Ergenekon'un kendi özel istihbarat birimini kurduğu da ortaya çıktı. 'Özel Büro' adındaki istihbarat teşkilatında 7 bin 500 kişi istihbaratçı olarak kullanılmış. Bunlar arasında hukukçular, polisler, askerler, bankacılar ve öğrenciler, hatta ev hanımları var. Özellikle
İstanbul gibi büyükşehirlerde her
sokak için bir
muhbir belirlenmiş. İşte Ergenekon istihbaratına ilişkin çarpıcı bilgiler.
Devletin ve toplumun neredeyse bütün kademesinde organize olan Ergenekon yapılanması her alanda olduğu gibi istihbarat sahasında da büyük bir
örgütlenmeye gitmiş. Ergenekon'un istihbarat yapılanmasının ismi Özel Büro adını taşıyor. Başında ise, "hukuka aykırı olarak kişisel verileri toplama ve kaydetme" suçlarından tutuklanan Erkut
Ersoy bulunuyor.
ERGENEKON'UN İSTİHBARAT BİRİMİ
Özel Büro'da 22
yönetici ve dört ayrı komitede yaklaşık 7 bin 500 'muhbir'le çalışan Erkut Ersoy'un Ergenekon davasında ismi,
Sevgi Erenerol, Kemal Kerinçsiz, Kuddisi Okkır ve
İsmail Yıldız ile birlikte, başında Mehmet Fikri Karadağ'ın bulunduğu 'Lobi'nin çalışmalarını sürdüren
sivil yöneticiler olarak geçiyor.
Ergenekon iddianamesinde, Erkut Ersoy'un örgütlenmenin '
lobi' belgesinde yer alan hedeflere uygun olarak, istihbarat ve
propaganda faaliyetleri ile görevlendirildiği ifadesi yer alıyor. Ersoy'un bu görevi kapsamında; sahibi bulunduğu özel-
büro com
internet sitesi aracılığı ile propaganda yaparak örgüte
eleman kazandırdığı, bunlar vasıtasıyla örgüt amaçları doğrultusunda istihbarat toplayıp kişilerin siyasî, felsefi veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine ilişkin bilgileri hukuka aykırı olarak kaydettiği, hükümete karşı askerî bir müdahalenin sağlanması için yine internet üzerinden propaganda yaptığı kaydediliyor.
7 BİN 500 KİŞİLİK İSTİHBARAT AĞI
Ergenekon içinde
emekli albay Fikri Karadağ'la birlikte görev yapan Erkut Ersoy'un, emrindeki Özel Büro ile
illegal dinleme ve
izleme faaliyetlerini sokaktaki vatandaşa kadar yaydığı biliniyor.
Yaklaşık 7 bin 500 kişilik bir muhbir ağı ile çalışan ve Erkut Ersoy'un kendi ifadesiyle "İstanbul'da her sokakta bir üyemiz var" mantığıyla bir yapılanma oluşturan Ergenekon, elde ettiği bilgileri ilgili yerlere bildiriyor.
Ersoy'un dinlemeye takılan ve Funda isimli bir şahısla yaptığı
telefon konuşması da Ergenekon'un istihbarat açılımındaki hedefini açığa vuruyor.
ERKUT ERSOY
"BİLİYORSUN 31 MART İTİBARIYLA DSS VE DAĞITIM KOMİTELERİ GRUPLARINI KAPATIYORUZ. SAHADA OLMAMIZ İSTENDİ BİZDEN, YANİ DAHA ÇOK ARTIK HALKIN İÇERİSİNDEN TOPLAYACAĞIZ İSTİHBARATI."
İddinamedeki telefon kayıtlarında yer alan ve istihbaratın eyleme dönüştüğü mesajını veren, Erkut Ersoy ile bir yerel
gazete yazarı arasında geçen görüşme dikkat çekiyor.
"BAZI ERKLER BU İŞİ ÇÖZEMİYORSA, ÇÖZECEK BİRİLERİNİN ÇIKMASI GEREKİYOR. YANİ GENELKURMAY ŞÖYLE DİYOR: BENİ BAĞLAMIYOR ARTIK, ŞU SÜREÇTEN SONRA. BİR ELİMİZDE KALAN ORDUMUZ VAR GÜVENDİĞİMİZ.
ONLAR DA BİZİM ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLI DİYORSA O ZAMAN BU YUMRUĞU BİZ VURACAĞIZ KARDEŞİM.
BİZ HAZIRIZ.
GEREKİRSE BU ELLER KALEM TUTAR, GEREKİRSE DE SİLAH TUTAR. YANİ BİZ TETİK DÜŞÜRMESİNİ DE BİLİRİZ."
Zaman gazetesinde ise Erkut Ersoy ile 2007 yılının şubat ayında yapılan bir
röportaj, yazılmamış bölümleriyle birlikte yeniden yayınlanıyor. Ersoy, 22 Ocak 2008'de gözaltına alındığı Ergenekon operasyonundan bir yıl önce verdiği röportajda her şeyi çok açık anlatıyor.
SAMANYOLU HABER