Sağlık Bakanı Recep Akdağ, halkın sağlığını ilgilendiren konularda işi polemiklere götürmenin, siyasi malzeme yapmanın yanlış olduğunu belirterek, "İçme suyundan, atık sudan dolayı vatandaşımızın asla sıkıntı çekmemesi lazım. Bu mesele vatandaşın doğrudan sağlığını ilgilendiriyor. Kim bugüne kadar işini noksan bırakmışsa bir an önce tamamlamalıdır" dedi. Samsun'da çeşitli inceleme ve toplantılara katılan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, içme sularındaki arsenikli su meselesinin Türkiye'nin gündeminde olduğunu, bu konu hakkında kim polemik oluşturuyorsa yanlış yaptığını düşündüğünü söyledi. Samsun Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaretinde konuşan Akdağ, son günlerin tartışmalı konusu arsenikli su meselesine değindi. Sağlık Bakanlığı olarak 2005'te arsenikli su konusunda bir düzenleme yaptıklarını belirten Akdağ, "Bütün Avrupa'nın, çağdaş ülkelerin yaptığı düzenlemeyi biz de Türkiye için geçerli hale getirdik. Belediyelerimiz bu işi hemen başaramaz düşüncesiyle 2005'te yönetmeliği yayınladık, 2008'in Şubat, Mart ayına kadar da belediyelere fırsat tanıdık. 3 yıllık da bir süre verdik. 2005'te bu anlamda 12 belediyemizde problem vardı. Bu arada belediyelerimizin 5 tanesi meselelerini halletti. Altıncısı Afyon ili bir iki ay içinde çözüyor. Böylece 12 belediyemizin 6'sında problem kalmadı. Kalan 6 belediyemizde problem devam ediyor" diye konuştu. Arsenikli su problemi bulunan illerin başında İzmir'in geldiğini kaydeden Bakan Akdağ şöyle konuştu: "İzmir'in yanında Aksaray, Nevşehir, Niğde, Van ve Kars illerimizin içme suyunda arsenik oranı yüksek çıkıyor. Başından beri Sağlık Bakanlığı olarak rehberlik açısından, hem de denetlemeler açısından hassas davrandık. Bundan sonra da hassasiyetimiz devam edecek. Çünkü uzun süre arsenikli su içildiğinde kanser açısından bir risk oluşturuyor. Uzunca bir müddet içildiğinde kanser görülme sıklığı artıyor. Bu bilimsel bir gerçek. Dolayısıyla halkın sağlığını bu kadar ilgilendiren bir konuda meseleyi polemiklere götürmenin, tartışmanın çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Bu illerin işi; siyasi polemik yapmak yerine, bir an önce çözüp, vatandaşa sağlıklı bir içme suyu sağlamak olmalıdır. Bu mümkün de." Geçen 3 yıllık süre içerisinde gerekli tebdir alınmış olsaydı bu problemin çıkmayacağını ifade edene Bakan Akdağ, "Şöyle veya böyle, bir şekilde olmuş, o zaman bu meseleyi nasıl çözeriz üzerine yoğunlaşmak lazım. Belediyelerimizin de vazifelerini yapması lazım. Bekleyip bekleyip işin sonuna gelindiğinde birilerini suçlamak doğru bir iş değil. Belediyelerimiz; sadece yerin üstündeki işlerle değil, yerin altı ile de uğraşması gereken kuruluşlar. Hatta yerin altı üstünden daha çok uğraşılması gerekir. Biz artık 1940'ların 50'lerin Türkiye'si değiliz. 2010 yılına doğru, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına doğru gidiyoruz. İçme suyundan, atık sudan dolayı vatandaşımızın asla sıkıntı çekmemesi lazım. Bu mesele vatandaşın doğrudan sağlığını ilgilendiriyor. Asla siyasi malzeme yapılmamalıdır. Kim bugüne kadar işini noksan bırakmışsa bir an önce tamamlamalıdır" dedi. CİHAN