Atalay,
Devlet Bakanı ve
Başmüzakereci Egemen Bağış'ın ev sahipliğinde düzenlenen ''22.
Reform İzleme Grubu Toplantısı''nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir soru üzerine Atalay, çok önemli bir zamanda Reform İzleme Grubu Toplantısını gerçekleştirdiklerini belirterek, hem anayasa oylamasının sonuçlanmasını, hem de Adnan Menderes'in 17 Eylülde idam edilişinin 49'uncu yılını andıklarını kaydetti.
Sabah gerçekleştirilen törende Aydın Menderes'in yaptığı konuşmanın çok önemli olduğunu ifade eden Atalay, ''Menderes'le başlayan, Özal'la ve Recep Tayyip Erdoğan'la devam eden
demokrasi sürecine değindi. Bu 3 kahramanın yürüttüğü demokrasi mücadelesinden söz etti.
Hükümet olarak
AB sürecini çok önemsiyoruz. Hükümetin değişmeyen
gündem maddesidir AB süreci. Reform İzleme Grubu da bu anlamda bakanlıklar içinde
motor görevi üstleniyor. Özellikle Adalet, İçişleri ve
Dışişleri bakanlıkları, siyasi kriterler ve
insan hakları ile ilgili 3 önemli bakanlıktır'' diye konuştu.
BDP İLE GÖRÜŞME
Atalay, BDP'yle görüşmeye ilişkin soru üzerine de, daha önce BDP'nin
Başbakan Erdoğan ile görüşme talebinde bulunduğunu ifade ederek, Erdoğan çok yoğun olduğu için bu görüşmenin
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'e verildiğini kaydetti.
''Görüşme, o randevu üzerine gerçekleştirilecekti'' diyen Atalay, basında, görüşmenin gizli olacağına dair çıkan varsayımların doğru olmadığını vurguladı.
HAKKARİ'DEKİ MAYIN PATLAMASI
Hakkari'deki
mayın patlamasına ilişkin soru üzerine de Atalay, olaylar aydınlatılmadan açıklama yapmanın doğru olmadığını, bunun güvenlikle ilgili bir hassasiyet olduğunu söyledi.
Konuyla ilgili yapılacak çalışmaların sonucunun beklenmesi gerektiğine işaret eden Atalay, ama bazılarının daha olayın meydana geldiği ilk anda hükümler verdiğini kaydetti.
Atalay, şöyle devam etti:
''Olay çok acı. Dün sabahtan beri olayı yaşıyoruz. Tam bir
vahşet. Ayağı kopmuş 18 yaşında
genç, hamile kadınlar ve çocuklar vardı. Bu bir caniliktir. İnsan olan bunu yapmaz. İnsan kabullenemiyor. Anlamakta zorluk çekiyoruz. Bu
terör acımasız bir şeydir. Bugün cenazeler defnedildi. O insanlara rahmet diliyoruz. Olayla ilgili 'provokasyon' diyorlar. Daha savcının söyleyemediklerini
erken söyleyenlere de insan hayret ediyor. Olay yeri incelemeden sonra bütün deliller bana geldi. Bütün görüntüler, terör örgütünün bugüne kadar yaptığı diğer buna benzer olaylara benziyor. Özellikle de 9 Temmuz 2010'da Hakkari-
Çukurca karayolu üzerindeki
olay yerine 12 kilometredir, buranın 12 kilometre güneyindedir, Üzümcü
Jandarma Karakolu emniyet unsurlarının geçişi esnasında infilak etmişti. Kurgu,
patlayıcı, özellikle
kablo vs.
sistem onunla hemen hemen aynı. Biz bu olayları aydınlatmayı çok önemli görüyoruz. Hem terörde hem terör dışı,
Türkiye olayları aydınlatmada çok başarılı. Faillere ulaşmada çok başarılı olunacağına ve sonuç alınacağına inanıyorum.''