Kötü
koku nedeniyle ilçe merkezinin yanı sıra 3
belde ve 5 köyde yaşayanlar da kavurucu yaz sıcaklarına rağmen evlerinden dışarı çıkamazken, pencerelerini dahi açamıyor.
Konya-
Afyonkarahisar karayolu üzerindeki
Ertuğrul köyünün muhtarı Şevket İnan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaz aylarında
rüzgarlı havalarda etkili olan kötü koku nedeniyle zor günler yaşadıklarını söyledi.
Kötü kokunun 13 yıl önce ilçeye kurulan
tavuk çiftliğinden yayıldığını ve kokunun son 3 yıldır dayanılmaz boyutlara ulaştığını öne süren İnan, kokuyla birlikte sinek sayısında da artış yaşandığını iddia etti.
Konuyla ilgili gerekli yerlere şikayet dilekçeleri verdiklerini ancak bir türlü çözüm bulunamadığını aktaran İnan, ''Çiftlik sahibi ile de görüştük. Önlem alacağını söyledi ancak hepsi lafta kaldı. Köyde
maskelerle dolaşanlar var'' dedi.
Kötü koku ve yoğun sinek nedeniyle balkona ve bahçeye çıkamaz, pencereleri dahi açamaz hale geldiklerini belirten İnan, şunları kaydetti:
''Yetkililerden çözüm bulmalarını istiyoruz. Köy kurulalı 140 yıl oldu. Biz köyümüzü terk etmeyiz. Büyükşehirde değil köyümüzde yaşamak istiyoruz.
Sineklerin arasında kokuyla yaşamak istemiyoruz.
Hastalarımız,
yaşlı nenelerimiz var. Kimse bağa, bahçeye gidemiyor. Artık sabredecek gücümüz kalmadı. Yetkilileri göreve çağırıyoruz.''
Köy sakinlerinden Mustafa
Karadağ da
kalp rahatsızlığı nedeniyle
temiz hava için köye yerleştiğini ancak kötü kokudan rahatsız olduğunu belirterek, köyde maskeyle dolaşmak zorunda kaldığını bildirdi.
MASKEYLE GEZİYORLAR
Sarayönü Belediye Başkanı Mehmet
Güney ise kokunun ilçeyi rahatsız ettiğini belirterek, ''İnanın bir belediye başkanı olarak bazen öyle koku geliyor ki vatandaşlar evimde oturtmuyor'' diye konuştu.
Çiftlik yetkilileri ile defalarca görüştüklerini ifade eden Güney, şöyle devam etti:
''Bu arkadaşlara 'arıtma yapın, bu koku nasıl gidecekse o şekilde yapın' diye defalarca söyledik. Ancak hiçbir şekilde
hayvan gübresini arıtmaya gitmediklerini görüyoruz. İlçe olarak gerçekten çok büyük sıkıntımız var. Sarayönü çok muzdarip.
İnşallah konuyla ilgili yetkililerimiz tedbirlerini alırlar. Kanunlar, yasalar çıkarırlar. Ondan sonra arkadaşlarımız, bu artırma tesislerini kurarlar. Onlar bizsiz, biz onlarsız olmayız. Tabi ki onlar
üretim yapacaklar, topluma istihdam anlamında katkı sağlayacaklar. Ama oturdukları ikametgahı da koruma mecburiyetindeler.''
Kokunun ilçenin yanı sıra ilçeye bağlı
Ladik, Kurşunlu ve Başhüyük beldeleri ile
Bahçesaray, Akdoğan, Konar, Ertuğrul, Dağdere köylerindeki yaklaşık 30 bin kişiyi etkilediğini vurgulayan Güney,
firmadan önlem almasını beklediklerini söyledi.
Sarayönü Gıda
Tarım ve
Hayvancılık Müdürü Mehmet Karlı da tavuk ve mantar tesisleriyle ilgili şikayet dilekçeleri aldıklarını bildirdi.
Sağlık Grup Başkanlığı ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü olarak bir
komisyon oluşturduklarını anlatan Karlı, konuyu Konya
Orman ve Su İşleri Müdürlüğü'ne üst yazıyla bildirdiklerini, dilekçe ve tutanakları gönderdiklerini kaydetti.
FİRMA YETKİLİLERİ
Tavuk çiftliğinin sahibi Müfit Kökoğlu da
fabrikanın 13 yıldır faaliyette olduğunu ancak bu yıl koku şikayetinin gelmeye başladığını ifade ederek, şimdiye kadar böyle bir şikayetle karşılaşmadıklarını belirtti.
Çiftlikte kurutma sistemi olduğunu, tavuk gübresinin pelet sistemiyle çuvallandıktan sonra organik gübre olarak satıldığını ifade eden Kökoğlu,
Avrupa Birliği standartlarında çalıştıklarını söyledi.
Kökoğlu, amonyak gazının teknolojik olarak tamamen ortadan kalkmasının mümkün olmadığını iddia ederek, ''Koku sadece yaz mevsiminde ve etkili rüzgar olan günlerde çevreye yayılıyor.
Koku ilçeyi etkilemez. Rüzgar olsa bile kokunun etkileyeceği yer 500 metreyi geçmez. Buna karşın biz yine de kimseye rahatsızlık vermek istemeyiz. Kokunun tamamen ortadan kalması için gereken neyse yapmaya hazırız'' dedi.
Mantar kompost üretim tesisi sahibi
Bayram Ceylan ise ilçeye kendi tesislerinden herhangi bir kokunun gitmediğini savundu.
Avrupa standartlarında ''Air Floor'' sistemiyle tam otomatik kompost üretimi yaptıklarını vurgulayan Ceylan, ''Sarayönü'nde 10-12 tane fabrika var.
Eğer böyle bir koku olsa bu tesisler nasıl ayakta kalabilir? Bir yılda, sadece 10-15 gün sert rüzgar eserse koku çevreye yayılıyor. Bu da binde bir ihtimal. Geçen gün yetkililer geldiler, kokunun bizden olmadığını gördüler'' diye konuştu.
Ceylan, tam otomatik sistemle çalışan tesisin kimseye rahatsızlık vermediğini savunarak, isteyen herkese işletmeyi gezdirebileceklerini bildirdi.