Anayasa Mahkemesi Başkanı
Haşim Kılıç,
Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada, anayasallık denetimi yapan organın oluşumunda parlamentonun devre dışı bırakılmasını eleştirmesinin ardından, Anayasa Mahkemesi'ne üye seçiminin yöntemi tartışılmaya başlandı. Türkiye'de Anayasa Mahkemesi üyelerinin tamamını
cumhurbaşkanı atıyor. Oysa dünyadaki
uygulamalara bakıldığında çok nadir olarak bu yetkinin devlet başkanına bırakıldığı görülüyor. Anayasa yargısına yer veren demokratik ülkelerin neredeyse tamamında parlamentolar anayasa
mahkemelerine önemli ölçüde üye seçiyor. Birçok ülkede ise üye seçiminde yasama ve yürütme organı arasında bir denge kurulmaya çalışıldığı görülüyor. Bazı ülkelerde, anayasa mahkemesi üyelerinin tamamı parlamento tarafından seçilirken, bazı ülkelerde ise anayasa mahkemesine üye seçimind
e devlet başkanın
önerisiyle parlamento tarafından seçildiği görülüyor. Dünyada en yaygın olan uygulama ise "karma
sistem" olarak nitelendirilen, anayasa mahkemesi üye oluşumunda üyelerin yasama, yürütme ve yargı organları tarafından seçilmesi.
KILIÇ NE DEMiŞTi?
Haşim Kılıç, Yüce Mahkeme'nin kuruluşunun 46. yıldönümünde yaptığı konuşmada, üyelerin
TBMM tarafından seçilmesini istemişti. Üye seçilmesinde
Meclis'in devre dışı bırakılmasını eleştiren Kılıç, "1961 Anayasası'nda bile mahkeme üyelerinin 3’te biri TBMM tarafından seçiliyordu" demişti. Kılıç, mevcut anayasanın, dönemin şartlarına tepki olarak, Anayasa Mahkemesi'ne parlamentonun üye seçmesine kapılarını kapattığını vurgulamıştı.
İŞTE SEÇME KRİTERLERİ
ALMANYA: 12 yıllığına seçilen 16 üyenin 8'i Federal Meclis, 8'isi Federal Konsey tarafından seçiliyor.
POLONYA: 15 üyenin tamamı parlamento tarafından seçiliyor.
MACARİSTAN: 11 üyenin tamamı parlamento tarafından seçiliyor.
AZERBAYCAN: 9 üyenin tamamını cumhurbaşkanının önerisiyle parlamento seçiyor.
SLOVENYA: 9 üye devlet başkanının önerdiği
adaylar arasından parlamento tarafından seçiliyor.
ARNAVUTLUK: 9 üyenin tamamını meclisin gösterdiği adaylar arasından devlet başkanı atıyor.
SLOVAKYA: 10 üye, ulusal konseyin önerdiği 20 aday arasından devlet başkanı tarafından atanıyor.
AVUSTURYA: 14 asil 6 yedek üyenin 6 asil 3 yedek üyesini hükümet, 3 asil 2 yedek üyesini ulusal konsey, 3 asil 1 yedek üyesini ise federal konsey seçiyor.
BELÇİKA: 12 üyenin 6'sı
Temsilciler Meclisi, 6'sı
senato tarafından seçiliyor.
FRANSA: 9 üye, devlet başkanı, meclis başkanı ve senato başkanı tarafından seçiliyor.
İSPANYA: 12 üyenin 4'ünü kongre, 4'ünü senato, 2'sini hükümet, 2'isini yargı genel kurulu seçiyor.
İTALYA: 15 üyenin 5'i parlamento, 5'ini devlet başkanı, 3'ünü temyiz mahkemesi, 1'ini danıştay, 1'ini ise sayıştay seçiyor.
PORTEKİZ: 13 üyenin 10'unu meclis, 3'ünü anayasa mahkemesi kendisi seçiyor.
ROMANYA: 9 üyenin 3'ünü hükümet, 3'ünü senato, 3'ünü ise devlet başkanı seçiyor.
KUZU’NUN ONERiSiNE SARTLI DESTEK VERMiSTi
2003 yılında TBMM
Anayasa Komisyonu Başkanı
Burhan Kuzu tarafından hazırlanan 52 maddelik anayasa değişikliğinde yer alan
teklife göre, Anayasa Mahkemesi üye sayısının 21'e çıkarılması hedefleniyordu. Kuzu'nun önerisine göre 21 üyenin 7'sini TBMM, 7'sini
yüksek yargı organları, geriye kalan 7'sini ise cumhurbaşkanın ataması öngörülüyordu. Dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, bu teklife ilke olarak
destek vermişti. Meclis'in, Anayasa Mahkemesi'ne üye seçmesine, barolar ve YÖK gibi ilgili kurumların göstereceği adaylar arasından ve sınırlı sayıda yapılması halinde destek vereceklerini açıklayan Tuğcu, "Bu konuda barolar birliğinin, birtakım meslek kuruluşlarının, Meclis'in ve bizim önerilerimiz var. Hepsini değerlendirmek gerekiyor. Ondan sonra mahkememiz için en uygun yapılanmayı heyetçe tespit edip, ona göre bir istekle çıkmalıyız. Bunu ben tek başıma değerlendiremem. Meclis'in ne hazırladığını görelim" demişti. Tuğcu, Meclis'in mahkemeye üye seçmesinin yargıyı siyasallaştıracağı yönündeki değerlendirmelerle ilgili kişisel görüşlerini de şöyle açıklamıştı: "Meclis, baro ve YÖK'ün seçtiği üçer adaydan birer üyeyi seçecekse bu kabul edilebilir. O da, oran fazla olmamak koşuluyla. Ama Meclis, '21 kişiden 7 kişiyi ben seçeceğim' veya 'Üyeleri doğrudan ben seçeceğim' derse, siyasallaşma olur."
OZBUDUN’UN TEKLiFiNDE DE VAR
Anayasa Mahkemesi'nin üye seçiminin değiştirilmesine ilişkin ikinci teklif ise
AK Parti için Prof. Dr.
Ergun Özbudun tarafından hazırlanan
sivil anayasa taslağında yer alıyor. Özbudun'un teklifine göre Anayasa Mahkemesi'nin üye sayısı 17'ye çıkarılırken, 8 üyenin TBMM tarafından seçilmesi öngörülüyordu. Geri kalan üyelerin 4'ünün
Yargıtay, 4'ünün
Danıştay, 1'inin ise
Sayıştay tarafından seçilmesini öngörüyor.
1961 ANAYASASI’NDA VARDI
Bu arada Anayasa Mahkemesi üyelerinin bir kısmının Meclis tarafından seçilmesi uygulaması Türkiye'de ilk değil. 1961 Anayasası'nda özellikle,
İtalya modelinden esinlenerek, Anayasa Mahkemesi üyelerinin yasama, yürütme ve yargı organları tarafından seçilmesi benimsenmişti. 1961 Anayasası'nda getirilen düzenlemeyle, Anayasa Mahkemesi, 15 asıl ve 5 yedek üyeden oluşuyordu. Asıl üyelerden 4'ü
Yargıtay, 3'ü Danıştay, 1'i Sayıştay, 3'ü TBMM, 2'si Senato, 2'si de Cumhurbaşkanı tarafından seçiliyordu.
BUMiN iLE
CHP KARSI KARSIYA
Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'nin üye seçiminin değiştirilmesine ilişkin ilk öneri 2004’te bizzat Anayasa Mahkemesi'nden gelmişti. Dönemin Başkanı Mustafa Bumin tarafından hükümet ve muhalefet ile Anayasa Komisyonu'na sunulan öneride, Anayasa Mahkemesi'nin toplam 17 kişiden oluşması öngörülüyordu. Teklifte 17 üyenin 5'inin Yargıtay, 4'ünün Danıştay, 1'inin Askeri Yargıtay, 1'inin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, 2'sinin Cumhurbaşkanı, 2'sinin ise TBMM tarafından seçilmesini öngörüyordu. CHP lideri
Baykal, teklifi "yargının siyasallaşması" olarak nitelendirerek karşı çıkmıştı. Tartışmalar üzerine hükümet konuyu gündemine almadan rafa kaldırmıştı.
BUGÜN