Bu mağaza ‘karabaş’ı bozar

Köpekler için açılan bir butik, karıştırmacı gazeteci H. Salih Zengin'i uyuz etti.

Bu mağaza ‘karabaş’ı bozar

Köpekler için yağmurluktan pijamaya, tişörtten gözlüğe her tür ürünün satıldığı mağazayı gezen arkadaşımıza göre burası ‘karabaş’ı bozar... Atalarımız büyük adamlarmış. Gün gelip köpeklerin insan evladının başına dert açacağını bildiklerinden söylenebilecek tüm afilli cümlelerin bir listesini çıkarmışlar. ‘İtin aklı olsa, baklavadan pay ummaz’ diyen de haklı, ‘İtle çuvala girilmez’ diyen de. ‘Pire itte, bit yiğitte bulunur’ diye orta yollu gidenler de olmuş, ‘İtle dalaşacağına çalıyı dolaş” diye kaçak güreşenler de… Lakin hayvanları dost edinelim, gün gelir odamızın baş köşesine kurulurlar diye tahmin edebilen olmamış ki, hayırla yâd eden pek çıkmamış. Ayriyeten yarın bir gün Avrupa Birliği’ne girmek için sözlüklerden bu deyimleri çıkarmamızı isterlerse hiç şaşırmam. Veterineri, oteli, kuaförü ile her türlü hizmeti ayağına götürdüğümüz köpekler için yaptırmadığımız tek şey botoks. Gerçi onu da yaptıran vardır ki, bu tercihi yapanlara Shar-Pei cinsi köpekleri tavsiye ederim. Çünkü köpekler âlemi içerisinde derisi en buruşuk olan bu köpeklerin botoksu çoktan hak ettiklerini düşünüyorum. Ha bir de köpeklerimiz adına kredi kartı çıkartamıyoruz. İstemediğimizden değil, bankaların istediği imzayı köpeklerin atamamasından kaynaklanan hukukî bir boşluk söz konusu. Bu konuyu fazla uzatmak istemem. Zira köpek sevenler ile bu konuda polemiğe girmeyi hiç istemem. Dertsiz başına dert almak isteyen memleketin kedi-köpeğine laf sokuşturabilir. Ama pişman olurlar. Hayır efendim, sizi kangal kırması köpeklere kovalatmazlar. Bizzat karşınızda bir alay ‘modern ebeveyn’ bulursunuz. Haliyle enikleri dışında köpeklerle yıldızımın barıştığını söyleyemem. Nerede biriyle göz göze gelsem, elim hemen en yakınımdaki kaldırım taşına uzanır, gardımı alırım. Neyse… Geçenlerde yolum yazar düellolarının yaşandığı İstanbul Nişantaşı’na düştü. Hayretle gördüm ki, ‘İti an, çomağı hazırla’ lafı rafa kalkmış. Yerine “İti an, cüzdanı hazırla” ibaresini koymuşlar. En azından ortadaki durum buna yakın. Nişantaşı’nda açılan ‘Ginger’s Butik’ isimli mağazayı görünce ‘Ne güzel bir bebek mağazası!’ diye içimden geçirerek dükkâna daldım. Hiç olmazsa yeni bebeği olan bir arkadaşıma birkaç parça giysi alıp çıkma düşüncesindeyim. Lakin ‘başımdaki fese bak, girdiğim kümese bak’ durumuna düştüm, kontrpiyede kaldım. Elime aldığım giysi şekil, renk ve desen itibarıyla tam bebeklere göre; ama bir tuhaflık var yine de. Düştüğüm durumu “Bunun üç aylık bebekler için olanı var mı?” sorusuna borçluyum. Mağazanın sahibi Hande Kitapçı, gayet gülümseyen yüzüyle ve daha önce benzerini defalarca verdiği üslubuyla “Onlar bebek değil, köpek giysisi efendim” deyince birkaç renk birden attım. Bozuntuya vermedim. “Zaten benim bebek dediğim de bizim kaniş” lafını o an uydurdum da, zevahiri kurtardım. Allah’tan kullanılan jargondan haberimiz var. Köpekleri ‘bebeğim’ diye sevmekten âdettendir. Sivas kangalı bile olsa… İt is expensive! Gerçi girişte patisini uzatan 3,5 yaşındaki labrador cinsi köpekten anlamalıydım burasının bir köpek giyim mağazası olduğunu. Cahilliğime verin. Ginger isimli köpek, gayet şık bir giysi ile bekliyor mağazanın girişinde. Dükkana da onun ismi verilmiş zaten. Parasını ödeyemeyenin ensesinde bitiyor. Göz göze gelirseniz korkuyor, bir şey almadan çıkamıyorsunuz. Ne diyeyim, güzel bir pazarlama tekniği. Arada bir Ginger’ı sokakta gezdirip canlı reklam hayvanı olarak da kullandıkları oluyormuş. Peki mağaza da ne var? Ne yok ki! Bir bebek mağazasına girdiğinizde çocuğunuz için alabildiğiniz her şey burada köpekler için tasarlanmış haliyle bulunuyor. Fiyatları bile aynı. Hatta karşılaştırdım, bazı giysiler pahalı bile. Yazlık-kışlık giysilerden yağmurluğa, berelerden atkı ve ayakkabılara her türlü giyim eşyasının yanı sıra her büyüklükteki köpeğe göre düşünülmüş çeşitli yatak, güneş gözlüğü, yastık, oyuncak, kolye ve tasmaları mağazada bulunuyor. Sıfır beden bile mevcut! Tek eksiği Gaffur pijamaları… Yani yeni köpek sahibi olmuş bir arkadaşınıza hediye almak için bile uğrayabilirsiniz. Ürünlerin birçoğu ithal; bebek giysileri gibi. Fiyatları pati yakıyor. ‘İt is expensive’ durumları. 20 YTL’den başlayan giysiler 190 YTL fiyata kadar ulaşabiliyor. Buradan çıkan köpeğin yürüyüşü bile değişir, marka bağımlısı olur. Psikiyatristler ne buyurur bilemem; ama marka bağımlısı olan köpeğin diğer köpeklerle olan uyumsuzluk sorunundan çok para yiyecekleri kesin. Peki değişen ne? Hiç işte. İt bizim de, çulunu değişmiş diyebileceğim bir hadise. Ama bu durumdan memnun olan birçok müşterinin de olduğunu söyleyelim. Ginger’s Butik’in sahiplerinden Arda Ayçelik, modayı takip eden, köpeklerini güzel giydirmek isteyen herkesin kendilerinden alışveriş ettiğini kaydediyor. Zaten kendi köpeği de giysi giymeden dışarı çıkmıyormuş. Diyenin yalancısıyım. Mağazada en çok satılan ürünler, üzerinde FBI, I Love You, No War yazılı tişörtler... Ayrıca köpeklerini Elvis Presley kostümü ya da gelin-damat giysisi içinde görmek isteyenler için bile giysi üretilmiş. Hatta köpeğim dalmaçyalı değil diye üzülmeye de son. Alacağınız dalmaçya giysisi ile köpeğinizin cinsini bile değiştirebiliyorsunuz. Eh at izi, it izine karışmış. Benim de kafam karıştı. Köpeğim olmadığı için kendimi şanslı sayıyorum. Şahsen özümün bir köpeği olsa bu mağazanın değil yanından geçmek, semtine bile uğramam. Kendime alırken bile kırk kere düşüneceğim bir şeyi köpeğe ısmarlamak şahsen beni uyuz eder. Kaşınırım. Hele bu durum mahallenin Karabaş’ını hepten bozar. Köpek dediğin benim için soğuk kış gecelerinin ayak ısıtıcısı ve karın ağrımıza iyi gelen sıcak su torbasıdır. Hem bunun sonu yok. Yarın köpek için klasik topuk moda olur, öbür gün dolgu topuk. Sonu yok yani. Hırladığınızla kalırsınız. Onun yerine “Güzel kanişim akıllı ol / Sokma beni müşküle / Boşver giysiyi, kaşık atalım / İki tabak keşküle” demek daha karın doyurucudur. Köpeğine çocuk giysisi giydirenler bizi tercih ediyor Hande Kitapçı: Yurtdışında köpek kıyafetleri satan bir mağaza görünce çok etkilendim. Benim köpeğim de bunlardan giymeli diye düşündüm. Aldığım birkaç parça ürünü köpeğime giydirince çok ilgi gördü. Herkes nereden aldığımı soruyordu. Biz de bu mağazayı açmaya karar verdik. Köpeğine daha önce çocuklarının küçülmüşlerini giydiren aileler için iyi bir alternatif olduk. Bayanlar daha çok süslü, boncuklu ürünleri tercih ederken, erkekler tişört ve kot tarzı ürünleri alıyorlar köpekleri için. Fiyatlar ‘pati’ yakıyor Tişörtler: 30-50 YTL Şapkalar: 10-35 YTL Polar: 40-55 YTL Elvis Presley kostümü: 190 YTL Gelin-damat kostümü: 540 YTL Elbiseler: 68-72 YTL Abiye kıyafetleri: 60-85 YTL Bere-atkı: 25-45 YTL Kravat çeşitleri: 38-48 YTL Yağmurluklar: 42-79 YTL H. SALİH ZENGİN - Zaman Pazar
<< Önceki Haber Bu mağaza ‘karabaş’ı bozar Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER