Zor zamanlar yaşayan Türkiye ve İslam alemi, kavuştuğu bu Miraç'ta, ellerini afvü mağfiret, birlik, beraberlik ve huzur için, bir daha içtenlikle kaldırıyor semaya. Evet bu gece dua zamanı. Bu gece, miraç kandili. İnsanlığın iftihar tablosu Hazreti Muhammed (SAV) en sıkıntılı günlerini yaşıyordu. İlk eşi Hz. Hatice validemizi ve bu dünyadayken O'nu koruyup kollamaya söz veren amcası Ebu Talib'i kaybetmiş, Yüce Allah'tan sabır diliyordu. Müşriklerin baskısı her geçen gün artıyor, ama O her şeye sabrediyordu. Yüce Yaratıcı alemlere rahmet olarak gönderdiği peygamberinin bu sıkıntılarını elbette görüyordu. Ve kutlu bir davetle O'nu vuslata erdirdi. Mekke'den Mescid-i Aksa'ya, oradan da Sidret-ül Münteha'ya uzanan; binbir hikmet ve sırlarla dolu bir yolculukla rahmet ve mağfiret kapısı aralandı. İşte bu kutlu gece Mirac gecesi. Hakk'ın nimet ve hazinelerinin, inanan gönülleri coşturduğu bir bayram gecesi. Hakk'a yönelmiş müminlerin Allah'tan yardım ve Efendimizden şefaat talep edeceği gufran gecesi. Üç aylarla birlikte başlayan kutlu zaman dilimlerinde Yüce yaratıcıyı daha çok anmak için bir fırsat gecesi bu gece. Bu gece her kulun Mirac gecesi. Kılınacak namazlar, edilecek dualar hep O'nun rızası ve bütün insanlığın hayrı için… Duaların geri çevrilmediği bu gece eller teslimiyet ve adanmışlıkla açılacak Rabbe. Ve rahmet yağmurundan pay almaya çalışılacak. Dualarda dünyanın farklı yerlerinde, dili rengi farklı ve acı içinde inleyen insanlar da unutulmayacak … Bu gece bütün dualar, önce dünya barışı, memleketimizi şer güçlerden arınması ve Ümmet-i Muhammed'in mağfireti için…