı? Genelkurmay askeri savcıları neye dayanarak aramaya katıldı? Belge sızdırdığı için takip edilen kişi kimdir? Hangi belgeleri kime sızdırmıştır?
<< Önceki Haber Bu sorular cevap bekliyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER