Kıskaç adlı
tanık "O
tüfek bana verildi. Yarbaya teslim ettim. Ancak daha sonra tüfeğin kaybolduğu ortaya çıktı” dedi...
Ergenekon Davası'nın ikinci
iddianame eklerinde yer alan 'Kıskaç' isimli
gizli tanık tüyler ürperten ifadesinde 1993 yılında
Diyarbakır Jandarma Asayiş Bölge Komutanı
Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın
teröristler tarafından öldürülmediği belirti. Gizli tanık Aydın'ın öldürüldüğü silahın da kayıplara karıştığını söyledi. Kıskaç adlı gizli tanık 1993 yılına kadar
JİTEM için çalıştığını söylerek bildiklerini savcıya anlattığını belirtti. Kıskaç ifadesinde Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın nasıl öldüğüne dair gördüklerini şöyle anlattı:
Paşa’yı teröristler öldürmedi
"Tabur komutanının postasıydım. Tuğgeneral Bahtiyar Aydın helikopterden indi. Önce tabur komutanlarını selamladı sonra
Lice Jandarma bölük komutanlığını arkasına alarak bize karşı kürsüde konuşma yapmaya başladı. Bu esnada sağ gözünden vurularak şehit edildi.
Mermi arkadaki duvarın içine 15 santim girmişti. Sağ dizinin üzerine çökerek yüzüstü düştü.
Bu suikastin yapılabilmesi için
paşanın oraya geleceğinin önceden bilinmesi gerekir. O dönem komutanlarından Fikri
Karadağ, paşanın geleceğini biliyordu. Kanas
marka suikast silahı bulundu. Silahın bulunduğu yere tabur komutanım ile gittim. 700 metre uzaktaydı. Tabur komutanımız, 'Bu terörist işi değil' dedi. Olay yerinden tüfeği alarak bana verdi. Bende tüfeği
jandarma yarbaya teslim ettim. Daha sonra tüfeğin kaybolduğu ortaya çıktı."
Özel harekata jandarma ateş açtı
Kıskanç askerlik yaptığı sırada tabur binasının girişinde tabutlarının hazır olduğunu söyledi. Gizli tanık olduğu bir operasyonda yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
"1993 yılı Ekim ayında Yörese dağında 70 terörist sıkıştırılmıştı. Elazığ Polis Özel Harekat timleri tam sıcak temas bölgesine girmeyi bekliyorlardı. Bu arada Alay Komutanı Teoman Barutçu'nun emriyle bekleyen polis özel harekatın üzerine Elazığ Jandarma komando taburu olarak ateş açtık. Polis özel harekat bulunduğu yeri terk etmek zorunda kaldı. Hem teröristlerin ateş açtığı hem de jandarmanın taradığı polis özel harekatın bölgeye çıkmasını bazı rütbeliler istemiyordu. Böylece sıkıştırılmış 70 PKK'lı terörist bu kuşatmadan kurtuldu" dedi.
Karadağ: Kelle alın fotoğraf çektirelim
Elazığ jandarma komando taburu olarak girilen operasyonda
Bingöl- Genç Karacehennem bölgesi Hore dere mevkiinde verilen 11 şehitle ilgili olarak Kıskaç, "Bu operasyonları yaptıran kişi daha sonradan ismini öğrendiğimiz komutanımız olan 8.
Kolordu Harekat başkanı Kurmay
Albay Mehmet Fikri Karadağ'dı. 'Kelle alın fotoğraf çektirelim' diye işin magazin boyutuyla ilgilenirken, hiç olmayacak yerde 11 şehit vermiştik" dedi.
Erdal’ın yerini MİT’e söyledim
Kıskaç cezaevinde
mektup okuma komisyonuna getirildiğini ifade etti. Kıskanç "Teröristlerin yazışmalarını okuyarak deşifre ediyordum.
Sabancı suikasti faili Fehriye Erdal'ın , PKK mensubu Cafer kod adlı Turabi Erdoğan'ın abisi tarafından Franfurt’ta Türkan Erdoğan apartmanında olduğunu tespit ettim.
Fehriye Erdal'ın kaldığı yerin açık adresini belirtmem üzerine savcı bey aracılığı ile MİT mensubu olduklarını söyleyen kişilerle görüşerek adresi onlara verdim. Erdal'ın kaldığı yeri devlet öğrenmişti. Ama yer bir televizyon kanalı tarafından deşifre edilerek Sabancı
Suikastinin failinin kaçması sağlandı” dedi.
BUGÜN