2003 yılından beri sürdürülen incelemelerde 80 bin kişinin, ölen yakınlarının
emekli maaşını almaya devam ettiği tespit edildi.
Bu kişiler için ödenen para ise aylık 40 milyon YTL. Mevzuata göre ölen emeklilerin bir ay içinde SSK, Bağ-Kur ya da
Emekli Sandığı'na bildirilmesi gerekiyor. Ancak bildirimde bulunmayan emekli yakınları, her ay
bankamatikten maaşı çekmeye devam ediyor. Trajik gerçek, SGK'nın
Nüfus Müdürlüğü'ndeki
ölüm kayıtları ile emekli listelerini karşılaştırması sonucu belirlendi. Bu kişilerin maaşı kesilirken, ölümü bildirmeyen yakınları hakkında yasal işlem başlatıldı. Kurum, ölüm tarihinden itibaren fazladan ödenen maaşların faiziyle birlikte geri alınması için de
dava açtı. Devlet halen 8 milyon 424 bin kişiye
emekli maaşı ödüyor. Kötü niyetli kişilerin SGK'yı dolandırma girişimleri, sadece ölenlerin maaşını almaya devam etmekle kalmıyor. Kurumun kontrolör ve müfettişleri daha önce de 18 bin bebeğin
erken yaşta emeklilikten yararlanmak için 'çalışıyormuş gibi' sigortalı gösterildiğini tespit etmişti. Söz konusu bebeklerin sigortası da iptal edilmişti.
'Ölen annesinin maaşını almak için
mezar taşını değiştirdi', '6 yıl boyunca ölen babasının maaşını çekti', 'Ölen annesinin kılığına girdi, 2 yıl bankadan maaşını çekti'... Gazetelerin manşetlerine konu olan bu örnekler, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın birleştirilmesiyle oluşturulan SGK'yı harekete geçirdi. 2003 yılında başlatılan çalışma ile SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalı ve emeklilerinin geçmiş dönemlerde kağıt ortamında tutulan tüm bilgileri bilgisayara geçirildi. Ardından da bu bilgiler
İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün '
Kimlik Paylaşım' ve 'Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi' ile tek tek karşılaştırıldı. Böylece 70 milyonun nüfus ve sosyal güvenlik bilgileri çapraz kontrolden geçirilmiş oldu. Tüm kayıtlar yeni baştan düzenlendi. Bu sayede Nüfus'ta ölü, SGK kayıtlarında yaşıyor görünen 80 bin kişi bulunduğu ortaya çıkarıldı.
SGK görevlileri emin olmak için, mezarda gözüken ancak her ay maaşı bankamatikten çekilen kişilerin evlerine de ziyarete gitti. Kurumun kontrolör ve müfettişleri nezaket ziyaretlerinde komşular ve
aile fertleriyle görüşerek bu kişilerin gerçekten ölmüş olduğunu tespit etti. Örneğin
Samsun ve Bolu'da
vefat ettiği bilgisine ulaşılan emeklilerin isimleri İçişleri Bakanlığı'na bildirilerek bunların kütükten düşülmesi sağlandı. Samsun'da 24
Kasım 2005'te vefat eden emeklinin nüfus müdürlüğüne bildirimi 13
Mart 2006'da yapıldı. Bir yıla yakın sürede söz konusu ölünün maaşı da banka hesabına yatırıldı. Bolu'da da 15
Şubat 2006'da ölen bir emekliye 2007 yılına kadar maaş ödendiği belirlendi. Emeklinin yaşadığı görülen adrese yapılan ziyaret sonrası şahsın ölümü '
tutanak' ile tespit edildi ve sorumlular hakkında yasal işlem başlatıldı. Şimdiye kadar fazladan ödenen emekli maaşlarının yasal faiziyle geri alınması için açılan davalar ise sürüyor.
Sosyal
Güvenlik Kurumu yetkilileri, mezarda maaşın sona ermesiyl
e devletin aylık 40 trilyonluk ödemeden kurtulduğunu söyledi. Emeklilere en az 500 YTL ödendiğini kaydeden SGK'dan üst düzey bir yetkili, "80 bin kişiye ödenen aylık maaş 40 milyon yeni lirayı buluyor. Yıllığı ise 480 milyon YTL'ye tekabül ediyor. Bu paranın devlette kalmasını sağladık." diye konuştu. SGK'nın kurduğu yeni sistemde ölen kişinin maaşını almak mümkün değil. Çünkü tümüyle
elektronik ortama aktarılan kayıtlar 15 günde bir yenileniyor. Öldüğü için nüfus kütüğünden düşülen kişilere ilişkin kayıtlar anında SGK'nın bilgisayarlarına da yansıyor. Bu bilgiler 15 günlük zaman aralığı ile emekli listelerinden çıkarılıyor. Böylece ölen kişinin emekli maaşı bir ay geçmeden kesiliyor.ZAMAN