Gazetecilerin soruları üzerine 'Kaos
Planı'yla ilgili açıklamalarda bulunan
Çubuklu, postayla gönderilen ikinci ihbar mektubunda yer alan 'internet andıcını' doğruladı. İkinci ihbar mektubunda, TSK tarafından işletilen internet siteleriyle ilgili bir andıcın medyaya gönderildiğini hatırlatan
Tuğgeneral, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin,
Başbakanlık'ın ilgili plan ve direktifleri çerçevesinde irticai ve bölücü tehdit unsurlarını izlemek üzere kurulmuş, işletilmiş internet siteleri bulunmaktadır.'' ifadelerini kullandı. 'Başbakanlık'ın direktifinin sadece
Genelkurmay Başkanlığı'nı mı, tüm kamu kurum ve kuruluşlarını mı kapsadığının' sorulması üzerine Çubuklu, "Tabii, tabii, tüm kamu." cevabını verdi.
SİVİL SAVCILARA ÜSTÜ KAPALI GÖNDERME
Hıfzı Çubuklu, ayrıca askerî
savcılık tarafından
Dursun Çiçek imzalı '
İrtica ile Mücadele Eylem Planı'yla ilgili yürütülen
soruşturmanın devam ettiğini söyledi. Belgeyle ilgili askerî savcılığın yürüttüğü soruşturmanın, 'Karargâhta böyle bir
belge hazırlanıp hazırlanmadığı, haberin yayımlandığı gün orijinalinin
imha edilip edilmediği, bilgisayar kayıtlarının temizlenip temizlenmediği ve bu suretle
delillerin karartılıp karartılmadığı' konularında olduğunu ve soruşturmanın halen devam ettiğini kaydetti. Çubuklu, "Bu çerçevede askerî savcılık delil niteliğindeki belgenin aslını
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'ndan üç kez istemiştir. Birincisinde fotokopisi gelmiştir. Diğerlerinde
cevap gelmemiştir.'' dedi. Sivil savcıları üstü kapalı olarak eleştirdi. Mevzuatlar kapsamında, askerî savcılığın, aynen cumhuriyet savcılığı gibi yapmakta oldukları soruşturma ile ilgili ihtiyaç duydukları her türlü bilgi ve belgeyi gerek kamu görevlilerinden gerekse özel kuruluşlardan istemekle yetkili olduğunu söyledi. Kendilerinden bilgi ya da belge talep edilen kamu görevlilerinin ve özel kuruluşların da bunlara en kısa sürede cevap vermekle yükümlü olduklarına dikkati çeken Çubuklu, "Ancak, var olduğu iddia edilen ıslak imzalı belge henüz askerî savcılığa gönderilmemiştir.'' diye konuştu.
AÇIKLAMALAR ÇELİŞKİLERLE DOLU
Çubuklu'nun
sivil savcıların taleplerinin hepsinin karşılandığını söylemesi garip karşılandı. Zira, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın
sorgu için çağırdığı 5 er hâlâ gönderilmedi.
Ergenekon savcıları, belgenin imha edildiği güne ait
kamera kayıtlarını da talep etmişti. Bu talebe de cevap verilmemişti. Üçüncü olarak, askerî savcılık ilk soruşturmasında belgenin içeriğini ve gerçek olup olmadığını değil 'kim tarafından sızdırıldığını' araştırmıştı.
Askerî savcılık ayrıca,
Albay Dursun Çiçek'in farklı imza kullanmasını bile 'kovuşturma' konusu olarak görmemişti. Ayrıca, Genelkurmay'ın personeli hakkında işlem yapması için belgenin orijinaline ihtiyacı yok. Onaylı sureti yeterli.
BAŞBAKANLIK, TALİMATI ONAYLAMADI
Sivil savcılığın, suç delilinin görev alanına girdiği iddiasıyla belgenin aslını gönderme zorunluluğu da yok. Sivil savcılık, soruşturmanın gizliliğini sağlamakla yükümlü. Bu arada Çubuklu'nun 'internet sitelerinin Başbakanlık'ın talimatıyla kurulduğunu' açıklaması üzerine Başbakanlık'ın konuyla ilgili araştırma yaptığı öğrenildi. Edinilen ilk bilgilere göre, böyle bir talimat verilmesi söz konusu değil. Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, olayı, 'normal bir işlemin kamuoyuna çok farklı bir şekilde anlatılması' olarak yorumladı. Andıcın da yanında olduğunu söyledi. 'Bazı askerlerin niye açığa alınmadığı' konusunda medyada yer alan haberlerle ilgili soru üzerine Tuğgeneral Çubuklu, uzun uzun
kanun maddelerini anlattı. Ardından her suç isnat edilen şahsın açığa alınması gibi bir şeyin söz konusu olmadığını ifade etti.
Askerî savcılık, 'Kaos Planı'nın fotokopisinin yayınlanmasından sonra başlattığı ilk soruşturmada
Adli Tıp Kurumu, Jandarma, Emniyet ve TÜBİTAK'ın kriminal raporlarına rağmen 'kovuşturmaya gerek olmadığına' karar vermişti. TÜBİTAK'ın raporunda ise 'belgenin orijinalinde olmayıp sonradan eklenen bir unsura rastlanmadığı' ortaya konuluyordu. Albay Çiçek'in askerî savcılıkta farklı bir imza kullanması bile kovuşturma konusu yapılmamıştı.
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da, 'Kaos Planı'nı 'kâğıt parçası' olarak nitelemişti.
ZAMAN