Devrimci Karargah soruşturması, örgüte
yardım ve yataklıktan tutuklanan Hanefi
Avcı üzerinden milliyetçi muhafazkar diyerek zan altında bırakılmaya çalışılıyor. Ancak örgütün her türden ideolojik yapılanması en deneyimli
terör uzmanlarını bile şaşırtıyor. İddialara göre Avcı'nın tutuklanmasıyla yeniden
Türkiye gündemine oturan Devrimci Karargah,
PKK,
Hizbullah ve
DHKP-C'nin
Ergenekon bağlantıları ortaya çıkınca devreye sokuldu.
Örgütün kuruluş amacını ve nasıl doğduğunu 15 yıl PKK içinde yer aldıktan sonra kaçan
Bülent Dumlu isimli eski bir
terörist itiraf ediyordu. Devrimci Karargah Terör Örgütü'nde dikkat çeken en önemli özellik farklı görüşlerdeki şahısların aynı
çatı altında toplanabilmiş olması...
Örgütün
Avrupa yapılanmasında PKK'lı teröristlerin önemli yeri var. İçeride ise
THKP-C ve Kurtuluşçular gibi, aşırı sol grupların üzerine yapılandırılıyor. Ancak Devrimci Karargah'ın, yeni yeni yapılanmasına rağmen, sağ-sol demeden her türlü görüş ve örgütten üye toparlaması dikkat çekiyor. Operasyonlarla derinleşen soruşturmada örgütün deşifre olan PKK'lı ve Ülkücü iki lideri de bunu apaçık ortaya koyuyor.
Devrimci Karargah Terör Örgütü'nün Bostancı'da öldürülen lideri
Orhan Yılmazkaya, PKK kamplarında eğitim almış bir isimdi. Yılmazkaya'nın yerine Türkiye sorumlusu olarak atanan
tutuklu sanık Ulaş Erdoğan'ın ise Ülkücülerle Çeçenistan'da savaştığı tespit edildi. Yani derin yapı örgüte sağcılardan da solculardan da destekçi bulmakta zorlanmıyorlardı.
Bugün
Milliyetçi ve muhafazakar görünüşlü Avcı'nın, sol bir örgüte yardım etmeyeceği ileri sürelerek soruşturma baltalamak isteniyor. Ancak
manzara ortada. Aynı terör örgütünün Türkiye sorumluluğuna kısa süre aralıklarla iki farklı kutupta iki farklı ismin oturduğu düşünülünce, iddiaların inandırıcılığı ortadan kalkıveriyor.