Sabah gazetesinin
manşetine taşıdığı yoruma göre dizide güya geçtiğimiz günlerde konya'da meydana gelen bir olaya karşı
cevap üretilmek isteniyordu. Aslında gerçek hiç de iddia edildiği gibi değildi.
Samanyolu Televizyonu son yıllardaki yükselişini atak üstüne atarak yaparak sürdürüyor. Ardarda üretilen güçlü yapımlar ve tarafsız habercilik anlayışıyla kanal, zirveyi zorluyan bir yayıncılık yapıyor.
Samanyolu'nun başarısında her yıl yenileri vizyona giren dramaların katkısı çok büyük. Yağmurdan Sonra adlı dizi de bu başarının kilometre taşlarından.
Gerek güçlü
oyuncu kadrosu, gerek görsel zenginliği, gerekse heyecan dolu
senaryosuyla dizinin her bölümü nefes kesiyor.
İşte tam böyle bir dönemde Yağmurdan Sonra dizisi ve dolayısıyla da Samanyolu Televizyonu beklenmedik bir suçlamayla karşı karşıya kaldı. İddiaya göre dizinin yayınlanan son bölümünde "Başörtülü bir hastaya doktorların başındaki örtüyü çıkarma konusunda
baskı yapmaları" geçtiğimiz günlerde Konya'da yaşanan 'testis rontgeni' tartışmasına bir cevap olarak senaryolaştırılmıştı. İddiayı gündeme getiren yazar diziyi bir haber programla kıyaslıyor ve her iki yapımı da toplumsal kamplaşmaya sebep olabileceği gerekçesiyle uyarma ihtiyacı hissediyordu. Oysa dizide bu uyarıyı hak edecek hiçbir durum yoktu.
Bir kere dizinin gazetedeki yorum - habere konu olan bölümünün senaryosu, Konya'da yaşanan vak'adan önce yazılmış ve yaklaşık 10 bölümdür devam eden bir yan hikayenin finali niteliğindeydi. Yani senaryonun gideceği yer senaristler tarafından haftlaraca önce belirlenmişti.
Bununla birlikte unutulmaması gereken en önemli nokta Yağmurdan Sonra'nın bir dizi, bir senaryo, yani bir kurmaca olduğu.
Dizilerde - filmlerde hayvanlar konuşuyor, insanlar uçuyor, ölüler canlanıyor. Ama bunları seyreden şuuru yerinde hiçkimse, bu kurmaca olayların gerçekte varolabileceği iddiasını gündeme taşımaya kalkmıyor.
İşte tıpkı bunlar gibi Yağmurdan Sonra dizisinin de kurmaca bir senaryosu var ve bu senaryo yaşanan gerçeklikten alıntılanarak üretilmiyor.
Ayrıca Samanyolu Televizyonunun gerçek olayları eğip bükmeden, dolaylandırma ihtiyacı hissetmeden ekrana taşıdığı birbirinden önemli platformlar bulunuyor. Bunların başında da Samanyolu Haber geliyor.
Türkiye'nin en çok seyredilen ve en fazla güvenilen haber bültenlerinden biri olan Samanyolu Haber, ulaştığı bilgileri haberin
doğal gerekleri ve Samanyolu Televizyonu'nun yayın prensipleri ışığında gündeme taşıyor. Bu prensiplerin başında da, ne olursa olsun toplumsal kamplaşmalara ve bölünmelere sebep olmamak geliyor.
Bütün bu gerçekler böylesine ortadayken, Türkiye'nin çok önemli gazetelerinden birinin, manşet gibi önemli bir alanını, tamamen kişisel bir yoruma ayırması ilginç bulunuyor. Bunun Samanyolu Yayın Gurubu'nun günden güne artan etkinlğiyle ilişkisi bulunabileceği yönünde şüpheler dile getiriliyor.