Kürt açılımının
yol haritası çizildi. Çözümü demokratik hakların genişletilmesi perspektifine yerleştiren hükümet, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın tarihî açıklamalarıyla süreci başlatmış oldu.
Türkiye'nin kanayan yarası haline gelen '
Kürt sorununun' önünde en büyük engel olarak provokasyonlar gösteriliyor. Daha önce Turgut
Özal döneminden başlamak üzere Güney
doğu'ya yönelik yapılan her açılım hamlesi,
PKK terör örgütü v
e devletin içindeki derin yapılarca çözümsüzlüğe itilmek istendi. Demokratikleşme süreci suikast ve bombalı saldırılarla engellenmeye çalışıldı. Her tarihî virajda bu yola başvurulduğuna dikkat çeken aydınlar, artık Kürt meselesinde geçmiş dönemde ki çözümsüzlüklerin, sabotajla-rın olmamasını istiyor. Provokasyonların tarihi ise dikkatli adımlar atılması gerektiğini gözler önüne seriyor.
Kürt sorunun geçmişi,
terörle mücadele olduğu kadar adeta bir provakasyonlar tarihi. Siyasi liderlerin çözüme yönelik attığı hemen hiç bir cesur adım,
terör örgütü ya da devlet içindeki karanlık yapılarca cezasız bırakılmadı.
Turgut Özal'ın ölümünün ardında Kürt açılımlarının olduğu iddiaları hala mevcut. MİT
Müsteşar Yardımcısı Hiram Abas,
Orgeneral Eşref
Bitlis ve Korgeneral Hulusi Sayın'ın şehit edilmesinin ardında da bu meselenin olduğunu düşünen aydınlar var. İşte geçmişten günümüze provakasyonlardan bazı satır başları:
30
Kasım 2002'de 15 yıllık
OHAL süreci sona erdirildi. OHAL'in tamamen kalkması ile Doğu ve
Güneydoğu'daki ortam daha da rahat bir sürece girdi. Ancak PKK bundan pek hoşnut olmadı. Tabi bu arada
Ankara'da da ilginç gelişmeler yaşandı. Mesela 13
Mart 2003 tarihinde
Anayasa Mahkemesi
HADEP'i kapattı. PKK, Kasım 2003'te Kongra-Gel'i kurdu. Abdullah
Öcalan, 7
Nisan 2004 tarihli
avukat görüşmesinde, "Savaşabiliyorsanız savaşın!" dedi. PKK,
27 Nisan 2004 tarihli kongrede yeniden silahlı
eyleme başlama kararı aldı.
5 Temmuz 2005 tarihinde
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
Diyarbakır gezisi öncesinde
Kürt raporu hazırlaması için bölgeye gönderdiği
Milletvekili Mahfuz Güler'in aracı
Bingöl'de bombalı suikasttan kıl payı kurtuldu. 6 Temmuz 2005 tarihinde PKK'nın son eylemlerini eleştiren eski HADEP genel başkanlarından Hikmet Fidan, Diyarbakır'da öldürüldü. 16 Temmuz 2005 tarihinde Kuşadası'nda turistlere yapılan saldırıda 5 kişi öldü, 13 kişi yaralandı.
AĞUSTOS 2005/ERDOĞAN: KÜRT SORUNU BENİM SORUNUM
Başbakan 12
Ağustos 2005'te Diyarbakır'da konuştu: "Kürt sorunu bu milletin bir parçasının değil, hepsinin sorunudur."
19 Ağustos 2005'te, terör örgütü PKK, 20 Ağustos�20
Eylül 2005 eylemsizlik kararını açıkladı. Ama aradan çok geçmeden 4 Eylül 2005'te,
teröristbaşı Öcalan'ın İmralı'da ağır koşullarda yaşadığı iddia edilerek "Gemlik Yürüyüşü" düzenledi. Dönüş yolunda PKK sempatizanları Bilecik'in
Bozüyük ilçesinde, Öcalan'ın posterlerini açıp örgüt lehine slogan attı. Galeyana gelen
halk, otobüslere saldırdı. İstanbul'da PKK sempatizanları olay çıkardı. Türkiye bir anda gerildi.
EYLÜL 2005/GÜL'DEN AB MÜZAKERELERİ UYARISI, ÇUKURCA'DA MAYIN
6 Eylül 2005'te
Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül, yaşanan olayların 3
Ekim AB müzakerelerini baltalamaya yönelik olduğunu söyledi. Çukurca'da askeri araca
mayınlı pusu düzenlendi. 2 asker şehit oldu, 2 asker de yaralandı. 7 Eylül 2005'te Bingöl ve Şırnak'ta çatışma çıktı: 5 şehit, 3 de yaralı. 18 Eylül 2005'te teröristler Erzincan'da
jandarma karakolunu taradı: 2 asker yaralı. 20 Eylül 2005'te PKK eylemsizlik kararına uymadı. 1 ayda 11 şehit verdik.
9 Kasım 2005'te Şemdinli'de Seferi Yılmaz'a ait
Umut Kitabevi bombalandı.
23
Şubat 2007 tarihli Milli
Güvenlik Kurulu toplantısından
Kuzey Irak'la
diyalog kararı çıktı. Daha bir ay geçmeden avukatları 1 Mart 2007'de Öcalan'ın hapiste zehirlendiğini duyurdu. Diyalog ortamı yerini gerginliğe bıraktı.
Sınır ötesi
operasyon gündeme geldi.
Mayıs 2007'de de Ankara Anafartalar Çarşısı'nda
patlama oldu: 7 kişi hayatını kaybetti.
2
7 Haziran 2008'de Başbakan'ın Irak'a gideceği duyuruldu. Ziyaret sırasında Kürt idarecilerle de görüşmelerin yapılabileceği kulislere yansıdı. 4 Temmuz 2008 avukatlar Öcalan'ın saçlarının kazıtıldığını iddia etti. Ülke gösterilerle gerildi.
Ergenekon mahkemede PKK eylemde
2008'de PKK'nın eylem kodlarını Ergenekon operasyonu ve yerel seçimler belirledi. 3 Ocak 2008'de Diyarbakır'da dershane önünde gerçekleştirilen patlamada 6 kişi öldü. 30 Haziran 2008 tarihli Ergenekon operasyonunda
emekli orgeneraller Şener
Eruygur, Hurşit
Tolon,
Sinan Aygün ve Mustafa
Balbay gibi isimler gözaltına alındı. Paşaların alınması yeni bir süreç başlattı. Öcalan, 2 Temmuz 2008'de avukatları ile yaptığı görüşmede Kürtlerden Ergenekon operasyonuna
destek vermemelerini istedi. 4 Temmuz'da avukatları Öcalan'ın saçlarının hapiste zorla kesildiğini iddia etti. Güneydoğu karıştı. 20 Ekim'de görülmeye başlanan Ergenekon davasının
duruşma tarihinin yakınlaşmasıyla birlikte
Balıkesir, Aydın,
Mersin, Denizli gibi illerde provokasyonlar ve
linç girişimleri devreye sokuldu.
10 Ekim 2008'de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,
Kuzey Irak'la görüşüleceğini duyurdu.
14 Ekim günü Kuzey Irak Özel Temsilcisi
Murat Özçelik, Mesud
Barzani ile Bağdat'ta buluştu. 16 Ekim günü avukatlar ve DTP, Öcalan'ın fiziki şiddet gördüğünü ileri sürdü. Ülkenin Doğu ve Güneydoğu'su gösterilerle karıştı.
17 Mayıs 2009'da Abdullah Gül, Suriye'ye yaptığı ziyaret esnasında beraberindeki gazetecilere "Kürt sorunu" için çağrıda bulundu. 22 Mayıs 2009'da Kürt meselesinde çözüme yaklaşılırken provokatif eylemler hız kazandı. Emniyet 3 canlı bombanın yurda girdiğini belirtti.
27 Mayıs 2009'da
Hakkâri Çukurca'da 6 asker
mayın patlaması nedeniyle şehit oldu.