Recep Tayyip Erdoğan çiçeği
Tarihleri boyunca bize düşmanlık beslemeyen milletlerin bizi sevdikleri kadar, biz millet olarak birbirimizi sevebilsek, eminim dünyanın en
şefkatli, merhametli ve anlayışlı toplumu olurduk ve geçmişte olduğu gibi, dünyanın tarihini biz yazdırırdık.
Bir zamanlar dünyaya
adalet, şefkat ve merhamet götüren bir millet oluşumuz, mayasında iyilik olan bütün milletlerce takdirle ve şerefle yâd ediliyor. İmparatorluğun yıkılmasından sonra içeriden ve dışarıdan birtakım güçlerce “korku devleti” haline getirilişimiz, dünya ile irtibatımızı kopardıysa da,
Osmanlı medeniyetinin geride bıraktığı insanlık kırıntıları bile yeniden dostluk kurmamıza yetiyor da artıyor.
Bunun en canlı örneklerini dünyanın neresine giderseniz gidin, mutlaka bir yerlerde bulur ve görürsünüz. Ben de
Sri Lanka’da aynı canlılığı yaşadım ve gördüm. Sri Lanka’da resmi elçimiz veya
konsolosumuz yok. Yani resmi hiçbir kurumumuz bulunmuyor.
Türkiye’yi fahri konsolos olarak bir hanım temsil ediyor.
Ülkemiz adına fahri konsolosumuz var ama Türkiye’yi en güzel şekilde temsil eden ve dünyaya en güzel şekilde tanıtan Türk okulları oluyor. Bu okullarda görev yapan genç kadroların sergiledikleri; “ahlâklı ve güvenilir kişilikleri” milletimizi yabancılar nezdinde; “İşte Osmanlı böylesine şefkatli ve iyiydi” dedirtiyor.
Fahri konsolosumuz olan Mrs. Bharathi Wijerantne hanım, bir Türkiye hayranı. Kocası ise Sri Lanka hükümetinde yatırımdan sorumlu bakan olarak görev yapıyor. Bayrağımızı bahçesinin en güzel köşesine dikerek başkent Colombo’nun en kalabalık caddesinden gelip geçen herkese gururla gösteriyor.
Kendisini ziyaret etmek istediğimizde, ofisinde değil de evinde kabul etmesi, Sri Lanka’da o kişilerin
aile bireyleri olarak kabul edilmesi anlamına geliyormuş. Zaten kendisiyle tanıştıktan kısa bir süre sonra şu ricada bulundu.
“Siz ülkenizden 8 bin km. uzaktasınız. Ben burada Türklerin anasıyım. Bana; ‘Turkish Mom’ ‘Türk
Anne’ diyebilirsiniz dedi. Biz de o andan itibaren kendisine; ‘Turkish Mom’ ‘Türk Anne” diye hitap ettik.
Fahri konsolosumuz Mrs. Bharathi Wijeratne Türkiye sevgisini öyle ileri götürmüş ki; Colombo’nun en büyük
çiçek serasında
Başbakanımız R. Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanımız
Abdullah Gül adına çiçek imal ettirerek her ikisinin ismini vermiş.
Başbakanımız R. Tayyip Erdoğan çiçeğini gösterdi. Sri Lanka Cumhurbaşkanı’nın çok sevdiği bir çiçekle, Türkiye’de yetişebilen bitkilerden biriyle karışım yaptırarak, çiçek laboratuvarında yeni bir çiçek türü meydana getirtmiş. Laboratuvarı da gösterdiler, son derece
modern bir şekilde düzenlenmişti.
Başbakanımızın adı verilen çiçek yetişmiş ve piyasaya sunulacak hale gelmiş. Fahri konsolosumuz Ocak ayında Türkiye’ye gelip çiçeği kendi eliyle Başbakan'a sunacakmış. Bu arada; “Çiçeğin patentini ve isim hakkını aldınız mı?” diye sordum. Onu da halletmiş. Bu tür çiçeklerin patenti
Hollanda’dan alınıyormuş, müracaat etmiş ve isim hakkını almış.
“Bu ne sevgi?” diye sorulabilir. Aynı soruyu en fakirinden en zenginine kadar rastladığım herkese ben de sordum ve çok samimi güven mesajları aldım. Fahri konsolosumuzun kendisine ve kocasına da sordum. Üstelik fahri konsolosumuz katı bir
Budist. Soruma şu cevabı verdi.
“Sri Lanka’da Osmanlı ve Türkiye sevgisinin birinci sebebi Abdülhamid Han’dır. Abdülhamid, kendi tahtı sallandığı halde, bu coğrafyadan elini çekmemiş ve bize yardımcı olmuş. Abdülhamid’den sonra Türkiye Sri Lanka ilişkileri kopmuş. 102 yıl aradan sonra Türkiye ile ilk ilişkimiz yeniden kurulmuş oldu. Sri Lanka Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’de çok sıcak karşılanması, ülkemizde bayram havasına dönüştü. Çünkü Sri Lanka halkı, Türkiye’yi her zaman kardeş olarak görmüştür.”
İşte böyle söyledi. Düşünebiliyor musunuz, dünyanın bir ucunda; “dili, dini, milliyeti” başka insanlar, sevgilerinden Cumhurbaşkanı ve Başbakan adına çiçek yetiştirip dünyaya tanıtmaya çalışırken ve bundan büyük mutluluk duyarken, bir de ülkemizde olup bitenlere bakar mısınız...
HÜSEYİN ÖZTÜRK-VAKİT