Bozdağ ayrıca, "Gördüğüm kadarıyla
CHP'nin Sayın Genel Başkanı, milletvekilleri ve partilileri, kimi
yüksek yargı görevlileri nezdinde bir dokunulmazlığa haiz. Bu
dokunulmazlık nereden kaynaklanıyor, onu da merak ediyorum” dedi.
Bozdağ, gazetecilerin, “CHP'li Ersin'in, Erzincan'daki
Ergenekon yapılanmasını deşifre eden '
Munzur' adlı gizli
tanık ile bir otelde görüştüğü ve otele çanta bıraktığı” yönündeki iddialara ilişkin sorularını cevapladı.
Haberlerin doğru, görüntülerin gerçek olması halinde, bu tür bir davranışın Türk
Ceza Kanununa göre tartışmasız bir suç olduğunu belirten Bozdağ, bunun, resen takibi gerekli bir suç olduğunu kaydetti.
Bozdağ, “Zannedersem
Cumhuriyet savcılarının, yasaların kendilerine verdiği yetkiyi kullanarak tahkikat başlatmış olmaları gerekiyor. Eğer herhangi bir tahkikat başlatmamışlarsa, ben buradan aracılığınızla
çağrı yapmak isterim; bu açıkça bir suçtur, Cumhuriyet savcılarını yasal görevlerinin gereğini yapmaya davet ediyorum” diye konuştu.
“HİÇ DE YADIRGAMADIM”
Bekir Bozdağ, şöyle devam etti:
“Tabii ki CHP'ye, sadece Ahmet Ersin'in bu davranışıyla bakmamak lazım. Ben hiç de yadırgamadım. Neden, çünkü Genel Başkan adeta her salı grup konuşmasını veya partinin başka yerlerdeki konuşmalarında, toplantılarında, her yeri bir
duruşma salonuna döndürüyor. Orada devam eden
soruşturma ve kovuşturmaların içindeki deliller,
dosya içerisinde olanlar, olmayanlar -nasıl
vakıf, nasıl bilgi ediniyor bilmiyoruz ama- bilmediği dosyalarla ilgili içindeki her şeyi biliyormuş gibi bir
takım hukuki değerlendirmeler, savunmalar yapmaktadırlar. Tabii bu oldukça manidardır. Bunların olmaması lazım;
Meclis çatısı altında da başka yerlerde de. Devam eden davalar ve soruşturmalarla ilgili siyasiler dahil hiç kimsenin yargılamayı, soruşturmayı etkileyecek
eylem veya söylemlerde bulunmaması lazım.
CHP, hem devam eden davaların, soruşturmaların hakimleriyle, savcılarıyla görüşme yollarını arayarak, bir kısmıyla görüşerek, tanıklarıyla görüşüp -haberler doğruysa- ifadelerini değiştirmeye zorlayarak, her duruşmada milletvekillerini görevlendirip, orada görev yapan hakim ve savcılar üzerinde nüfuz ve
baskı kurmak suretiyle soruşturma ve kovuşturmalara bizzat müdahil olmaktadırlar. Bunların hepsi TCK anlamında suçtur ama ben bugüne kadar Cumhuriyet savcılarının açık açık ceza hukuku ihlal edildiği ve suçlar işlendiği halde bu konularla ilgili bir soruşturma açtığını duymadım. Devam eden davalar ve soruşturmaların esasını etkilemek ve yargı görevini yapanları etkilemek, adli soruşturmayı etkilemek için kim ne beyanda bulunuyorsa bulunsun bunlar resen takibi gerekli suçlardır. Savcılar bunlarla ilgili soruşturmaları başlatmak zorundadırlar. Burada bir
tercih hakları yoktur. Ama bugüne kadar da böyle bir şey olmadı.”
“BU DOKUNULMAZLIK NEREDEN KAYNAKLANIYOR?”
İddialar karşısında yüksek yargıdan herhangi bir açıklama yapılıp yapılmayacağını merak ettiğini söyleyen Bozdağ, “Her defasında yargının bağımsızlığından bahseden yüksek yargının üyeleri, özellikle
Yargıtay Başkanı, HSYK'nın değerli üyeleri, ben şimdi merak ediyorum; bu çıkan görüntüler karşısında da bir
bildiri yayınlarlar mı, bir açıklama yaparlar mı? Gördüğüm kadarıyla CHP'nin Sayın Genel Başkanı, milletvekilleri ve partilileri, kimi yüksek yargı görevlileri nezdinde bir dokunulmazlığa haiz. Onlar ne yaparsa yapsınlar en ufak bir açıklama yok. Bu dokunulmazlık nereden kaynaklanıyor, onu da merak ediyorum” diye konuştu.
AA