Dün gece yarısı Yeni Şafak'a sıkılan kurşunlar akıllara Cumhuriyet'e atılan el bombalarını getirirken iki yıl arayla gerçekleşen olaylarda 'günün' ortak olması kafaları karıştırdı. Haber7'nin haberine göre, Yeni Şafak’a sıkılan kurşunlarla Cumhuriyet’e atılan bombaların tarihinde ilginç bir raslantı vardı. Dün gece yarısı Yeni Şafak Gazetesi’nin Bayrampaşa’daki merkez binasına düzenlenen silahlı saldırı ile iki yıl önce Cumhuriyet Gazetesi’ne düzenlenen bombalı eylemlerinin 5 Mayıs gününde meydana gelmesi ilginç bir ayrıntı olarak göze çarparken kafalarda soru işareti bıraktı. ÇETE HABERLERİ RAHATSIZ MI ETTİ? İki yıl önce Cumhuriyet Gazetesi'nin Şişli’deki bahçesine atılan ve daha sonra Danıştay baskının düzenleyen avukat Alpaslan Aslan’ın düzenlediği ortaya çıkan bombalama eylemlerinin başlangıç tarihi olan 5 Mayıs’ta Yeni Şafak’a da silahlı saldırı düzenlenmesi ‘çeteler’ mi sorusunu akıllara getirdi. Aslan’ın Cumhuriyet’e attığı ve attırdığı bombalardan sonra gerçekleştirdiği Danıştay saldırısı gelişen olaylarda hemen her gün çetelerin konuşulduğu Türkiye’de, bu oluşumları hedef alıp olayların perde arkasını aralamaya çalışan Yeni Şafak’ın kurşunlanması, ‘bu bir gözdağı mı?’ diye yorumlanırken, gazetede aynı olaya değindi. 5 Mayıs 2006’da Cumhuriyet’e atılan bombaların ardından yapılan soruşturmalarla ortaya çıkarılan Ergenekon çetesi ile alakalı çok önemli haberlere imza atan Yeni Şafak konuyla ilişkili haberinde şu cümlelere yer verdi: “Yeni Şafak'ı hedef alan bu saldırının nedeni son günlerde çetelerle ilgili yaptığımız haberler mi sorusunu akıllara getirdi. Ancak, Yeni Şafak, Türkiye'nin çetelerden arınması için cesur gazetecilik anlayışından asla taviz vermeyecek.” CUMHURİYET SUSUP KALDI! 5 Mayıs 2006'da Cumhuriyet'e atılan bombalardan sonra, aynı hafta içinde iki kere daha bomba atılmıştı. Cumhuriyet bu olayı "Susturamazlar" manşeti ile verirken, haberlerde bombalama eylemini yapan kişinin tekbir getirdiğine dikkat çekilirken, bu olayları daha sonra, Danıştay üyelerinin toplantı yaptığı salona saldırı düzenleyerek Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'i öldüren Avukat Alpaslan Aslan'ın düzenleyip tertiplediği ortaya çıkmıştı. Aslan'ın Cumhuriyet'e attığı el bombaları ise Ergenekon çetesinin ortaya çıkmasını sağlayan Ümraniye'deki bir eve düzenlenen operasyonlarda ele geçirilen ve ordu malı olduğu açıklanan el bombaları ile aynı seriden çıkmıştı. Bombaların Ergenekon operasyonunu ateşleyen ordu malı el bombaları ile aynı seriden olduğunun ortaya çıkmasından sonra, bahçesine atılan bombaların 'peşini bırakmayacağını deklare eden Cumhuriyet'in, gelişmeleri görmezden gelmesi, kafaları karıştıran bir soru işareti ile tartışma konusu olmuştu.