İstanbul'la güzelleşen bir ağaçtır Erguvan. Ama İstanbul'a en çok yakışan da odur. Bir an görünüp sonra kaybolan, utangaç süsüdür Boğaz'ın. Beyazdan mora çalan renkleriyle baharın gelişini en önden duyuran habercidir İstanbul'a. Bir de İstanbul'un gözüyle bakmak gerekir Erguvan'a. Yılın 11 ayı Boğazı seyreden tepeler Erguvan mevsiminde birbirine bakarlar. Boğaz bile mor-pembe renkli bu harikulade görünüşlü ve mis kokulu çiçekleri izler bu günlerde. Erguvan her an karşınıza çıkabilir İstanbul'un bir köşesinde. Eski bir evin bahçesinde, deniz kenarında, bir yokuşun en tepesinde... Şehrin yorucu yoğunluğunda bir vaha gibidir insan insan için. Erguvan, İstanbul'da nisanı mayısa, kışı bahara, bir güzelliği bir başka güzelliğe bağlıyor. Bu güzelliği görebilmek için iki köprü arasında herhangi bir noktadan boğaza sırtınızı verip başınızı birazcık yukarı kaldırmanız yeterli... Biraz da elinizi çabuk tutmanız gerekiyor. Zira her güzellik gibi Erguvanın da vakti çok dar. GÜLCAN CEYLAN-SAMANYOLUHABER