Emniyet, önce
Çanakkale'de yatan
Kürt kökenli şehitlerin kabirlerini gösteren özel bir fotoğraf
albümü hazırlattı.
Bu fikir, Emniyet'e gönderilen ilginç bir mektubun sonrasında ortaya çıkmış. Cezaevinde bulunan bir militana ait mektuptaki "Babamın
tavsiyesi üzerine gittiğim Çanakkale'de, şehitlerimizi gördükten sonra
terör eylemi yapamadım ve polise teslim oldum." ifadeleri polisi harekete geçirdi. Emniyet,
terörle mücadelede Çanakkale Zaferi'nin hatırlatılması yöntemini 81 ilin
emniyet müdürlüğüne yazı ile tavsiye etti.
Görevli polisler Çanakkale'ye giderek Doğu ve Güney
doğulu şehitlere ait
mezar taşlarının tek tek fotoğraflarını çekerek özel bir albüm hazırladı. Albüm, TEM Büro'ya sorgulanmak üzere getirilen terör
örgütü mensuplarına ve onların ailelerine gösteriliyor. Bir emniyet mensubu, çalışmanın amacını şöyle anlatıyor: "
Osmanlı İmparatorluğu'nda Türkler, Ermeniler, Araplar,
Rumlar ve
Kürtler olmak üzere beş asli unsur vardı. Ne yazık ki beşinci unsur Kürtler üzerinde bugün ciddi oyunlar oynanıyor. Bu oyunun dış kaynaklı olduğu unutulmamalı. TEM Şube'de sözün bittiği zaman dilimleri oluyor. O zaman şubeye getirilen
terör örgütü mensuplarına yönelik davranışlarımız, göz göze gelmelerimiz önemli oluyor. Bu fotoğraflarla onlara güzellikle şunu anlatmaya çalışıyoruz. Çanakkale'de o gün bizleri bir araya getiren o his ne ise bugün de bu ülkede bizleri bir arada tutan his aynı." Söz konusu mücadele yönteminde terör örgütü mensubundan gelen bir mektubun da etkisi olmuş. Vanlı bir terör örgütü mensubu
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne cezaevinden yazdığı mektubunda, Çanakkale'nin kendisi üzerindeki etkisini anlatmış. Terör örgütü
PKK üyesi, mektubunda örgüte katılacağını hisseden babasının sözlerinden hareketle hislerini ifade etmiş.
Daha sonra polise teslim olan Vanlı gencin mektubu hâlâ İstanbul
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde saklanıyor. Vanlı
genç, polise teslim olduktan sonra örgüt üyesi olarak geçirdiği yedi yılı, yaptığı eylemleri de bir bir polise anlatmış. Genç bununla da kalmayıp 250'ye yakın terör örgütü mensubunun fotoğrafını tek tek teşhis etmiş. Söz konusu bu olay ilerleyen günlerde TEM Şube'de görev yapan bir başkomiser tarafından kaleme alınan kitapta da yer alacak.
Çanakkale'ye giden İstanbul TEM Şube personelinin çektiği bir fotoğrafta yan yana yatmakta olan Doğu ve Güneydoğulu dört şehit mezarı dikkat çekiyor. Söz konusu dört mezar
Diyarbakır doğumlu Mehmet oğlu Selahattin'e,
Kars doğumlu Mahmut oğlu Ahmet'e,
Mardin doğumlu Askeri oğlu Ahmet'e ve Van doğumlu Mustafa oğlu Ahmet'e ait.
BİR PKK'LININ İBRETLİK MEKTUBU
"Babam bana 'Oğul bir gün bu ülkeye
ihanet etmek istersen şehit düşmüş olan Çanakkale'deki dedenin mezarını ziyaret etmeden karar verme. Oraya git orada bulun ondan sonra ne yaparsan yap.' dedi. Ben buna rağmen örgütün dağ kadrosuna katılmak üzere
Kandil Dağı'na gittim. Yedi yıla yakın orada eğitim gördüm. Bomba konusunda profesyonel bir
eylemci olarak ortaya çıktım. Oradaki eğitimden sonra beni İstanbul'a çeşitli eylemler düzenlemek üzere gönderdiler. Eylem saatini ve bana gelecek olan malzemeleri beklemeye başladım. İlk eylem talimatımı almıştım. Verilen eylem insanın kanını donduracak nitelikte bir eylemdi. Eylemi hemen gerçekleştirme konusunda tereddüt ettim. İçimde yaşadığım çelişki beni Çanakkale'ye gitmeye mecbur etti. Oraya gidip dedemin mezarını bulduğumda ise hüngür hüngür ağladım."
Zaman