Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Siirt'te AK Parti Kadın Kolları Kongresi'nde katıldı. Sloganlar ve alkışlar eşliğinde karşılanan Erdoğan kongrede konuşma yaptı. Başbakan Erdoğan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın AK Parti hakkında açtığı kapatma davasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
"Bugün Başbakanlıkta 5'inci yılım. Yani bu Siirt'imiz çok anlamlı bir şehir. Anlamlı günlerde hep Siirt'te oluyoruz. Bir başka anlamlı gelişmelerde dün akşam başladı. Biz demokrasi mücadelesi veren bir partiyiz. Demokrasi mücadelesini verenlerin kol kırmakla el kırmakla işi yok. Demokrasi mücadelesini verenler en büyük dersi sandıkta alırlar. Bu ülkede kimse 16 milyon 500 bin seçmenin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletine sahip olduğuna inanarak oy verdiği AK Parti'sini 'laikliğe karşı olmanın odağı' haline getiremez. Dünkü olay AK Parti'ye yönelik atılmış bir adım değildir. Dünkü olay milli iradeye yönelik atılmış bir adımdır. Milli iradeye... Bizim ülkemizde herkes eğer başarıya gidecekse demokrasi içinde gidecek. Başarılı olamayacaksa milli irade onu yine sandıkta tasfiye edecek. Olay budur. 2002 yılında göreve geldiğimiz zaman milletimize verdiğimiz söz ne ise ham dolsun bunların büyük bir kısmını karşılamış durumdayız. Türkiye ağır kriz şartlarından uzaklaşarak sağlam istikrarlı bir ekonomik yapıya kavuşmuştur. Karanlık günler sona erdi artık. "Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"AK Parti bu milletin adalet taleplerinden doğdu. AK Parti'nin kurulma kararını millet verdi. Hiçbir şehrimizi ötekinden ayırmadık. Hiçbir çıkar çevresinin partisi olmadık. Biz bu yola çıkarken uzun ince bir yoldayız gidiyoruz gündüz gece dedik. Kar kış olsun, bora fırtına olsun, gündüz gece bu yolda yürüyeceğiz. Halka hizmet yolunda yürüyeceğiz. Bu yoldan bizi almaya kimsenin gücü yetmeyecek.
Güneş balçıkla sıvanmaz. Bu birliği, kardeşliği birilerine asla yem etmeyeceğiz. Bizim ilkelerimizde etnik bölgesel dinsel milliyetçilik yok. Biz bu vatanın 70 milyon evladını, T.C, vatandaşı olan herkesi kardeşimiz sayar ve onların hizmetkârı olarak bu görevi yürütürüz.
Şimdi GAP projesine kaldığı yerden devam ediyoruz. Hedefimiz 5 yıl içinde bu projeyi bitirmek. Herkes laf üretti ama AK Parti iktidarı iş üretti. Erkeğin kadına üstünlüğü yoktur. Kadını dışlayan anlayış bir cahilliktir. Türkiye'nin demokratik dönüşümüne ayak uyduramayanlar, bunları millete çok görenler olabilir. Biz demokratik yürüyüşümüze aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Sorumluluğu taşımak sadece AK Parti'nin görevi de değil. Herkes ülke menfaatleri konusunda sorumluluk bilincine sahip olmalıdır. Türkiye'nin demokratik saygınlığına gölge düşürenler, bunca emekten sonra siyasi ve ekonomik istikrarı gözü kapalı tehlikeye atanlar bunun vebalini de taşıyacaklardır. Bu millet ne badireler atlattı. Demokratik kazanımlar için ne bedeller ödedi.
Millet iradesinin karşısına yine millet adına yetki kullanan yargı kurumu çıkarılamaz. Millet iradesini hiçe sayarak hukuk tesis edilemez. Bu talihsiz girişimin hukuki zemini olmadığı gibi millet vicdanında hiçbir meşruiyeti de yoktur. Milletimizi hiç layık olmadığı halde böyle bir garabetle, böyle bir ayıpla karşı karşıya bırakanlar bunun utancını yaşamaktan kurtulamayacaklardır. Milletimiz müsterih olsun. Verdiğiniz temsil yetkisine sonuna kadar sahip çıkacağı. Kazanımların, güven ve istikrarın zedelenmesine izin vermeyeceğiz. Biz gece gündüz çalışalım, birileri de çıksın milletimizin kazanımlarını bir çırpıda heba etsin. Bundan daha büyük sorumsuzluk olamaz. Herkes bu millete ve memlekete vereceği zararın vebalini üstleneceğini iyi bilmelidir.
Kürtçe, Arapça ve Farsça yayın yapacak bir yeni kanal projemiz var. 24 saat yayın yapacak.2009 başlarında yayına geçecek bu yeni kanal sadece Türkiye'den değil Ortadoğu başta olmaz üzere geniş bir coğrafyada izlenebilecek. TRT bu konularda çalışmalar yapıyor.
Türkiye'nin kaybedeceği bir siyasetin kazananı olmaz. Kim bu ülkeyi huzursuz ederek, istikrarına gölge düşürmeye çalışarak kendine fayda sağlayacağına inanıyorsa gaflettedir. Biz bu ülkenin bütünlüğünü, özgürlüklerden tevzi vermeden korumaya kararlıyız. Demokrasi dışı yöntemlere yönelenlere asla prim vermeyeceğiz. Artık demokrasi bu ülkenin olsa da olur olmasa da olur değil, olmazsa olmazıdır. Bu milletin teveccühü ile siyaset sahnesinde yer bulanların demokratik değerlere saygı noktasında muhasebelerini bir an önce yapmaları yararlarına olacaktır. Çünkü bu ülkede gölgeli siyasetin son kullanma tarihi geçmiştir. Vesayet siyaseti bitmiştir. Bu ülkenin kadınları siyasete el koymuştur. Bizim bu medeniyet yolunda tökezlememizi isteyenler, bağlarımızı koparmayı, umudumuzu kırmayı hedefliyorlar. Asla başaramayacaklar. Asla bu ülkenin ahengini bozamayacaklardır. Bu ülkenin rotasının karanlığa çevrilmesine asla izin vermeyeceğiz"