Ülkenin istikrar sürecine girdiğini gören ve bundan çok ama çok rahatsız olan iç-dış güçler harekete geçmiş durumda. Kalabalık alandaki bir patlamanın veya çok göz önündeki mühim bir şahsiyetin suikaste uğramasının, bu istikrar süreceğine vereceği zararı biliyorlar. Bu tür bir eylemin hangi örgüt veya hangi tetikçiler tarafından gerçekleştirileceğinin hiçbir önemi yok. Karanlık güçler sağdan/soldan istedikleri yönden bir maşa bulup bu tür eylemlerde kullanabilirler. Her zaman yaptıkları gibi. Herkes 'örgütü, kişiyi, bombayı, silahı, ipucunu' konuşurken, onlar konuşulanlara bakıp pis kahkahalar ataralar. Kim bu meçhul failler? Türkiye'de işlerin yoluna girmesinden, sivil ve hakçı bir anayasa hazırlamasından, ülkenin bölgesinde "Ağabey ülke" konumuna yükselmesinden, ekonomik düzenin sağlanmasından, borçların ödenmesinden ve Türkiye'nin daha özgürlükçü, daha demokratik bir cumhuriyet hale gelmesinden kim rahatsız oluyorsa, bu eylemlerin muhtemel failleri onlardır. Hedefe gelince... Hedef Türkiye'yi bu istikrar sürecine taşıyan resmi - sivil tüm kişi ve kurumlardır. Evet farkındayız. Böylesine büyük bir hedef kitlesini korumanın zorluğunun ayrımındayız. Ama zor işlerin getirisi de çok büyük olur. Bu kritik dönemleri başarıyla atlatan Türkiye, imrenilen bir barış adası haline gelecektir. Az kaldı. Büyük dikkat ve fedakarlık lazım. Samanyoluhaber.com - Özel