Yunanistan’da DHKP-C’nin Türk ve Yunan kökenlilerin karıştıkları terör ağına yönelik soruşturmayı derinleştiren Yunan polisi ilginç bağlantılara ulaşıyor. “Emma” adlı botta geçen salı günü ele geçirilen 2 Yunan ve 2 de Türk vatandaşı DHKP-C üyesi kişinin ifadelerini yayınlayan To Vima, bu ifadeler doğrultusunda Yunanistan Antiterör Birimi’nin operasyonları genişlettiğini yazdı.
Botu kullanan Aspropirgos Deniz Ticaret Okulu öğrencisi 22 yaşındaki St. Th., örgütün bağlantılarının deşifre edilmesine yarayan önemli bilgiler verdi. St. Th., Türkiye’de yapılacak eylemlerde kullanılmak üzere ikinci bir silah ve eleman naklini daha planladıklarını ancak 30 Temmuz’da Sakız Adası açıklarından geçerleşen ilk nakil sırasında yakalandıklarını söyledi.
Verilen ifadelere göre Sakız Adası açıklarında ele geçirilen botun Sakız Adası’ndan Midilli açıkları izlenerek Türkiye’ye ulaşmayı planladığı, Midilli’de daha başka kişilerin silahların ve DHKP-C’li teröristlerin güvenli şekilde nakledilmeleri konusuna yardımcı oldukları belirlendi.
DHKP-C’lilerin ve silahların Türkiye’ye nakli konusunda kilit rolü Atina’daki Paleo Faliro semtinden 50 yaşındaki eski kebapçı dükkanı sahibi İstanbul kökenli Rum Kosmas Z.’nin oynadığı anlaşıldı. 54 yaşındaki Yorgos Renieris takma adını kullanan ve Arnavutluk'a büyük miktarda uyuşturucu kaçırmakla suçlanan bir diğer kişinin de DHKP-C’ye her konuda yardımcı olan kişilerden olduğu tespit edildi. Kosmas Z., 30 Temmuz’daki botta ele geçen silah ve patlayıcı nakli ile Hasan Biber ve Mehmet Yayla adlı teröristlerin Türkiye’ye geçişlerini organize ederken, Yorgos Renieris adlı kişinin ise botun sahibi olduğu ve onun da tutuklandığı kaydedildi.
ÖĞRENCİ İKİNCİ EYLEM HAZIRLIĞINI İTİRAF ETTİ
22 yaşındaki öğrenci, Türkiye’de ses getirecek ikinci bir eylemin daha planlandığını itiraf ettiği ifadesinde şunları söyledi:
“Yaklaşık 2 hafta önce Kosmas Z. ve takma adı “Renieri Yorgo” (Türk vatandaşı bir diğer kebapçı) olan kişi ile birlikte Glifada semtindeki bir kafeteryada buluştuk. Orada Kosmas Z., bütün eylemlerimizi koordine etti. Benim hangi örgüte mensup olduklarını bilmediğim kişilerin, bot ile iki defada Türkiye’ye transferleri konusunda bilgilendirildik. Özellikle, ilk seferde iki kişinin (Hasan Biber ve Mehmet Yayla) Sakız üzerinden Midilli açıkları takip edilerek (geçen Salı ele geçirilen bot) Türkiye’ye transferi öngörülüyordu. İkinci transfer ise Sakız üzerinden yine Türkiye’ye yapılacaktı. Ancak ilk seferin önce gerçekleşmesi gerektiği için ikincisine dair ayrıntıya girilmedi.”
Bu arada ikinci eylem hazırlığında kullanılacak silah ve patlayıcıların olup olmadıkları ya da Yunan polisinin ele geçirilip geçirmediği bilinmiyor. Öğrenci, ifadesinde yukarıda adı geçen kişiler ve Irak’tan olduğunu söylediği 28 yaşlarındaki yabancı bir kişi ile birlikte daha önce İgoumenitsa şehrine gittiklerini de söyledi. 22 yaşındaki St. Th., eskiden Türkiye’den Yunanistan’ın Midilli Adası’na göçmen kaçırdıklarını açıkladı.
BAŞROLDEKİ RUM SUÇLAMALARI REDDETTİ
DHKP-C’nin Yunanistan’da tutunmasına aracılık eden kilit isimlerden Kosmas Z.’nin ifadesinde ise “Son dönemde işsizim. Palio Faliro semtindeki değişik restoranlarda servis elemanı olarak çalışıyorum. Ne şimdi ne de geçmişte hiçbir yasadışı faaliyete katılmadım. Yakalanan silahlı Türkleri tanımıyordum. Sakız Adası’na kebapçı dükkanı açmak için yer bakmaya gelmiştim” dedi.
CİHAN
