Bolu Valisi'nden sıradışı konuşma

Abant Platformu'nun açılışına katılan Bolu Valisi İbrahim Akpınar, yaptığı konuşmayla dikkat çekti.

Bolu Valisi'nden sıradışı konuşma

Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar, "Aradan geçen uzun yıllara rağmen, zaten pek de iyi olmayan demokratik hayatımıza tecavüz eden darbecileri yargılayamadık, bu millete reva gördükleri yargısız infazların, işkence ve kötü muamelelerin hesabını soramadık." dedi. Türkiye'nin demokratik yollarla yapılan bir anayasayla değil, 1960'tan itibaren içselleştirmek zorunda kalınan darbelerin ardından oluşturulan antidemokratik anayasalarla yönetilmek durumunda kaldığını belirten Vali Akpınar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün demokratik hayatımızın önündeki en büyük engel hiç şüphesiz, darbeci generallerin anayasasıdır. Mevcut anayasa, halkın iradesini pek fazla önemsemeden, oligarşik bürokrasinin vesayetinde sınırlı bir demokrasi öngörmektedir. Temel felsefesi, kurulması hayal edilen, istenilen rejime sadık siyasi partilerin, halkın çoğunluk oyunu alıp iktidara gelemeyeceği varsayımı üzerine kuruludur. Mevcut anayasa ve ilgili mevzuat ile 'Halkın iradesi sonucu oluşan Meclis'in ve hükümetin elini kolunu bağlayıp, iktidarı bir türlü muktedir konuma getirmeyecek mekanizmalar yoluyla, oligarşik-jakoben bürokrasi hakimiyeti sürdürülmelidir.' düşüncesini sürekli hakim kılacak kurum ve düzenlemeler getirilmiştir." 'JAKOBEN BROKRASİ HÜKÜMETİ MUHASEBECİSİ GİBİ GÖRÜYOR' Vali Akpınar, askeri gücün yürütmesi ve yargısıyla paralel biçimde örgütlendiğini ve adeta bağımsız olduğunu söyledi. 'jakoben bürokrasi'nin hükümeti amiri gibi değil, bayındırlık hizmetleri yapan, memur istihdam eden, harcamalarına kaynak bulan, bütçelemesini yapan muhasebe müdürü gibi gördüğünü vurglayan Akpınar, bu kesimin harcadığı paraların hesabının sorulmasından da pek hoşlanmadığını söyledi. Konuşmasında 27 Mayıs ihtilaline de değinen Bolu Valisi, "Düzmece yargılama sonucu katlettikleri Başbakan ve iki bakanın acısını bile yüreğimize gömdük. Ülkemizde halkın iradesini bir türlü içine sindiremeyen kişi ve gruplar, içinde bulunduğumuz bu dönemde bile hala Baas Rejimi ya da bir çeşit Pol Pot Rejimi özlemiyle hükümeti devirmeyi, binlerce kişiyi yok etmeyi planlıyorlar. Bu kişi ve gruplar, halkın iradesine karşı plan yapmaktan ne usanıyorlar, ne de utanıyorlar. Her türlü kanunsuz, ahlaka mugayir yol ve yöntemi kullanmakta bir sakınca görmüyorlar. Üstelik geçmişte bu işleri yapmış olanların cezalandırılması bir yana, ödüllendirilmiş olmaları bu gibi kişileri teşvik ediyor." şeklinde konuştu. Çağrısının demokrasi, insan hakları, özgür toplum ve evrensel hukuk ilkeleri konusunda mevcut durumu beğenmeyen herkese olduğunu kaydeden Akpınar, "Ülkemizi jakoben bürokrasinin paşa gönlünden koptuğu kadar değil, sonuna kadar demokrasiye kavuşturalım. Peki biz demokratik bir anayasaya ve akabinde buna uygun mevzuata sahip olabilir miyiz?" sorusuna da İngilizce olarak "Yes, we can!" yanıtını verdi. Akpınar şöyle devam etti: "Evet, biz yapabiliriz. Çünkü biz haklıyız. Ülkemize ve insanımıza çoktandır hak etmiş olduğu demokratik anayasayı ve evrensel normlara uygun hukuk düzenlemelerini getirebiliriz. İnsanımızı "yarı demokrat, az özgür ülke vatandaşı olma" mahcubiyetinden kurtarıp, "tam demokrat, en özgür ülke vatandaşı olma" gururuyla tüm dünyada arz-ı endam ettirebiliriz. Ülkemizi özgür ve huzurlu insanların yaşadığı özgürlükler ülkesine dönüştürebiliriz.Avrupa Birliği yolundaki bir ülke olarak, evrensel hukuk kurallarını sağlayan, demokratik hak ve özgürlükleri garanti altına alan, hiçbir vatandaşımızın etnik kökeni, dini inancı, mezhebi, düşüncesi, kılık kıyafeti vb. nedenlerle horlanmadığı, ayrımcılığa tabi tutulmadığı ya da yüceltilmediği sivil ve yeni bir anayasaya ve diğer hukuki düzenlemelere sahip olabiliriz.Bu ülke hepimize yetecek kadar büyüktür.Ve bu ülke hepimizi mutlu edecek kadar güzeldir." Vali Akpınar'ın konuşması uzun süre alkışlandı. (CİHAN)
<< Önceki Haber Bolu Valisi'nden sıradışı konuşma Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER